YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3827
KARAR NO : 2022/5542
KARAR TARİHİ : 26.04.2022
Mahkeme: … 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç: Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a- Mahkûmiyet (Sanıklar … …, … ve … hakkında)
b- Ek karar : Temyiz talebinin süre yönünden reddi (sanık … için)
Temyiz Edenler : Sanıklar … ve … müdafileri ile sanıklar … …,… ve …
Tebliğnamedeki Düşünceler : a- Sanık … için red kararının onanması
b- Sanıklar … ve … … için düzeltilerek onama
c- Sanık … için bozma
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanığın yüzüne karşı verilen hükmün, 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal süresinden sonra 01.12.2016 tarihinde sanık tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, kanuna uygun olarak verilen 15/12/2016 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet kararının incelenmesinde:
Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının ve 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamdaki mahkûmiyetin, TCK’nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması suçuna ilişkin olduğu anlaşılmış, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanık hakkında tekerrüre esas alınan suç eşyasının satın alınması suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, bu hususun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet kararının incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi bulunduğuna ve diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine dair, hakkında diğer sanıklar … ve …’ın soyut beyanları dışında mahkûmiyetine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet kararının incelenmesinde:
Sanık hakkında 10.11.2013 tarihli eylemi nedeniyle 28/05/2014 tarihli iddianame ile temyize konu davanın açıldığı, UYAP üzerinden yapılan araştırmada ise; sanığın 14.10.2013, 01.10.2013 ve 05.11.2013 ve aynı olaya ilişkin 10.11.2013 tarihli eylemleri ile 18/07/2014 tarihli iddianame ile açılan dava sonucunda … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/171 esas ve 2015/353 sayılı ilamı ile verilen mahkûmiyet hükmünün … 10. Ceza Dairesinin 22/03/2022 tarihli, 2022/978 esas ve 2022/3569 sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla; belirtilen dosyanın araştırılarak sanık hakkındaki dava derdest ise davaların birleştirilmesi, 10.11.2013 tarihli eylemi nedeniyle mükerrir dava olup olmadığının değerlendirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın bu dosya içine konulması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek; sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
26 /04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.