YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7399
KARAR NO : 2023/1740
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanık hakkında 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (6545 sayılı Kanun) 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 17.12.2014 tarihli ve 2014/28970 Soruşturma numaralı Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 07.09.2015 tarihli ve 2015/7721 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Samsun 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli ve 2015/965 Esas, 2016/376 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurduğu gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hüküm;
İncelemeye konu 14.12.2014 tarihli olayda ele geçen maddelere ilişkin sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.01.2015 tarihli ve 2015/113 Esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde, Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26.02.2015 tarihli ve 2015/30 Esas, 2015/73 Karar sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verildiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşencesine iştirak olunmamıştır.
A. Dosya içerisinde yer alan ele geçen maddeye ilişkin ekspertiz raporunun onaysız fotokopi olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınan belgelerin aslı veya onaylı örneklerinin dosya içinde bulundurulmaması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 169. maddesine aykırı davranılması,
B. 17.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının 05.01.2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği ancak kesinleşmesi beklenmeden infazı için dosyanın 21.12.2014 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden tedbirin infazına başlanmasının hukukî sonuç doğurmayacağı gözetilmeksizin denetime başlanıldığı gibi sanığın denetime başladıktan sonra 25.06.2015 tarihli görüşmeye katılmaması üzerine 09.07.2015 tarihli tutanak içeriğine göre sözlü olarak uyarıldığı ancak 1 yıl içinde iki defa ihlal etmesi halinde yükümlülüğe uymamada ısrar etmiş sayılacağı hususunun belirtilmediği, dolayısıyla söz konusu uyarının Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 44 üncü maddesine uygun olmadığı, akabinde sanığın 02.07.2015 tarihli görüşmeye katılmaması nedeniyle 14.07.2015 tarihli uyarı yazısı, sanığın bildirdiği aynı zamanda MERNİS olan adresine usulsüz olarak doğrudan 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edildiği, dolayısıyla 23.07.2015 tarihli görüşmeye katılmaması üzerine yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiğinin kabulünün mümkün olmayacağı gözetilmeden denetimli serbestlik dosyasının kapatıldığı anlaşıldığından, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının (2) nci cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına ve erteleme kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
C. Suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanunu’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının erteleme süresi zarfında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Cumhuriyet Başsavcılığından ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
1. Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veren ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
2. Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanunu’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanunu’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun’la ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanunu’un 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
D. 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması ve hükümden sonra 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesiyle yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli ve 2015/965 Esas, 2016/376 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.03.2023 tarihinde karar verildi.