YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15833
KARAR NO : 2023/3240
KARAR TARİHİ : 10.04.2023
T U T U K L U
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/80 E., 2022/159 K.
ŞİKAYETÇİ : İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü… Gümrük
Müdürlüğü
SUÇ : Uyuşturucu madde ithal etme
HÜKÜMLER : a) Mahkûmiyet
b) Araçların iadesi
TEMYİZ EDENLER : 1. Şikayetçi vekili
2. Sanık … müdafii
3. Sanık … müdafileri
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği … dışındaki temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık … müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.03.2019 tarihli ve 2019/185 Esas, 2019/99 Karar sayılı kararı ile … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/820 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/820 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
B. … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.09.2019 tarihli ve 2018/820 Esas, 2019/435 Karar sayılı kararı ile;
Sanık …’ün uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’nun 188 inci maddesinin birinci fıkrası, beşinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 30 yıl hapis ve 60.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 30.06.2020 tarih ve 2019/5107 Esas, 2020/1786 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci cümlesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
D. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi kararının, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.12.2021 tarihli ve 2020/15316 Esas, 2021/13923 Karar sayılı kararı ile;
“Sanıklar hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Sanık … ve müdafii ile sanık … müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin, 696 sayılı KHK’nın 100 üncü maddesi ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Aralarındaki bağlantı nedeniyle, bu dosya ile Dairemizin 2021/13569 Esasında kayıtlı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin 2020/3910 Esas ve 2021/636 Karar sayılı dava dosyası birlikte incelenmiştir.
CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık … ve müdafii, sanık … ve müdafii ile sanık … müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
“Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1. TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanması için müşterek faillerin “aynı yönde” hareket etmeleri ve bir olay üzerinde aynı amaç doğrultusunda üç sanığın da iradelerinin birleşmesi gerektiği anlaşıldığından, tüm dosya kapsamına göre sanık …’in, sanıklar … ve …’e uyuşturucu madde getirdiği anlaşılan olayda, sanıklar … ve … arasında aynı uyuşturucu maddeler üzerinde bir ortaklık ya da aynı uyuşturucu maddeleri birlikte getirtmek gibi aynı yönde oluşmuş bir irade birliği olmayıp, her birinin getirttiği uyuşturucu maddelerin ayrı olduğu, dolayısıyla sanık …’in, diğer sanık …’a benzin deposu içerisinde ele geçirilen TCK’nın 188/7. maddesi kapsamındaki Asetik Anhidrit maddesini, sanık …’e ise 2 adet valiz içerisinde bulunan TCK’nın 188/1. maddesi kapsamındaki MDMA içerir maddeleri getirdiği anlaşıldığından; şartları oluşmadığı halde, sanıklar hakkında TCK’nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
2. Araçta ele geçmeyip, sanık …’in üzerinde ele geçirilen net: 0,7 gram kokainin miktar itibarıyla kullanma sınırında olması, nereden temin edildiğinin kesin bir şekilde belli olmayışı, sanık …’in kokainin temin şekliyle ilgili beyanlarının çelişkili oluşu, sanık …’in soruşturma aşamasındaki beyanına göre yurt dışından getirildiği kabul edilse dahi, “yurt dışından getirildiği” sanık …’in beyanı ile ortaya çıktığından “ithal suçu” yönünden “cezasızlık” kapsamında kaldığından, kokainin ithal suçunun konusu olamayacağı dikkate alınmıştır.
Sanık …’ın diğer sanık …’e yurt dışından getirttiği kabul edilen şeffaf renkli sıvı maddenin ise uzmanlık raporundan anlaşıldığı üzere Asetik Anhidrit olduğu, söz konusu maddenin uyuşturucu ve uyarıcı madde niteliğine sahip olmayıp, uyuşturucu maddelerden morfinin asetillenerek daha etkili bir uyuşturucu madde olan eroin elde edilmesi işleminde kullanılan bir kimyasal bileşik olduğu, bu nedenle sanık …’ın eyleminin TCK’nın 188/7. maddesi kapsamında kaldığı, ele geçen madde miktarı dikkate alınarak TCK’nın 188/5. maddesindeki orantılılık ilkesi ile TCK’nın 61. maddesindeki ölçütlere göre bu madde uyarınca cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden hatalı değerlendirmeyle TCK’nın 188/1. maddesi kapsamında hüküm kurulması,
3. … Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet Memurluğunun 2018/13883 sırasında kayıtlı, içerisinde Huawei ibareli 863980037570305 ımeı ve 863980037600318 numaralı 1 adet cep telefonu ve telefona takılı üzerinde Vodafone 8990029301032308739 ve Turkcell 1525080279901 seri numaralı 2 adet sim kart ve üzerinde Samsung 16 Evro micro ibaresi bulunan 1 adet hafıza kartının, yakalama ve üst arama tutanağından, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen …’a ait olduğunun anlaşılması karşısında ilgili emanetin sahibine iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi”
Araçların müsaderesine ilişkin hükmün incelenmesinde:
İddianamede müsaderesi talep edilmeyen araçlar hakkında talep dışına çıkılarak yazılı şekilde müsadere kararı verilmesi”
Nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
… 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.04.2022 tarihli ve 2022/80 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında, uyuşturucu madde ithal etme suçundan 5237 sayılı Kanun’un
188 inci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 20 yıl hapis ve 40.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık … ve müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Zabıt mümzileri dinlenilmeden karar verildiğine,
2. Suçu kabul anlamına gelmemekle beraber, sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. … Dokuzluoğlu hakkında yürütülen kovuşturma dosyası ile birlikte görülmeyerek savunma haklarının engellendiğine,
4. Kararın hukuka ve gerçeğe aykırı olduğuna,
5. Sanık …’ün yurt dışında bulunan uyuşturucuların Türkiye’ye getirilmesi adına eylemi/talimatı/yönlendirmesi bulunmadığı halde ithalat suçundan hüküm kurulduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Her ne kadar sanıklar … ve … atılı suçlamayı kabul etmemiş iseler de temyiz dışı sanık … ‘in samimi ikrarı, her aşamada tutarlı savunmalarda bulunmuş olması, diğer sanıkların mantıklı bir açıklama getiremedikleri, suçtan kurtulmaya yönelik savunma yaptıkları, … Dokuzluoğlu’nun… plakalı çekicinin ait olduğu … Lojistik isimli şirketin idarecisi olduğu, sanık …’in bu vasıtanın şoförlüğünü yaptığı, …’in Hollanda’ya gitmeden evvel sanık … ile 10.000 EURO mukabilinde ele geçen 480 kg asetik anhidrit maddeyi getirmek için anlaştığı, sanık …’in Hollanda’ya vardığında eroin yapımında kullanılan asetik anhidrit maddesi ile 1.4 gram ağırlığındaki kokain maddesini ve 50.741 gram metamfetamin uyuşturucu maddesini teslim aldığı ve araca yerleştirdiği, sanık …’in Türkiye’ye geldiği, burada sanık …’nin metamfetamin cinsi uyuşturucu maddeyi teslim almak üzere sanık … ile irtibat kurduğu, lakin bu teslimat vukua gelmeden sanıkların derdest edildikleri, sanıkların suç üstü yakalanmış olmaları, uyuşturucu ithali yapıldığına dair ihbarın olması, yakalanan uyuşturucu maddenin miktar olarak çok fazla
olması, yurt dışından getirilmiş olması, yurda sokuluş şekli, espertiz raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanıkların üzerine atılı “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İthal Etme” suçunun sübuta erdiği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Bu nedenle sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrasının uygulanmasına karar verilmiştir.
5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması için müşterek faillerin “aynı yönde” hareket etmeleri ve bir olay üzerinde aynı amaç doğrultusunda üç sanığın da iradelerinin birleşmesi gerektiği anlaşıldığından, tüm dosya kapsamına göre sanık …’in, sanıklar … ve …’e uyuşturucu madde getirdiği anlaşılan olayda, sanıklar … ve … arasında aynı uyuşturucu maddeler üzerinde bir ortaklık ya da aynı uyuşturucu maddeleri birlikte getirtmek gibi aynı yönde oluşmuş bir irade birliği olmayıp, her birinin getirttiği uyuşturucu maddelerin ayrı olduğu, dolayısıyla sanık …’in, diğer sanık …’a benzin deposu içerisinde ele geçirilen 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki asetik anhidrit maddesini, sanık …’e ise 2 adet valiz içerisinde bulunan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki MDMA içerir maddeleri getirdiği anlaşıldığından; şartları oluşmadığından 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmamasına karar verilmiştir. Sanıklar … ve …’ın sabıkalı halleri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak olumlu kanaat edinilmediğinden haklarında aynı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Araçların İadesi Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun 5237 sayılı Kanun’un İkinci Kitabının “topluma karşı suçlar” başlıklı Üçüncü Kısmının “kamunun sağlığına karşı suçlar” başlığını taşıyan Üçüncü Bölümünde düzenlenmiş olması; belirtilen özelliği gereğince,… Gümrük Müdürlüğü’nün 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesi uyarınca mağdur veya suçtan zarar gören sıfatıyla bu suçlarla ilgili davalara katılma ve hükmü temyiz etme hakkının olmadığı anlaşılmıştır.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık ve müdafiinin yüzüne karşı verilen hükme yönelik olarak sanık müdafiinin, kanunî süresi içinde temyiz talebinde bulunduktan sonra, sanığın 26.04.2022 ve 09.05.2022 tarihli dilekçeleri ile temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmıştır.
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, delillerin tespitine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, teşebbüs hükümlerinin uygulanmasına ilişkin yasal koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
A. Araçların İadesi Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) numaralı bentte açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin 5237 sayılı Kanun’un 237 nci maddesi uyarınca mağdur veya suçtan zarar gören sıfatıyla bu suçlarla ilgili davalara katılma ve hükmü temyiz etme hakkının olmadığı anlaşıldığından, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, şikayetçi vekilinin temyiz isteğinin Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünde
Gerekçe bölümünde (C) numaralı bentte açıklanan nedenlerle … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.04.2022 tarihli ve 2022/80 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararında sanık ve müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 13. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.