YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/369
KARAR NO : 2023/9895
KARAR TARİHİ : 21.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini
gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.09.2021 tarihli ve 2021/75 Esas, 2021/380 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 13 yıl 9 ay hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 21.10.2021 tarihli ve 2021/2702 Esas, 2021/2492 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Eksik inceleme ile karar verildiğine,
3. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
4. Yeterli ve somut delil bulunmadığına,
5. Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına,
6. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmasının hatalı olduğuna,
7. Beraat kararı verilmesi gerektiğine
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
20.10.018 günü kolluk görevlilerinin madde bağımlısı olduğu şüphesi ile izlediği temyiz dışı sanık Necati’nin sanık … ve temyiz dışı sanık Ferhat ile buluştuğu, diğer sanık Necati’nin cebinden bir miktar para çıkarak sanık …’a verdiği, sanığın da parayı cebine koyduktan sonra ayakkabısının içinden bir şeyler çıkarmaya çalıştığının görülmesi üzerine müdahale edildiği ve sanık …’un ayakkabısı kontrol edildiğinde şeffaf ağzı kilitli poşet içerisinde rulo halinde eroin maddesinin ele geçirildiği olayda; sanığın mahkûmiyetine dair verilen hüküm Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin istinaf etmesi üzerine 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanması yönünde değerlendirme yapılabilmesi için tutanak tanıklarından en az birisinin yer göstermesi ile yapılacak keşfe dayalı bilirkişi raporu alınarak söz konusu maddenin uygulanma koşullarının bulunduğunun belirlenmesinden sonra, sanık hakkında iki nitelikli halin birlikte bulunması nedeniyle tayin olunan temel cezanın asgari haddin üzerine çıkılarak tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesince bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılamada; kolluk görevlilerince temyiz dışı sanık Necati’nin sanık …’a para verdiği ve bunun karşılığında sanık …’un da ayakkabısından bir şey çıkartmaya çalıştığının görülmesi üzerine müdahale bulunulduğu ve sanık …’un ayakkabısı kontrol edildiğinde şeffaf ağzı kilitli poşet içerisinde rulo yapılmış halde eroin maddesinin ele geçirilmesi, diğer sanık Necati’nin aşamalarda alınan beyanlarında birlikte uyuşturucu madde almaya gitmek için sanık …’a 100,00 TL para verdiğini ifade etmesi, sanık …’un savunmasının ve diğer Necati’nin beyanlarının kısmen olay tutanağını doğrulaması, tanık olarak dinlenen kolluk görevlilerinin olay tutanağını doğrulaması gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri ile kastının yoğunluğu dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak temel ceza belirlenmiş ve suça konu uyuşturucu maddenin eroin olması, ayrıca sanık her ne kadar kolluk görevlisinin gösterdiği yerden farklı bir yer göstermiş ise de sanığın suçu kabul etmeyerek çelişkili beyanları nedeniyle tutanak altında imzası olan kolluk görevlisinin gösterdiği yer suçun işlendiği yer kabul edilerek suçun işlendiği yerin bilirkişi raporuna göre Esenyurt Yeşilcamine 180,30 metre olması nedeniyle sanığın cezasından 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca cezasından arttırım yapılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükümde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesine, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ve tartışıldığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı; uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurma, satışa arz, sevk, nakil ve depolama gibi seçimlik hareketlerden birinin gerçekleşmesi durumunda da suçun tamamlanmış suç olduğu; buna göre hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan karar verilen temyiz dışı sanık Necati’den para aldıktan sonra üzerindeki uyuşturucu maddeyi teslim etmek üzereyken kolluk kuvvetlerinin olaya müdahale etmesi üzerine uyuşturucu maddeyi diğer sanık Necati’ye teslim edemeden yakalanan sanığın eyleminin satışa arz etmek suretiyle tamamlanmış uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu ve atılı suçun teşebbüs aşamasında kalmadığı; olay tutanağı ve yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre sanığın yakalandığı yerde satışa arz etme eyleminin gerçekleştiği ve bu yerin de 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi kapsamında kaldığı anlaşıldığından uygulamanın yerinde olduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, eleştiri dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 21.10.2021 tarihli ve 2021/2702 Esas, 2021/2492 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.11.2023 tarihinde karar verildi.