YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12593
KARAR NO : 2023/1055
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I.HUKUKİ SÜREÇ
A. Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.05.2022 tarihli ve 2022/127 Esas, 2022/201 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci, 53 üncü maddeleri ile sanık …’ın ayrıca 58 inci maddesi uyarınca 9 yıl 2 ay hapis ve 18.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2022/1705 Esas, 2022/1025 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
2. “Şüpheden sanık yararlanır. ” ilkesinin ihlal edildiğine,
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun yasal unsurlarının oluşmadığına,
2. Eylemin sabit olmadığına, “Şüpheden sanık yararlanır.” ilkesinin ihlal edildiğine
ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay günü motosikletle hareket halinde bulunan sanıkların, durumlarından şüphelenilerek durdurulmak istendiklerinde dur ikazına uymamaları üzerine, yapılan takip sırasında motosikletin kaydığı ve sanıkların yere düşmesi sonucu yakalandıkları: motosikleti kullanan sanık … üzerinde cep telefonu bulunduğu;
sanık …’ın ise üst araması yapılacağı sırada, eşofmanın ön kısmından çıkarıp teslim ettiği poşet içinde 2452 adet MDMA içeren hap ile üst aramasında cep telefonu ve 280,00 TL paranın ele geçtiği olayda, sanık …’ın üzerinde ele geçen kişisel kullanım miktarının üzerindeki uyuşturucu hapları satmak için bulundurduğuna ve babası ile tartışması nedeniyle sanık …’ın evine saklamak için götürdüğüne ilişkin ikrarı, bu amaçla sanık …’ın motosikletle Furkan’ı evinden alıp götürmesi, yolda polisleri görünce durmayarak kaçması, kovalamaca ve takip sonucu motosikletten düşerek yakalanmaları, sanık …’ın, cep telefonu incelemesinde, hassas terazi ile uyuşturucu maddelerin tartılmasına ilişkin görsellerin tespit edilmesi, yine Sinan hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma ” suçundan açılan iki ayrı kamu davasında mahkûmiyet hükmü kurulması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’ın diğer sanık …’ı suçtan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek, iki sanığın fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu işledikleri, ele geçen uyuşturucu madde miktarı, suçun işleniş şekli dikkate alınarak temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşıldığı, suç ikrarında bulunan sanık …’ın takip sonucu uyuşturucu maddeyle yakalanmış olması, diğer sanık …’ı suçtan kurtarmaya yönelik beyanları dikkate alındığında, hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığı, sanık … hakkında adli sicil kaydına göre, koşulları bulunduğundan 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulandığı gerekçesiyle sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki nitelendirme ve uygulama konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamından, hükmün süresinde temyiz edilmesinden sonra, sanık …’ın, hükmen tutuklu bulunduğu Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile gönderdiği 18.07.2022 ve 04.01.2023 tarihli dilekçelerinde yer alan “Dosyamın (cezamın) onaylanmasını istiyorum.” şeklindeki taleplerin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2019/1-610 esas ve 2020/463 sayılı, 05.11.2020 tarihli kararında da belirtildiği üzere, içerik itibari ile “temyiz isteminden vazgeçme” niteliği taşımadığı anlaşılmakla, sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesi neticesinde;
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçların sübutuna, vasfına, sanıklar arasındaki iştirak iradesine, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine, sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı; sanık …’ın ele geçen uyuşturucu maddeleri temin ettiği kişinin kimliği
hakkında somut bilgi vermemesi, kişisel kullanım sınırının üzerinde uyuşturucu madde ile yakalanması hususları dikkate alındığında, ikrarı ile kendisinin veya üçüncü kişinin suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiğinden söz edilemeyeceği; dur ikazına uymayarak kaçması sonucu yeterli suç şüphesi oluştuğundan, uyuşturucu maddenin arama yapılmaksızın teslim edilmesinin, etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu haliyle 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2022/1705 Esas, 2022/1025 karar sayılı kararında sanıklar müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.02.2023 tarihinde karar verildi.