Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/14181 E. 2023/9717 K. 16.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14181
KARAR NO : 2023/9717
KARAR TARİHİ : 16.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
İNCELEME KONUSU KARAR: Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2019 tarihli ve … Karar sayılı kararı ile, hükümlü hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı iki kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, hükümlerin istinaf

edilmeksizin 25.10.2019 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.07.2022 tarihli ve 2021/17962 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.10.2022 tarihli ve KYB-2022/110837 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.10.2022 tarihli ve … sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 08.11.2018 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de,
Somut olayda, adı geçen sanığın evvelce 22.10.2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eylemi sebebiyle yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10.12.2014 tarihli ve 2014/103754 soruşturma, 2014/1134 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine, Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2017 tarihli ve ….Karar sayılı kararı ile ısrar şartının oluşmadığından bahisle kamu davasının durmasına karar verildiği anlaşılmakla,
5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, durma kararı sonrasında işlendiği anlaşılan iş bu incelemeye konu mahkûmiyet kararına konu 23.06.2018 ve 04.07.2018 tarihli suçların, denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle aynı maddenin dördüncü fıkrası kapsamında erteleme kararının ihlali niteliğinde olduğu cihetle, eylemin müstakil bir suç oluşturmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Şüpheli hakkında, 23.06.2018 ve 04.07.2018 tarihlerinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yapılan soruşturma sonunda, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 08.11.2018 tarihli ve 2018/33342 Soruşturma, 2018/12952 Esas, 2018/12100 sayılı iddianamesi ile Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesine 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca doğrudan kamu davası açılmıştır.
B. Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma incelemesine konu 11.10.2019 tarihli ve 2018/756 Esas, 2019/578 Karar sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı iki kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, hükümlerin istinaf edilmeksizin 25.10.2019 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
C. Dosya arasında bulunan Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1091 Esas, 2017/686 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
1. Şüpheli hakkında, 22.10.2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2014 tarihli ve 2014/103754 soruşturma, 2014/1134 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Kanun’nun 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 30.12.2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği,
2. Yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle erteleme kararının kaldırılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 23.10.2015 tarihli ve 2014/103754 Soruşturma, … sayılı iddianamesi ile Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,

3. Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2017 tarihli ve … Karar sayılı kararı ile, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “davanın durmasına” karar verildiği, durma kararının 12.09.2017 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
D. Bakırköy 3. İnfaz Hâkimliğinin 06.04.2021 tarihli ve … Karar sayılı kararı ile sanığın denetim süresi içerisinde 11.04.2020 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbarı üzerine hakkındaki erteleme kararının kaldırılması ile hapis cezalarının aynen infazına karar verilmiş ise de; Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2019 tarihli kararını takiben verilen kararların, anılan mahkeme kararının kanun yararına bozulması halinde hukuki değerden yoksun olacağı düşünülerek yapılan incelemede;
Sanığın 23.06.2018 ve 04.07.2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca erteleme kararı verilmeksizin doğrudan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2019 tarihli ve …Karar sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının ihlali üzerine açılan kamu davasında verilen hüküm, aynı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında doğrudan dava açma koşulunun oluşup oluşmadığı yönünden yapılacak değerlendirmede inceleme konusu davada verilecek kararı da etkileyeceğinin gözetilmesi gerekmektedir.
5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2017 tarihli ve 2015/1091 Esas, 2017/686 Karar sayılı durma kararı ile, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının hukuki varlığını sürdürdüğü, incelenen dosyadaki suç tarihlerinin 23.06.2018 ve 04.07.2018 olması ve 23.06.2018 tarihli suçun önceki 22.10.2014 tarihli eyleme ilişkin olarak verilmiş olan

10.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlâli niteliğinde olması karşısında, ihlâl niteliğindeki eylemin ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, inceleme konusu dosyada 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca doğrudan kamu davası açılabilmesi şartının gerçekleşmediği, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “…kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir” düzenlemesi gereğince “davanın düşmesine” karar verilerek Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği,
Ancak;
04.07.2018 tarihli eylem, erteleme kararının 23.06.2018 tarihinde ihlal edilmesinden sonra işlenmiş hale geleceğinden bu eylemin artık ihlal değil zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği, kanun yararına bozma incelemesi sırasında gelinen aşamada, mahkemesince Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin durma kararından sonraki hukuki sürecin araştırılması, sonucuna göre derdest bir dava bulunması halinde her iki davanın birleştirilmesine karar verilmesi, sanığın tüm eylemlerinin birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi suretiyle hukuka aykırılığın giderilebileceği, anlaşılmıştır.
Kabule göre de, sanığın 23.06.2018 ve 04.07.2018 tarihli eylemleri arasında fiili ve hukuki kesinti bulunmaması nedeniyle eylemlerin zincirleme suç kapsamında olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanması suretiyle cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden sanığın her bir eylemi yönünden ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi de, Kanun’a aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2019 tarihli ve 2018/756 Esas, 2019/578 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.11.2023 tarihinde karar verildi.