Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/9673 E. 2023/1607 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9673
KARAR NO : 2023/1607
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.12.2020 tarihli ve 2020/162 Esas, 2020/332 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci, 52 nci, 53 üncü maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 03.02.2021 tarihli ve 2021/35 Esas, 2021/153 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usule, yasalara ve içtihatlara aykırı olduğuna,
2. İstinaf incelemesinin, fiili birlikte işledikleri kabul edilen sanık … ile temyiz dışı sanık … hakkında duruşmalı olarak birlikte yapılması gerektiğine,

3. Eylemin sabit olmadığını, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

4. Tutanak düzenleyici kolluk görevlileri tanık sıfatıyla dinlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğine,

5. Tanıklar ….ve…..’in mahkeme huzurunda alınan yeminli beyanlarının hükme esas alınması gerektiğine,

6. Etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Olay tarihinde, “…. Parkı ….. Camii civarında eşkal bilgileri verilen ….. ve … isimli şahısların uyuşturucu madde sattıkları” bilgisi alınması üzerine, yapılan fiziki takipte, sonradan kimliği tespit edilen sanık …, hakkında “istinaf incelemesi sonucu ilk derece mahkemesinin hükmü kaldırılarak, yeniden kurulan mahkumiyet hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşen” temyiz dışı sanık … ile hakkında “ek kovuşturmaya yer olmadığına” karar verilen …’ın park içinde bekledikleri, ardından haklarında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan ayrıca soruşturma yürütülen tanıklar … ve …’ın bulunduğu aracın olay yerine geldiği ve bu araca …’in ve akabinde olay yerindeki caminin bahçesine girip, hızlı şekilde çıkan sanık …’ın bindiği, …’ın aracın önüne doğru uzanarak tanık … ile aralarında bir şeyler yaptıkları ve aracın hareket edip, kısa süre sonra durduğu ve sanıkların indikleri; devam eden takipte durdurulan araçta bulunan tanık …’in arama yapılmaksızın teslim ettiği 3 adet MDMA içeren tabletin ele geçtiği; park içinde yakalanan … ile sanıklar … ve … üzerinde suç unsuru bulunmadığı; sanık …’ın üzerinde 120 TL paranın ele geçtiği olayda; istihbari bilgi ve olay tutanağının içeriği, tanıklar … ve …’ın kollukta müdafi huzurunda alınan beyan ve teşhisleri dikkate alındığında, sanık …’ın temyiz dışı sanık … ile fikir ve eylem birliği içinde “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu işlediği, suçun işlendiği yerin camiye 200 metreden yakın mesafede olduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca arttırım uygulandığı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki nitelerdirme ve uygulama konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükümde, “5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi uygulanırken, 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin gözetilmemesine ve tanık numune alınmamasına rağmen, bu hususta müsadere kararı verilmesine” ilişkin hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece
Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna, vasfına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, istinaf incelemesi sırasında sanık … yönünden, duruşma açılmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık görülmediğinden, dosya üzerinden karar verilmesinin ve hükümdeki hukuka aykırılıkların 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fırkasının (b) bendi uyarınca düzeltilmesinin usule ve hukuka uygun olduğu, tutanak mümzii kolluk görevlisi …’in keşif sırasında tanık sıfatıyla dinlendiği, dosyadaki delil durumuna göre, diğer tutanak mümziilerinin tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmasının eksik inceleme nedeni olarak değerlendirilemeyeceği; görgüye dayalı bilgisi olmayan savunma tanığı …’in beyanının hükme esas alınmamasında ve haklarında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan ayrıca soruşturma yapılan tanıklar … ve …’in kollukta müdafii huzurunda alınan beyan ve teşhislerinin hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı; dosyadaki delil durumuna göre sanığın beyanı ile kendisinin veya suç ortağının suçunu ortaya çıkardığından söz edilemeyeceğinden, hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin belirtilen hususlara ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanık … ve hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan ayrıca soruşturma yürütülen tanık … arasındaki uyuşturucu madde alışverişinin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.2021 tarihli 2020/20-327 Esas ve 2021/145 Karar sayılı kararı ile “umumi veya umuma açık yer” kapsamında kabul edilmeyen özel araç içinde gerçekleştiği; bu haliyle 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanma koşullarının oluşmadığı halde, söz konusu düzenlemeye göre temel ceza üzerinden 1/2 oranında artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 03.02.2021 tarihli ve 2021/35 Esas, 2021/153 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkında ki salıverilme talebinin REDDİNE,
Bozmanın, hakkındaki mahkûmiyet hükmü temyizden feragat üzerine kesinleşen sanık …’e 5271 sayılı Kanun’un 306 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca SİRAYETİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.03.2023 tarihinde karar verildi.