YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14713
KARAR NO : 2023/2382
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.08.2012 tarihli ve 2012/44872 Soruşturma, 2012/14724 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesinin, 08.03.2013 tarihli ve 2012/676 Esas, 2013/226 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun’la değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.
C. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine, Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 30.09.2013 tarihli ve 2013/408 Esas, 2013/806 Karar sayılı kararı ile, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
D. Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesi kararının, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 18.01.2017 tarihli ve 2015/4068 Esas, 2017/450 Karar sayılı kararı ile; sanık savunması alınmadan mahkûmiyetine karar verilmesi ve 6545 sayılı Kanun’la 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinde yapılan değişikliklerin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
E. Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli ve 2017/79 Esas, 2021/626 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/194 Esas, 2014/417 Karar sayılı kararı ile verilen 10 ay hapis cezasının mahsubu ile 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
F. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
III. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; kararı temyiz etmek istediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde sanığın aracında kullanmak için bulundurduğu eroin maddesinin ele geçirildiği, hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymayıp denetimi ihlal ettiği, sanık hakkında 26.07.2012 tarihli eylemi nedeniyle 29.08.2012 tarihli iddianame ile dava açıldığı, hukuki kesinti oluşmadan önce işlediği 02.08.2012 tarihli aynı nev’iden eylemi nedeniyle Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/194 Esas ve 2014/417 Karar sayılı kararı ile sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 13.01.2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra beş yıllık denetim süresi içerisinde suç işleyerek ihlalde bulunması nedeniyle hükmün açıklandığı, açıklanan hükmün temyiz edilmesi nedeniyle henüz kesinleşmediği, sanığın hukuki kesintiden önce işlediği fiilin zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle mahkûmiyetine ve Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/194 Esas ve 2014/417 Karar sayılı kararı ile verilen 10 ay hapis cezasının mahsubuna karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/575 Esas ve 2016/203 Karar sayılı kararının incelenmesinde; sanığın 02.08.2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 28.08.2012 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/194 Esas, 2014/417 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde 28.03.2015 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine; Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.04.2016 tarihli ve 2015/575 Esas, 2016/203 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 08.03.2023 tarihli ve 2020/19476 Esas, 2023/1939 Karar sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tebliğinin usulsüz olduğu, kararın kesinleşmediği gerekçesiyle, temyiz dilekçesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz olarak kabulü ile, kanun yolu incelemesinin merciince yapılmak üzere “incelenmeksizin iadesine” karar verildiği anlaşılmakla,
Her ne kadar sanığın 26.07.2012 ve 02.08.2012 tarihli eylemleri arasında hukuki kesintinin bulunmaması ve eylemlerin bir suç işleme kararı kapsamında işlenmesi nedeniyle zincirleme suç hükümleri
uygulanarak fark ceza belirlenmiş ise de, Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/194 Esas, 2014/417 Karar sayılı kararının henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle mahsuba konu edilemeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uygulanmak suretiyle belirlenen cezadan 10 ay hapis cezasının mahsubu ile fark cezaya hükmedilmesi nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli ve 2017/79 Esas, 2021/626 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.03.2023 tarihinde karar verildi.