Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/7500 E. 2023/807 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7500
KARAR NO : 2023/807
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesi hükmünün eleştirilerek istinaf başvurularının esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hakları ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerindeki temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Şanlıurfa 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.12.2019 tarihli ve 2019/487 Esas, 2019/705 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının “a ve b” bentleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 03.03.2021 tarihli ve 2021/403 Esas, 2021/380 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hüküm eleştirilerek, re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması açısından gerekli araştırmanın yapılmaması sebebiyle eksik inceleme yapıldığına,
3. Şanlıurfa 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/270 esas ve 2019/362 karar sayılı dosyasıyla birleştirilmesi gerektiğine,
4. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,
5. Sanık veya kullanıcı tanıklar keşif mahallinde dinlenilmeden mesafe tespitine dair tanzim edilen rapora dayanılarak ceza artırımının usule aykırı olduğuna,
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık hakkında iletişimin tespiti ve dinlenilmesi kararları kapsamında yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde sanığın iddianameye konu her iki olayda da uyuşturucu alışverişinin kolluk görevlileri tarafından bizzat görüldüğü, iddianameye konu 11/07/2019 tarihli olayda, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık …’nın üzerinde sanıktan almış olduğu 0,60 gram eroin maddesinin, yine sanığın üzerinde yapılan aramada tanık tarafından verilen paranın ele geçirildiği, olayın hemen ardından kollukça müdafi huzurunda tanık …’nın alınan beyanında, üzerinde ele geçirilen eroin maddesini sanıktan satın aldığını beyan ettiği ve ayrıca sanığı net ve kesin olarak teşhis ettiği; iddianameye konu 10.08.2019 tarihli olayda ise, sanığın kullanmış olduğu telefonların teknik takip altında olması nedeniyle, olay günü sanık ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık … arasında gerçekleşen telefon konuşmalarının tespit edildiği, olaya müdahale edilmesi neticesinde, tanık …’in sanıktan almış olduğu üzerinde bulunan 0,20 gram ağırlığında 1 paket metamfetamini yere attığının kolluk görevlilerince görülmesi üzerine uyuşturucu maddenin muhafaza altına alındığı, yine sanığın üzerinde yapılan aramada tanık tarafından verilen paranın ele geçirildiği, olayın hemen ardından kollukça müdafi huzurunda tanık …’in alınan beyanında, olay günü sanığın 0531 … nolu telefonunu aradığı, sanığın kendisini … İlkokulu’nun oraya çağırdığını, 50 TL karşılığında 1 paket metamfetamin maddesi aldığını, daha sonra olaya müdahale eden polisleri görünce uyuşturucu maddeyi yere attığını, polislerin yere attığı metamfetamin maddesini ele geçirdiğini beyan ettiği, daha sonra yaptırılan teşhiste sanığı kesin ve net olarak teşhis ettiği, uyuşturucu alış veriş yerinin tam olarak tespiti yönünden keşif icra edildiği, keşif neticesinde hazırlanan bilirkişi raporuna göre sanığın, tanık …’e metamfetamini sattığı yerin …İlkokulu’na uzaklığının raporda gösterilen ara yoldan 70 metre, normal yoldan uzaklığının ise 140 metre olduğunun belirtildiği, iddianameye konu her iki eylem nedeniyle sanığın “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçunu zincirleme biçimde işlediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hüküm “iki nitelikli hal sebebiyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği” hususu yönünden eleştirilerek, istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Temyiz incelemesi neticesinde; İlk Derece Mahkemesinin, suçun sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmasına ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanık ve müdafiince birleştirilmesi talep edilen Şanlıurfa 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/270 esas ve 2019/362 karar sayılı dosyasına konu eylem ile bu dosyadaki eyleme ilişkin suç ve iddianame tarihleri dikkate alınarak hukuki ve fiili kesintinin mevcut olması nedeniyle birleştirilmesine gerek olmadığı, sanığın uyuşturucu maddeyi satın aldığını söylediği şahsa ilişkin açık kimlik ve adres bilgilerini belirtmemesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasının yerinde olduğu anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık hakkında verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı” belirtilmeyerek 5237 sayılı Kanun’un 52 inci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı olduğu,
C. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesiyle yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu,
Değerlendirilmiş; her iki hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) ve (C) paragraflarında açıklanan nedenlerle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 03.03.2021 tarihli ve 2021/403 Esas, 2021/380 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,
A. Hüküm fıkrasının, sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümünde “… geri kalan miktarın tamamının bir defada tahsil edileceği hususunun” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” ibaresinin eklenmesi,
B. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünün çıkarılması ve yerine; “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Şanlıurfa 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.02.2023 tarihinde karar verildi.