YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7199
KARAR NO : 2023/934
KARAR TARİHİ : 13.02.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.09.2014 tarihli ve 2014/353 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
B. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12/09/2014 tarihli ve 2014/353 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 20/11/2017 tarihli ve 2017/2325 Esas, 2017/5800 Karar sayılı kararı ile;
Kaba üst yoklamasında fark edilemeyecek kadar az miktarda bulunan suç konusu net 0,2 gram (brüt 0,4 gram) uyuşturucu maddenin, sanığın iç çamaşırının içinde ele geçirilmiş olması dikkate alınarak, sanığın üstünün aranması konusunda verilmiş bir arama kararı ya da emri bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirtilerek duruşmada okunması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması sebebiyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Dairemizin, 20.11.2017 tarihli ve 2017/2325 Esas, 2017/5800 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2018 tarihli ve KD-10 – 2014/368818 sayılı yazısı ile itiraz edilmiştir.
D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.01.2018 tarihli ve KD-10 – 2014/368818 sayılı itirazı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesi uyarınca inceleme yapan Dairemizin, 07.05.2018 tarihli ve 2018/59 Esas, 2018/3848 Karar sayılı kararı ile “oybirliğiyle, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden” bahisle dava dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmiştir.
E. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.09.2019 tarih 2018/10-248 Esas, 2019/537 Karar sayılı kararı ile “sanığın iç çamaşırının iç kısmında arama yapılmasına olanak sağlayan bir adli arama kararı veya yazılı arama emri ya da olay tarihi ve yerini kapsayan bir önleme araması kararı bulunup bulunmadığının araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu” gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.01.2021 tarihli ve 2019/430 Esas, 2021/10 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
G. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; usul ve yasaya uygun olarak hükmün onanması yönünde karar verilmesi talebini talebini içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
3. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
4. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yapılan ihbar üzerine kolluk görevlilerinin sanıkla iletişim kurarak sanığı yakaladıkları ve üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi buldukları, dosya içerisinde suç yeri ve tarihini kapsayan önleme araması kararının bulunduğu ve Cumhuriyet savcısının talimatı ile sanığa cep telefonu ile mesaj atan kişilerin de yakalandıkları ve sanıktan uyuşturucu madde alacaklarını kabul edip sanığı teşhis ettikleri gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 9 uncu maddesine göre “önleme araması”, suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
5271 sayılı Kanun’un 116 ve 117 nci maddelerine göre “adlî arama” ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adlî arama yapılabilir.
Somut olayda, sanık hakkında yer ve eşgal bildirilerek telefonunun verildiği ve polis ekiplerinin sanık ile iletişime geçerek uyuşturucu madde alışverişi için buluşma ayarlamaları üzerine sanığın polisleri görünce kaçması üzerine yakalandığı, yapılan üst aramasında iç çamaşırı içinde 1 adet şeffaf jelatine sarılı suç konusu uyuşturucu madde bulunduğu anlaşıldığından; niteliği ve faili belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. 5271 sayılı Kanun’un 116, 117 ve 119 uncu maddelerine uygun şekilde “adlî arama kararı veya yazılı arama emri ” alınmadan, olaydan önce verilen “önleme araması kararına” dayanılarak sanığın iç çamaşırının içinde arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu sanıkta bulunan uyuşturucu madde ise hem “suçun maddî konusu” hem de “suçun delili” olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz.
Sanık açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, suçun maddi konusunun da bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu durumlara bağlı olarak, isnat olunan suçun unsurları oluşmadığından, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykıdır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi nin 13.01.2021 tarih 2019/430 esas 2021/10 karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.02.2023 tarihinde karar verildi.