Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/15781 E. 2023/4347 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15781
KARAR NO : 2023/4347
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2569 E., 2022/1983 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün düzeltilerek onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.04.2022 tarihli ve 2021/105 Esas, 2022/137 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 10 yıl hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

B. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 04.11.2022 tarihli ve 2022/2569 Esas, 2022/1983 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Olay tarihinde kolluk ekiplerince devriye görevinin ifa edilmesi sırasında, … Lisesi civarında bulunan zeytin bahçesi içerisinde durumundan şüphelenilen (27 …….) plakalı aracın durdurulmak istendiği, araç içinde sanık … ile M. Ö. ve S. Y. isimli şahısların bulunduğu, dur ihtarına rağmen aracın sürücü koltuğunda oturan sanığın park halinde çalışır vaziyette

bulunan aracı hareket ettirerek kaçmaya çalıştığı, ekiplerin müdahalesi neticesinde aracın durdurulduğu, sanığın bu sırada elinde bulunan poşeti parçalayarak içindeki maddeyi aracın içerisine döktüğü, araçtan inen M. Ö.’ün üst aramasında 1 gram ağırlığında metamfetamin olduğu değerlendirilen uyuşturucu madde ele geçirildiği, ele geçirilen bu maddeyi sanığın, eşini dayısının evine götürmesi karşılığında M. Ö.’e verdiği, 01.08.2020 tarihli Ön İnceleme ve Tartı Tutanağına göre araçta ele geçirilen ve sanığa ait olduğu anlaşılan metamfetamin maddesinin daralı ağırlığının 17,55 gram olduğu anlaşılmakla bu şekilde gelişen somut maddi olaya ilişkin yargılamada; … Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün Uzmanlık Raporuna göre, sanıktan ele geçirilen net 16 gram ağırlığındaki maddenin uyuşturucu maddelerden metamfetamin etken maddesini içerdiği, bu maddenin içerdiği net metamfetamin miktarının % 82 oranında olmak üzere 13,12 gram ağırlığında olduğunun belirlendiği, sanık yargılama sırasında alınan savunmalarında, olay günü M. Ö. ve S. Y. ile uyuşturucu kullanmak için buluştuklarını, toplamda 20 gram kadar uyuşturucu maddeyi Gaziantep’ten M. Ö. ve S. Y. ile birlikte kullanmak için tek başına aldığını, onların da uyuşturucu madde için 500,00’er TL para verdiğini, ele geçirilen maddenin üçüne ait olduğunu, eşini bırakması karşılığında M.’e uyuşturucu vermediğini beyan ettiği, sanık hazırlık beyanında Gaziantep’ten toplamda 10 gram metamfetamin aldığını ifade ederek farklı anlatımlarda bulunduğu, tanık S. Y.’ın Mahkememiz huzurunda alınan beyanında, olay günü sanıktan kendisini köyüne bırakmasını istediğini, sanığın kullandığı araca bindiğini, bu araçta M. isimli daha önceden tanımadığı bir şahsın da bulunduğunu, birlikte metruk bir binaya geldiklerini, bu binanın damına çıktıklarını, araca döndüklerinde arabanın önünde daha önceden görmediği uyuşturucu maddeyi gördüğünü ancak uyuşturucuyu kimin koyduğunu bilmediğini, aracın içine dökülen metamfetamin maddesinin kimden döküldüğünü görmediğini beyan ettiği, tanık M. Ö.’ün de Mahkememiz huzurunda alınan beyanında, olay günü sanıkla kendi aracı ile sanayiden hareket ederek bir bağ evine geldiklerini, yolda sanığın bir arkadaşını da araca aldıklarını, kendisinde 1 gram ateş buz maddesi olduğunu, sanıkta da yaklaşık bir avuç dolusu, 50 gram gelecek kadar ateş buz maddesi bulunduğunu, üzerinde ele geçirilen 1 gramlık ateş buz maddesini sanık ile eşini dayısının evine bırakması karşılığında sanığın kendisine verdiğini, kolluk görevlileri gelince sanığın aracı çalıştırdığını ve cebindeki uyuşturucuları aracın içerisine doğru saçtığını beyan ettiği, tanık A. U.’un Mahkememiz huzurunda alınan beyanında, olay günü dayısının evine gitmek istediğini, eşi olan sanığın da arkadaşının aracı ile gelerek kendisini aldığını ve dayısının evine bıraktığını, eşinin uyuşturucu kullanıp kullanmadığını bilmediğini beyan ettiği, her ne kadar sanık aşamalarda alınan savunmalarında, uyuşturucu madde ticareti yapmadığını, kullanıcı olduğunu beyan etmiş ise de; içeriği tanık anlatımları ile doğrulanan 01.08.2021 tarihli olay tutanağı, ön inceleme ve tartı tutanağı, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktarı, bir kısmı şeffaf poşet içerisinde, bir kısmı ise alüminyum folyoya sarılı vaziyette bulundurulması ve bu maddelerin metamfetamin ihtiva ettiğine ilişkin uzmanlık raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte nazara alındığında; Mahkememizce, ele geçirilen uyuşturucu maddenin araçtaki her üç şahsa ait olduğu şeklindeki sanık savunmalarının itibar

edilebilir nitelikte bulunmadığı, uyuşturucu maddenin tümünün sanığa ait olduğunun anlaşıldığı, nitekim olay anında metamfetamin maddesinin bulunduğu poşetin sanık tarafın yırtılarak içindeki maddenin aracın içerisine dağıtıldığı, bu hususun gerek tanık anlatımları gerekse tutanak içeriği ile doğrulandığı, net 16 gram ağırlığındaki metamfetamin maddesinin miktar itibariyle Yargıtay kararları ışığında günlük kişisel kullanım miktarının üstünde olduğunun anlaşıldığı, uyuşturucu maddenin tümünün sanığa ait olduğunun kabulü ve sanığın temizlik işçisi olduğuna ilişkin beyanı karşısında, ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ve fiyatının oldukça fazla olması, bu durumun da sanığın dosyaya yansıdığı itibariyle ekonomik- sosyal durumu ile uygunluk arz etmediği, yine sanığın söylemine göre bu maddeleri toplu halde 1.500,00 TL karşılığında Gaziantep’ten satın aldığı, ancak bu kadar yüksek bir fiyatı ödediği şahsın açık kimlik ve adres bilgilerini bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, sanığın olaydan 2 gün önce aldığı uyuşturucu maddeyi ikametinde veya uyuşturucuyu kullandıklarını belirttiği metruk binada bırakmayıp araçta ve üzerinde taşıması, sanığın üzerinde uyuşturucu madde bulunduğu halde olay günü tanık M. ve tanık S. ile buluşması, tanık M.’in kendi aracı ile sanığın eşini dayısının evine bırakması ve bunun karşılığında sanığın olayda ele geçirilen alüminyum folyoya sarılı 1 gram ağırlığındaki metamfetamin maddesini tanık M.’e vermesi, tanıklar ile sanık arasında iftira atmayı gerektirir bir husumetin dosyaya yansımadığı bu nedenle tanık M.’in bu şekildeki istikrarlı ve tutarlı anlatımlarına itibar etmek gerekeceği, üzerine atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçunu işlediği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükme yapılan eleştiri dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosyada mevcut delillerin suçun sübutunu tayinde yeterli olduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

B. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 52 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında, “ ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarının” yapılmamasının hukuka aykırı olduğu,

Değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 04.11.2022 tarihli ve 2022/2569 Esas, 2022/1983 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,

Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasında, “… işbu adli para cezasının ayrı ayrı 20 ay eşit taksit ile tahsiline ” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin yazılması,

Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Nizip Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.05.2023 tarihinde karar verildi.