Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/11825 E. 2023/4092 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11825
KARAR NO : 2023/4092
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

TUTUKLU

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/880 E., 2022/797 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 03.10.2020, 05.10.2020 (sanık … yönünden)
25.09.2020, 09.10.2020, 13.10.2020 (sanık … yönünden)
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar ve müdafileri

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.03.2021 tarihli ve 2020/413 Esas, 2021/51 Karar sayılı kararı ile … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/346 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/346 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
B. … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.02.2022 tarihli ve 2020/346 Esas, 2022/66 Karar sayılı kararı ile;
Sanık …’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 10 yıl 5 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
Sanık …’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
Sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 10 yıl 5 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
C. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 15/04/2022 tarihli ve 2022/880 Esas, 2022/797 Karar sayılı kararı ile;
Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak ve kesin nitelikte hiçbir delil mevcut olmadığına,
2. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığına, yetersiz gerekçe ile zincirleme suç hükümleri uygulandığına,
3. Lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
4. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
İlişkindir.
B. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
2. İki müstakil dosyanın birleştirilerek 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü hükümleriyle bir cezaya hükmolunması gerektiğine,
3. Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine dair somut bir delilin bulunmadığına,
4. İstinaf mahkemesi kararı gerekçeli olmayıp, yeterli inceleme yapılmadan usule ve hukuka aykırı karar verildiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
… yönünden;
Sanık …’un uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin istihbari bilgiler üzerine soruşturmanın
başlatıldığı, iletişimin dinlenmesi ve fiziki takip gibi unsurlarla desteklendiği, uyuşturucu satışı yaptığı değerlendirilen… ile alıcı olduğu değerlendirilen…e… isimli şahıslar arasındaki görüşmeler, kesintisiz fiziki takip üzerine…e…’un uyuşturucu maddeler ile yakalanması ve soruşturma aşamasında müdafii huzurunda verdikleri ifadelerinde söz konusu maddeleri sanık …’dan aldıklarını beyan etmeleri, her ne kadar tanıklar mahkemedeki beyanlarında değiştirmişlerse de kollukta sıcağı sıcağına verdikleri beyanlarına itibar edilerek sanığın, 09.10.2020 tarihinde tanık Özkan, 13.10.2020 tarihinde de tanık…’a suça konu metamfetamin maddesini içeren uyuşturucu maddeleri satmak suretiyle üzerine atılı zincirleme suç hükümleri uyarınca uyuşturucu madde ticaretini yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
25.09.2020 suç tarihli eylemden dolayı, 30.09.2020 tarihli iddianame ile kamu davasının açılması ile hukuki kesintinin oluştuğu, bu tarihten sonra sanığın işlediği 09.10.2020 ve 13.10.2020 tarihli eylemlerden dolayı 21.10.2020 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yeni bir suç olup zincirleme suç hükümleri kapsamında kalmayıp ayrı bir suç oluşturduğunun anlaşıldığı, sanık …’un uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin istihbari bilgiler üzerine soruşturmanın başlatıldığı, kesintisiz fiziki takip ile tanık … Gürol’un uyuşturucu madde ile yakalanması, tanık …’nın soruşturma aşamasında müdafi huzurundaki beyanı ile kovuşturma aşamasındaki beyanında…’dan metamfetamin içeren uyuşturucu maddeyi satın aldığını ifade edip, sanığı teşhis ettiği, araçta bulunan tanık …’ın beyanlarında sanığın tanık …’dan aldığı para karşılığında içinde ne olduğunu bilmediği bir şeyi verdiğini beyan etmesi, sanığın kısmi ikrar içerikli savunması, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmeyerek sanığın 25.09.2020 tarihinde tanık …’ya metamfetamin maddesini içeren uyuşturucu maddeyi satmak suretiyle üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Sanık … yönünden;
Sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin istihbari bilgiler üzerine soruşturmanın başlatıldığı, iletişimin dinlenmesi ve fiziki takip gibi unsurlarla desteklendiği, uyuşturucu satışı yaptığı değerlendirilen … ile alıcı olduğu değerlendirilen …ve … isimli şahıslar arasındaki görüşmeler, kesintisiz fiziki takip üzerine …ve …’nın uyuşturucu maddeler ile yakalanması, tanık Berkay’ın soruşturma aşamasında müdafi huzurundaki savunmasında sanık …’den uyuşturucu madde satın aldığını beyan edip teşhis etmesi, her ne kadar tanık kolluktaki beyanını mahkemede değiştirmiş ise de, olayın sıcağı sıcağına verdiği beyanına itibar edilmesi gerektiği, ayrıca sanık tanık ile buluştuğunu hatırlamadığını beyan etmişse de, tanığın mahkemede verdiği beyanında sanığın bulunduğu ikametin kapısına kadar geldiğini, kapıyı sanık …’in açtığını beyan etmesi, tanık
…’nın aşamalardaki beyanında sanıktan aldığı paranın içinden uyuşturucu çıktığını beyan etmesi, sanık …’in tanık … ile buluştuğunu kabul edip verdiği paranın içerisinde daha önce cebine sıkışan uyuşturucu madde verdiğine dair kısmi ikrar içerikli savunması, sanığın benzer suçtan istinafta yargılamasının devam ettiği, tanıklar …ve …’dan ele geçirilen maddelerin 13.10.2021 ve 15.10.2020 tarihli uzmanlık raporlarına göre metamfetamin etken maddesini içerdiği hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmemiş sanık …’un uyuşturucu maddeleri farklı tarihlerde tanıklar…e…’a satmak suretiyle üzerine atılı uyuşturucu madde ticaretini yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, sanık … hakkında kurulan hükme yapılan birleşen dosyada suç tarihinin 25.09.2020 iddianame tarihinin 30.09.2020 olup, asıl dosyada ise sanık …’la ilgili suç tarihlerinin birleştirilen dosyadaki 09.10.2020 ve 13.10.2020 olması nedeniyle hukuki kesintinin oluştuğu, sanık …’un birleşen dosyadaki eyleminin ayrı suç teşkil ettiği, bu yönden dosyaların birleştirilmesi hatalı ise de sanığın birleşen dosyadaki eylemi hakkında ayrı hüküm kurularak bu yanlışlığın düzeltildiği değerlendirilmiş olup bu hususa yönelik yapılan eleştiri dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile sanık … yönünden istinaf başvurularının esastan reddine, sanık … yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, delillerin değerlendirilmesine, 25.09.2020 tarihli eylemin zincirleme suç kapsamında değerlendirilmeyip ayrı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine atıfta bulunduğunun tespit edilmesi karşısında gerekçenin 5271 sayılı Kanun’un aradığı şartları taşıdığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarı”

yerine, “ödenmeyen adli para cezasının hapis cezası olarak infazına karar verileceğinin sanığa ihtarına” ibaresi yazılmak suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılmasının hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin sanık …’in eylemlerinin kabulüne ilişkin gerekçe kısmında; sanık …’in, tanıklar …ve …’ya yönelik uyuşturucu madde satışına ilişkin anlatımdan sonra sonuç kısmında sanık …’in, uyuşturucu maddeleri farklı tarihlerde tanıklar …ve …’ya satmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği yazılması yerine diğer sanığın sübut bulan fiillerine ilişkin “olayların sanık …’ın uyuşturucu maddeleri farklı tarihlerde tanıklar … ve …’a satmak suretiyle” şeklinde sonuç kısmın yazılmışsa da bu hususun maddi hata olduğu ve sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarı” yerine, “ödenmeyen adli para cezasının hapis cezası olarak infazına karar verileceğinin sanığa ihtarına” ibaresi yazılmak suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılmasının hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A) ve (B) numaralı bentte açıklanan nedenle sanıklar ve müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 15.04.2022 tarihli ve 2022/880 Esas, 2022/797 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin,

Hüküm fıkralarındaki adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümlerindeki “ödenmeyen adli para cezasının hapis cezası olarak infazına karar verileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin çıkartılması ve yerine “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükümlerindeki hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 13. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.05.2023 tarihinde karar verildi.