Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/10142 E. 2023/3020 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10142
KARAR NO : 2023/3020
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/767 E., 2022/742 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.01.2022 tarihli, ve 2021/231 Esas, 2022/12 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 12.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunlukları hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunlukları hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 17.03.2022 tarihli ve 2022/767 Esas, 2022/742 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğnameyle dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığına,
2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
3. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmaması gerektiğine,

4. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığına,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık … tarafından kiralanan araç ile uyuşturucu madde taşındığına yönelik ihbar üzerine yapılan çalışmalarda benzinlikte görülen söz konusu aracın durdurulduğu, sanığın yapılan üst aramasında 9 paket halinde uyuşturucu esrar maddesinin ele geçirildiği, sanığın müşteri olarak tabir edilen şahıslarla diğer sanık …’nın görüştüğü ve kendisine müşterilerin konum bilgilerini attığı, kendisinin de uyuşturucu maddeleri kullandığı araç ile müşterilere götürdüğü yönündeki beyanı üzerine …ın, …’nın ikamet adresi diye kolluk görevlilerini götürdüğü adreste yapılan aramada kapıyı sanık …’nın açtığı ve evde kullanım sınırı üzerinde esrar ve kokain maddeleriyle uyuşturucu madde ticaretinde kullanıldığı düşünülen materyallerin ele geçirildiği anlaşılıp, sanık …’ın tevil yollu ikrarı, yapılan ihbar içeriği, kolluk tutanağı, uyuşturucunun uyuşturucu madde ticaretine delil teşkil edecek biçimde, fişeklenmiş ve satışa hazır vaziyette ele geçirildiği ve tüm deliller itibarıyla diğer sanıkla iştirak halinde müsnet suçu işlediği vicdani kanaatine ulaşılarak cezalandırılması yoluna gidilmiş, sanık …’ın kendi suçunu ve diğer sanığın suçunu ortaya çıkarmaktaki katkısı sebebiyle cezasından etkin pişmanlık indirimi yapılmıştır…. Caddesindeki evde yapılan aramada evde sanık …’nın bulunduğu, evde ele geçen uyuşturucuların kendisine ait olduğunu soruşturma sırasında müdafisi eşliğinde alınan ifadelerinde ikrar ettiği, her ne kadar duruşmada ele geçen maddenin kendisine ait olmadığını, diğer sanığın tehdidi sebebiyle maddelerin kendisine ait olduğunu beyan ettiğini, bahse konu evin ve maddelerin diğer sanık …’a ait olduğunu beyan etmişse de; tehdit iddiasının ispatlanamadığı görülmekle, sanığın müdafi eşliğinde alınan kolluk beyanı, savcılık ve sulh ceza hakimliğindeki beyanlarına itibar edilmiş, ele geçen uyuşturucu maddenin niteliği ve kullanım sınırını aşan miktarı, ele geçiriliş biçimi, diğer sanığın
savunması gözetildiğinde sanığın üzerine atılı suçu diğer sanıkla iştirak halinde işlediğine dair tam bir vicdani kanaate ulaşılmış, arama sırasında evde tek olarak bulunup kapıyı kolluk görevlilerine açan kişinin sanık … olduğu da gözetildiğinde, sanığın evde ele geçen uyuşturucu maddeleri sahiplenmesi etkin pişmanlık olarak değerlendirilmemiş, sanıkların mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar hakkındaki hükümde suça konu uyuşturucu-uyarıcı maddelerin niteliğine göre miktarı dikkate alındığında, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi hususu eleştirilip, eleştiri dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanıklar arasındaki iştirak iradesine, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
1. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Tüm dosya kapsamına göre; uyuşturucu maddelerin ele geçtiği evin sanık … tarafından kiralandığı, sanık …’nın da bu evde maddeler ile yakalandığı, soruşturma aşamasındaki; evin …a ait olduğu ancak maddelerin kendisine ait olduğu ifadesi haricinde kendisi aleyhine sadece diğer sanık …’ın beyanının bulunduğu aşamada, soruşturma aşamasındaki uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğuna dair ikrarı ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet etmek suretiyle etkin pişmanlık gösterdiği anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
A. Sanık … hakkında;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 17.03.2022 tarihli ve 2022/767 Esas, 2022/742 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B. Sanık … hakkında;
Gerekçe bölümünün (B) bendinin ikinci paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 17.03.2022 tarihli ve 2022/767 Esas, 2022/742 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2023 tarihinde karar verildi.