Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/1203 E. 2022/6423 K. 17.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1203
KARAR NO : 2022/6423
KARAR TARİHİ : 17.05.2022

Mahkeme : ADANA 13. Ağır Ceza Mahkemesi

Suç : 1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (sanıklar …, …, …, …, …, … ve … için)
2- Uyuşturucu madde ticareti yapma (tüm sanıklar için)
Hükümler: 1-Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan beraat
2-Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat
3- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet
Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2022/6688 esas sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
A) Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre ve hükümden sonra yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasa ile değişik, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanması hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanıklar …, …, … ve … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanıklar … ve … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıkların evinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerin miktarına, sanıkların savunmasına ve dosya kapsamına göre, sanıkların eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturmasına göre, sanıklar hakkındaki hükümlerin kurulduğu tarihten itibaren, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
D) Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde:
Sanığın evinde ele geçirilen suç konusu net 16.8 gram esrarı kullanmak amacı dışında bulundurduğuna dair delil bulunmadığı, eylemin bir bütün halinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu nazara alınarak yapılan incelemede, hükmün kurulduğu tarihten itibaren, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
E) Sanıklar Yakup, Gökhan, Yahya, Muhammet, Hasan, Miktat ve Fatih hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıklar hakkındaki hükümlerin kurulduğu tarihten itibaren, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
F) Sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Olay tutanağı, iletişimin tespiti tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre; sanıkların savunmalarının aksine, üzerlerine atılı suçu işlediklerine ya da mahkûm olan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine dair soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar …, …, …, …, …, … ve … müdafileri, sanık … ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
G) Sanıklar … ve … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
UYAP üzerinden yapılan araştırmaya ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların 30/06/2010 tarihli eylemi ile ilgili bulundukları araçta ele geçirilen net 288 gram esrarla ilgili olarak haklarında kamu davası açıldığı ve Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2011 tarih, 2010/204 Esas ve 2011/19 sayılı kararı ile mahkûmiyetlerine hükmedildiği, kararın temyiz istemi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesince incelendiği ve dairenin 07/04/2016 tarih, 2015/6730 Esas ve 2016/3664 Karar sayılı ilamı ile sanık … hakkındaki hükmün düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiği, sanık … yönünden ise suçun sabit olmadığı gerekçesi bozma kararı verildiği, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde sanık … hakkında Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31/05/2016 tarih, 2016/114 Esas ve 2016/ 159 sayılı kararı ile beraat kararı verildiği ve hükmün 08/06/2016 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, sanık …’nin 03/08/2010 tarihli eylemi ile ilgili olarak ise kamu davası açıldığı ve Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/12/2011 tarih, 2010/202 Esas ve 2011/235 sayılı kararı ile mahkûmiyetine hükmedildiği, kararın temyiz istemi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesince incelendiği ve dairenin 14/03/2016 tarih, 2015/13759 Esas ve 2016/2397 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmak suretiyle kesinleştiği, anlaşıldığından;
5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 7. fıkrasında, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmü uyarınca sanıklar hakkında aynı fiillerden dolayı mükerrer dava açılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
H) Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Celse arasında 27/02/2013 tarihinde sunulan ve 05/03/2013 tarihinde sanığın da bulunduğu celsede okunan mütalaada sanık hakkında TCK’nın 43/1 maddesinin uygulanmasının talep edilmiş olması nedeniyle, tebliğnamadeki zincirleme suç hükümlerinin ek savunma hakkı verilmeden uygulanmasının bozma nedeni olduğuna ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın, diğer sanıklardan Yakup’ta ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna ilişkin soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı nazara alınarak yapılan incelemede;
UYAP üzerinden yapılan araştırmaya ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın 27/09/2010 tarihli eylemi ile ilgili üst aramasında ele geçirilen net 1,8 gram esrarla ilgili olarak hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı ve İmamoğlu Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05/10/2011 tarih, 2010/229 Esas ve 2011/190 karar sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, kararın 13/12/2011 tarihinde kesinleştiği, keza 05/11/2010 tarihli eylemi ile ilgili olarak ise sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kamu davası açıldığı ve Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01/04/2011 tarih, 2011/13 Esas ve 2011/40 sayılı kararı ile mahkûmiyet hükmü kurulduğu, hükmün Dairemizin 29/09/2020 tarih, 2017/5605 Esas ve 2020/4443 karar sayılı kararı onanarak kesinleştiği anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 7. fıkrasında, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmü uyarınca sanık hakkında aynı fiillerden dolayı mükerrer dava açılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.