Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/14112 E. 2023/1681 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14112
KARAR NO : 2023/1681
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz

dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.12.2021 tarihli ve 2021/23 Esas, 2021/449 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 20 yıl 3 ay 22 gün hapis ve 40.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanık …’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 13 yıl 6 ay 15 gün hapis ve 27.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanıklar hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 07.07.2022 tarihli ve 2022/715 Esas, 2022/3009 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve sanıklar … ve … yönünden re’sen de istinafa tabi olan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükümlere yönelik sanık … ile sanıklar … ve … müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık … hakkında hukuka ve kanuna uygun olması nedeniyle hükmün onanması, sanıklar … ve … hakkında ise bozma yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,

2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığına,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığına,
İlişkindir.
C. Sanık …’ın temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığına,
4. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanma koşullarının oluşmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay yakalama ve fiziki takip tutanakları ile iletişimin tespiti tutanakları, PTS kayıtları, haklarında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmü verilen temyiz dışı sanıklar … ve…ın beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; 17.08.2020 tarihli eylemde; sanık …’ın İstanbul’da sanık …’tan satın aldığı 1639,665 gram metamfetamini sanık … ile birlikte, sanık …’un sürdüğü araçla öncü artcı olacak şekilde fikir ve eylem birlikteliği içerisinde İzmir’e sevk
ettikleri gerekçesiyle; 06.09.2020 tarihli eylemde, sanık … ve temyiz dışı sanık …’ın öncü-artçı araçlar ile İstanbul’dan İzmir’e sanıklar … ve …’a 1382,832 gram metamfetamin getirdikeri gerekçesiyle mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar hakkındaki hükümlerin tekerrür ve hak yoksunluklarının hatalı uygulanması nedeniyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin sanıklar … ve …’ın 17.08.2020 tarihli, sanık …’un 06.09.2020 tarihli suçun sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanıklar … ve … ile sanıklar … ve … müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş; hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak aşağıda belirtilenler dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
A. Sanık … hakkındaki hüküm yönünden:
1. 17.08.2020 tarihli eylemde, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında seçimlik olarak sayılan hareketlerden herhangi birini gerçekleştirdiğine; bu bağlamda suç konusu uyuşturucu maddenin temini, yüklenmesi, paketlenmesi, taşınması gibi bir fiile katıldığına ya da uyuşturucu maddeye ortak olduğuna ilişkin delil bulunmayan sanığın sabit olan fiili, suç konusu uyuşturucu maddeyi taşıyan temyiz dışı sanık …’u karşılamak ve önünden başka bir araçla giderek (öncü araçta), yol kontrolü yapmak suretiyle, uyuşturucu maddenin taşınmasına yardım etmek olduğundan, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. 1 numaralı bozma nedenine göre; 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması için fail veya müşterek faillerin “aynı yönde” hareket etmesi ve bir olay üzerinde aynı amaç doğrultusunda üç sanığın da iradelerinin birleşmesi gerektiği, 17.08.2020 tarihli eylemde ise sanıklar …, … ve temyiz dışı sanık …’un birlikte, iştirak iradesi ile hareket ettiğine dair kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,

3. Zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylem bulunması gerekirken, olay yakalama ve fiziki takip tutanakları ile iletişimin tespiti tutanakları, temyiz dışı sanık …’ın beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın savunmasının aksine 06.09.2020 tarihli eylemde sanık …’un suçuna iştirak ettiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde öngörülen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Hukuka aykırı görülmüştür.
B. Sanık … hakkındaki hüküm yönünden:
1. Zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylem bulunması gerekirken, sanığın 17.08.2020 tarihli eylemi sabit ise de, 06.09.2020 tarihli eylemde temyiz dışı sanık …’a ait aracın içerisinde yakalanan uyuşturucu maddeler için sanık …’ın beyanlarından da anlaşıldığı üzere başka kişilere satmak üzere sanık …’un müşteri aradığı, araçta bulunan uyuşturucu maddelerle sanığın ilgisinin olduğuna ilişkin delilin bulunmadığı, iletişimin tespiti kararı ile telefonu dinlenilen sanık hakkında uyuşturucu madde bulundurduğu yönünde şüphe oluşmasına rağmen etkin soruşturma gerçekleştirilerek evinde arama yapılmaması nedeniyle sanık … tarafından sanığa verildiği iddia edilen, iletişimin tespiti tutanaklarına göre tuvalete dökülerek imha edildiği değerlendirilen maddenin de ele geçirilemediği ve niteliğinin teknik bir yöntemle tespit edilemediği, bu haliyle sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde öngörülen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2. Sanık … hakkındaki 1 ve 2 numaralı bozma nedenlerine göre; sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Hukuka aykırı görülmüştür.
C. Sanık … hakkındaki hüküm yönünden:
Zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylem bulunması gerekirken, sanık …’un 06.09.2020 tarihli
eylemi sabit ise de, 17.08.2020 tarihinde temyiz dışı sanık …’un aracında ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sanığın verdiğine veya sattığına dair, …’un soyut beyanı dışında, mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde öngörülen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanıklar … ve … ile sanıklar … ve … müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 07.07.2022 tarihli ve 2022/715 Esas, 2022/3009 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanıklar … ve … hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Sanık … hakkındaki 2 numaralı bozma nedenine göre; bozmanın, hakkındaki hüküm kesinleşen sanık …’ya SİRAYETİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.03.2023 tarihinde karar verildi.