YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1004
KARAR NO : 2023/3055
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
TUTUKLU
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/687 E., 2021/1562 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.02.2021 tarihli ve 2020/204 Esas, 2021/73 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 13 yıl 9 ay hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 28.10.2021 tarihli ve 2021/687 Esas, 2021/1562 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılık düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğuna,
2. Yapılan aramanın hukuka aykırı olduğuna,
3. Beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın uyuşturucu madde sattığı ihbarı üzerine kolluk görevlilerince fiziki takibe başlanıldığı, sanığın hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan… ve…’in içinde olduğu aracın arka koltuğuna oturduğu, aracın camlarının açık olduğu, bu esnada aracın sağ ön yolcu koltuğunda oturan tanık…’in bir miktar para çıkararak aracın arka yolcu koltuğunda oturan sanık …’ye uzattığı, sanık …’nin de tanık…’e bir cisim uzattığının görüldüğü, akabinde
sanık …’nin araçtan inerek gittiği, araç durdurulduğunda şahıslara üzerlerinde herhangi bir suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda sağ ön yolcu koltuğunda oturan tanık…’in oturduğu koltuğun üzerinde bulunan şeffaf poşete sarılı sentetik kannabinoid maddesini görevlilere kendi rızasıyla teslim ettiği, sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, tanıkların usulüne uygun olarak alınan beyanları, zabıt mümziilerinin mahkeme huzurunda tutanak içeriğini doğrulayan usulüne uygun olarak alınan beyanları, yapılan ihbar, olayın gerçekleşme biçimi dikkate alındığında sanığın üzerine atılı bulunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün uyuşturucu madde alışverişinin araç içinde gerçekleşmiş olması ve buna bağlı olarak kanunda belirtilen umuma açıklık unsurunun oluşmaması nedeniyle yasal koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrası (b) bendi uygulanmak suretiyle sanığa fazla ceza tayini nedeniyle hukuka aykırılık düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, arama kararında bir hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerin hukuka uygun olarak toplandığı anlaşılmakla sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 28.10.2021 tarihli ve 2021/687 Esas, 2021/1562 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak; üye …’in karşı oyu ve oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.2021 tarihli ve 2020/327 Esas, 2021/145 Karar sayılı kararı gereğince özel araçların “umumi veya umuma açık yer” kapsamında olmadığı, bu sebeple dosyamızda 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanma koşulları bulunmadığı şeklindeki çoğunluk görüşüne; yasa koyucunun fıkrada belirtilen kurumların özelliğini ve burada verilen hizmetin niteliğini gözeterek söz konusu düzenlemeyi yapmış olması, kolluk görevlileri tarafından pencereleri açık olan araç içerisinde yapılan alışverişin görüldüğü olayda, satıcı olan sanığın kullanıcı sanıkların içerisinde bulunduğu ilkokula 200 metreden daha yakın mesafede park halindeki aracın bulunduğu noktaya geldiği anda 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki satışa arz seçimlik hareketinin de gerçekleştiği, atılı eylemde yasadaki satış için nakletme, satışa arz ve satış seçimlik hareketlerini ayrı ayrı gerçekleştirdiği, bu durumda 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi gereğince seçimlik hareketlerden ağır olan ile cezalandırılmasının da yasa gereği olduğu düşünüldüğünde; kullanıcıların aracının yanına gelen sanığın araca binip uyuşturucuyu vermeden bir şekilde yakalanması halinde sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi gereğince artırım yapılırken, satışı gerçekleştiren sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b)
bendinin uygulanmamasının da kabul edilebilir olmadığı anlaşılmakla çoğunluğun 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmamasına ilişkin görüşüne katılmıyorum. 05.04.2023