Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/9934 E. 2023/1608 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9934
KARAR NO : 2023/1608
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.10.2020 tarihli ve 2019/561 Esas, 2020/349 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237
sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci, 52 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve sanık hakkında tekerrür hükmünün uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 19.01.2021 tarihli ve 2020/3728 Esas, 2021/119 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usule ve hukuka aykırı olduğuna,
2. Eylemin sabit olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, “Şüpheden sanık yararlanır.” ilkesinin ihlal edildiğine,
3. Eksik araştırma ile karar verildiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay tarihinde tedirgin hareketlerinden şüphelenilerek sanık … ve hakkında verilen beraat kararı istinaf edilmeksizin kesinleşen temyiz dışı sanık …’in durdurulduğu, önleme araması kararına dayanılarak yapılan aramada, sanık …’in üzerinde 215,00 TL para ile elindeki poşet içindeki bir adet şeffaf poşette daralı 88 gram kokainin ve diğer şeffaf poşette ise 01.08.2019 tarihli uzmanlık raporuna göre uyuşturucu madde içermediği anlaşılan maddenin; temyiz dışı sanık …’in üzerinde ise 5.100,00 TL paranın ele geçirildiği, materyaller üzerinde parmak izine rastlanmadığı olayda; ele geçen uyuşturucu maddenin niteliği, miktarı, kişisel kullanım sınırının çok üzerinde olması, sanığın sosyal ekonomik durumu ile uyuşturucu maddenin satış fiyatı arasındaki orantısızlık dikkate alındığında, “uyuşturucu madde ticareti yapma” eyleminin sabit olduğu, sanığın, yakalandığı yerde satış veya satışa arz etme
eylemlerine ilişkin icrai hareketlerde bulunmadığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, suç konusunun “kokain” olması nedeniyle aynı fıkranın (a) bendi uyarınca arttırım yapıldığı, adli sicilinde bulunan tekerrüre esas kaydı nedeniyle aynı Kanun’un 58 inci maddesi uyarıca mükkerrirlere özgü infaz rejiminin uygulandığı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki nitelendirme ve uygulama konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükme “Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin hatalı gösterilmesine ve ele geçen madde miktarına, suç konusunun önem ve değerine, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütlere göre temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğine,” ilişkin eleştiriler dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamından, hükmün süresinde temyiz edilmesinden sonra, sanığın, hükmen tutuklu bulunduğu Diyarbakır 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile gönderdiği 20.02.2023 tarihli dilekçesinde yer alan “Dosyamın afet nedeniyle ivedilikle onaylanmasını istiyorum.” şeklindeki talebinin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2019/1-610 esas ve 2020/463 sayılı, 05.11.2020 tarihli kararında da belirtildiği üzere, içerik itibari ile “temyiz isteminden vazgeçme” niteliği taşımadığı anlaşılmakla, yapılan temyiz incelemesi neticesinde;
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna, vasfına, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin ve 58 inci maddesinin uygulanmasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanık …’in aleyhine suç isnadında bulunduğu temyiz dışı sanık … hakkındaki beraat kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiği de dikkate alındığında, …’in iş yerine ve ikametine ilişkin araştırma yapılmasının, dosyadaki delil durumuna göre eylemi sabit olan sanık …’in hukuki durumuna etki etmeyeceği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 19.01.2021 tarihli ve 2020/3728 Esas, 2021/119 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.03.2023 tarihinde karar verildi.