Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/15453 E. 2023/3048 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15453
KARAR NO : 2023/3048
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3160 E., 2021/741 K.
4. …, 5. …
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : Sanık … yönünden; “23.04.2015”
: Sanıklar Faruk ve Mehmet yönünden; “22.11.2014”
: Sanık … yönünden; “29.01.2015”
: Sanık … yönünden; “18.10.2014 ve 22.10.2014”
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet; sanıklar… Rıdvan ve …yönünden
: Beraat; sanıklar Faruk ve Mehmet yönünden
TEMYİZ EDENLER : 1. Cumhuriyet savcısı (sanıklar Faruk ve Mehmet aleyhine)
: 2. Sanıklar…… …ve müdafileri

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar Abdulkadır ve …müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2016 tarihli ve 2015/394 Esas, 2016/248 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanıklar… Faruk, Mehmet ve Rıdvan’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve 58 inci maddesi uyarınca sanıklar Abdulkadır ve Rıdvan hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
2. Sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkraları, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 26.05.2017 tarihli ve 2017/1046 Esas, 2017/1704 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafileri ile sanıklar Faruk, Mehmet ve Salih’in istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararının, sanıklar müdafileri ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 02.10.2018 tarihli ve 2018/3395 Esas, 2018/3909 Karar sayılı kararı ile; “Sanıkların fiziki takip tutanaklarının içeriklerini kabul etmediklerini ve fiziki takibe ilişkin görüntülerdeki kişilerin kendileri olmadıklarını savunmaları karşısında; sanıkların teşhise elverişli fotoğrafları çekilip yine sanıklardan ses örnekleri de alınarak dosyada mevcut CD içindeki gizli soruşturmacılarla konuşan şahısların sanıklar olup olmadıklarının tespiti konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses ve görüntü analiz yaptırılarak rapor alınması ve gerekirse suç tarihi itibariyle CMK’nın 139. madde anlamında gizli soruşturmacı görevlendirmesinin ancak örgütlü suçlarda mümkün olması nedeniyle dosya kapsamındaki olaylarda gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olmaları durumunda alıcı görevli olarak kabul edileceklerinin anlaşılması karşısında; gizli soruşturmacıların kolluk görevlisi olup olmadıkları araştırılarak kolluk görevlisi olmaları durumunda alıcı görevli sıfatıyla duruşmada tanık olarak dinlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 01.04.2021 tarihli ve 2018/3160 Esas, 2021/741 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanıklar Faruk ve Mehmet’in, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatlerine,
2. Sanık … hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 160,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek netice olarak 12 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
3. Sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,

4. Sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Cumhuriyet savcısının sanıklar Faruk ve Mehmet hakkındaki temyiz sebepleri özetle,
Sanıklar hakkında mahkûmiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
B. Sanıklar Abdulkadir ve Rıdvan ile müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
C. Sanık … ve müdafinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesi uyarınca alınan kararın hukuka aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesince;
A. Sanıklar Faruk ve Mehmet’in atılı suçu işlediklerinin her türlü şüpheden uzak biçimde tespit edilememesi nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi dikkate alınarak sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.
B. Sanık …’ın, temyiz dışı sanık …’ı gizli soruşturmacıya uyuşturucuyu vermesi için yönlendirmesi, sanık …’ın kimliği belirsiz bir kişi ile tekrar gelmesi ve kimliği belirsiz kişinin gizli soruşturmacıya suça konu kokaini verip parayı alması karşısında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında üç kişi birlikte işlediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

C. Sanık …’ın yanına gelen gizli soruşturmacıya suça konu uyuşturucu kokaini verdiği, ayrıca sonrasında ulaşabilmesi için de telefon numarasını verdiği, söz konusu numaranın sorgusunda sanık adına kayıtlı olduğunun tespit edildiği, bu haliyle sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olduğu gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
D. Sanık …’in 18.10.2014 ve 22.10.2014 tarihlerinde gizli soruşturmacıya suça konu esrarları sattığı, 22.10.2014 tarihli tutanak içeriğine göre sanığın önceki güven alımından dolayı tanındığının belirtildiği ve bu haliyle sanığın zincirleme suç oluşturmayacak şekilde her iki eylem yönünden uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olduğu gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Faruk ve Mehmet Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçların sabit görülmemesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanıklar Abdulkadır ve Rıdvan Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçların vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanıklar ve müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçların vasfına ve sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamında toplanan diğer deliller ışığında sanığın suçlarının sübutuna 5237 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesi uyarınca elde edilen delillerin bir etkisi olmadığı anlaşılmakla sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 01.04.2021 tarihli ve 2018/3160 Esas, 2021/741 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısınca, sanıklar …… …ve müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.