Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/3000 E. 2023/1584 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3000
KARAR NO : 2023/1584
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği; ancak sanık müdafiinin, kanunî süresi içinde temyiz
talebinde bulunduktan sonra, sanığın 18.01.2012 tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçtiğini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, Cumhuriyet savcısının temyizine hasren yapılan incelemede 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.11.2021 tarihli ve 2021/380 Esas, 2021/387 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hak yoksunluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verilmiştir.

B. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.01.2022 tarihli ve 2021/2727 Esas, 2022/132 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, alt sınırdan uzaklaşılarak 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi 9 yıl 2 ay hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hak yoksunluğuna ilişkin hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen deliller, gerekçe ve nitelendirmeye göre Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görülmeyerek temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle;

Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Kolluk görevlilerince uyuşturucu madde ticaretinin önlenmesine ilişkin yapılan çalışmalar kapsamında olay günü adresi verilen sokak üzerinde 30 yaşlarında, Afganistan uyruklu bir erkek şahsın elinde poşet içerisinde uyuşturucu madde bulundurduğu yönünde teyide muhtaç bilgiler üzerine, bahse konu yerde belirtilen eşkale uygun olan sanığın durdurulduğu, kolluk görevlilerinin kendilerini tanıttıkları esnada sanığın elindeki poşeti atarak kaçmaya yeltendiği, sanığın attığı poşetten metamfetamin ve üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda rızaen verdiği iç çamaşırı içerisinden ise metamfetamin, eroin ve plaka esrar maddesinin ele geçirildiği olayda; sanığın görevlileri görünce elindeki poşeti atıp kaçmaya çalışması, zapt edilmesi için orantılı güç kullanılması, her ne kadar uyuşturucu maddeyi kendisine veren kişinin ismini, ikametini ve telefonunu vermiş ise de yapılan tahkikattan bir sonuç alınamadığının tespit edilmesi ele geçen maddelerin değişik parçalar halinde ve birkaç çeşit olması gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Bölge Adliye Mahkemesince, kullanıcı olduğunu söyleyen sanığın analiz edilen vücut örneklerinde; AMP, OPİ ve THC’nin pozitif (+) çıkması nedeniyle kişisel kullanım sınırında kalan tek parça eroini kullanmak amacı ile bulundurmuş olabileceği, bu suretle; 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin sanık hakkında uygulanmaması gerektiği, temel cezasının ele geçirilen metamfetamin yönünden belirlenmesi ve ele geçen net metamfetamin miktarı nedeniyle de temel cezasının teşdiden tayin edilmesi gerektiği kanaatiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

1. Tüm dosya kapsamına göre; sanığın savunmasında hakkında takipsizlik kararı verilen… isimli şahısla buluştuklarını, bu şahsın kendisine uyuşturucu madde verdiğini, kendisinin kullanıcı olduğunu ve beyanıyla uyumlu olarak kullanıcı olduğunun tespit edildiği olayda, Mehmet isimli şahıs tarafından verildiğini beyan ettiği ve sanığın olay esnasında atmış olmuş olduğu poşette kullanım miktarı sınırlarında ele geçen metamfetamin maddesini kullanım amacı dışında taşıdığını kabul ederek kendi suç vasfının ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,

2. Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler ve 3 üncü maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine göre, alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektiren bir nedenin bulunmadığı gözetilmeden temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi

nedenleriyle hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.01.2022 tarihli ve 2021/2727 Esas, 2022/132 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.02.2023 tarihinde karar verildi.