YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11132
KARAR NO : 2023/4825
KARAR TARİHİ : 29.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/628 E., 2020/310 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
İNCELEME KONUSU KARAR: Mahkûmiyet
Rize 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2019/628 Esas, 2020/310 Karar sayılı kararı ile, hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün, istinaf edilmeksizin 11.11.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 30.05.2022 tarihli ve 2021/18779 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.06.2022 tarihli ve KYB- 2022/80910 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.06.2022 tarihli ve KYB- 2022/80910 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
” Şüpheli hakkında 13.06.2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince yürütülen soruşturma sonucunda, Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2017 tarihli ve 2017/3906 soruşturma, 2017/99 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 5 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetim yükümlülüklerini ihlal etmekte ısrar ettiğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanık hakkında Rize Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.12.2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesi beklenmeksizin denetimin infazına başlanıldığı gerekçesiyle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesince 24.11.2020 tarihli ve 2019/413 Esas, 2020/374 Karar sayılı durma kararı verilmiş olduğu, inceleme konusu dosyadaki suç tarihinin ise durma kararı öncesi 10.09.2019 tarihi olduğu nazara alındığında, bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının geçerliliğinin ortadan kalkmış olduğu, bundan sonra sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin soruşturma dosyalarının birleştirilerek bu suçların hepsine ilişkin olarak tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceğinden soruşturma dosyalarının birleştirilmesinin temini amacıyla durma kararı verilerek gereği için ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Sanık hakkında, 10.09.2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2019 tarihli ve 2019/5726 Soruşturma,
2019/2109 Esas, 2019/1793 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca doğrudan kamu davası açılıdığı,
B. Rize 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2019/628 Esas, 2020/310 Karar sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 11.11.2020 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
C. Sanığın daha önceden 13.06.2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan;
1. Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2017 tarihli ve 2017/3906 soruşturma, 2017/99 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetim süresi içerisinde tedaivye tabi tutulmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, şüpheliye 29.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, tebliği ve kesimleşmesi beklenmeksizin 15.12.2017 tarihinde infazı için Rize Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, tedbirin gereklerine uygun davrandığı ve infazın 09.01.2019 tarihinde tamamlandığı,
2. Şüphelinin 07.02.2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 12.07.2019 tarihli ve 2017/3906 Soruşturma, 2019/1293 Esas, 2019/1052 sayılı iddianamesi ile Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4. Rize 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2020 tarihli ve 2019/413 Esas, 2020/374 Karar sayılı kararı ile, 15 günlük itiraz süresi beklenmeden infaza başlandığı, itiraz hakkı tanınmadan denetim süresinin de başlamayacağı, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “davanın durmasına” karar verildiği, durma kararının 02.12.2020 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
5. Durma kararından sonra Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 03.06.2021 tarihli ve 2021/220 soruşturma, 2021/122 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği,
Anlaşılmıştır.
D. 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, dördüncü fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin altıncı fıkrasında ise, “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesinde ise, “…soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, şüpheli hakkında 13.06.2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle, Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2017 tarihli ve 2017/3906 soruşturma, 2017/99 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesini takiben şüphelinin 07.02.2019 tarihinde yeniden aynı nitelikteki suçu işlemesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması üzerine, yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında Rize Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.12.2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesi beklenmeksizin denetimin infazına başlanıldığı, itiraz hakkı tanınmadığından denetim süresinin de başlamayacağı gerekçesiyle kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesince 24.11.2020 tarihli ve 2019/413 Esas, 2020/374 Karar sayılı durma kararı verildiği, dolayısıyla inceleme konusu dosyada da 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca doğrudan kamu davası açılması şartının gerçekleşmediği, sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında itiraz kanun yolunun gösterilmemesi nedeniyle usulsüz olduğu, “durma” kararından sonra Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 03.06.2021 tarihli ve 2021/220 soruşturma, 2021/122 sayılı kararı ile yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, inceleme konusu dosyadaki suç tarihinin 10.09.2019 olup 03.06.2021 tarihli erteleme kararından önce olduğu dikkate alındığında, bu durumda artık 10.09.2019 tarihli eylemin 03.06.2021 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kapsamında kaldığı, erteleme kararının kesinleşmesinden önce işlenen tüm eylemlerin tek suç olarak kabul edilmesi gerektiği, 10.09.2019 tarihli eylemin, ileride ihlâl nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak kamu
davası açılması halinde mahkemesince, cezanın belirlenmesinde alt sınırdan ayrılma hususunda takdir hakkının kullanılması ile teşdit sebebi yapılabileceği anlaşıldığından, kovuşturma şartının geçekleşmemesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “kamu davasının düşmesine” karar verilerek karardan bir örneğinin, bilgi için Rize Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/220 sayılı soruşturma dosyasına gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Rize 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2019/628 Esas, 2020/310 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.05.2023 tarihinde karar verildi.