Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/6831 E. 2023/3129 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6831
KARAR NO : 2023/3129
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

T U T U K L U
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1397 E., 2020/2362 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma

TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddiyle hükümlerin onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.07.2018 tarihli ve 2018/45 Esas, 2018/221 Karar sayılı kararı ile Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/29 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya 2018/29 Esas sayılı dosya üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.

B. Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.01.2020 tarihli ve 2018/29 Esas, 2020/45 Karar sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan;

1. Sanık … hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü, 62 nci, 52 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve tekerrür hükümlerinin (ikinci kez) uygulanmasına,

2. Sanıklar Orhan,…ve …hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve sanıklar…ve …hakkında 58 inci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,

3. Sanık …’in eylemi işlediği sabit olmadığından beraatine karar verilmiştir.

C. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 23.12.2020 tarihli ve 2020/1397 Esas, 2020/2362 Karar sayılı kararı ile;

1. Sanıklar …, Orhan,…ve …hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de
istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin ve Cumhuriyet savcısının (aleyhe) istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

2. Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısının aleyhe istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, temyiz istemlerinin esastan reddiyle sanıklar hakkındaki hükümlerin onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

A. Sanıklar …, Orhan ve …müdafinin temyiz sebepleri özetle;

1. Karanın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

İlişkindir.

B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

3. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi ve 43 üncü maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığına,

4. Eksik inceleme ile karar verildiğine,

5. Yeterli gerekçe gösterilmediğine,

İlişkindir.

C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

Eylemin sabit olmadığına, beraat etmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:

Dosya kapsamında yer alan 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesi uyarınca düzenlenen teknik takip tutanakları, uyuşturucu madde analizlerine ilişkin uzmanlık raporları, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrıca soruşturma yürütülen tanıkların aşamalardaki beyan ve teşhisleri ile sanıkların aşamalardaki savunmaları birlikte değerlendirildiğinde;

1. Sanık … hakkında; 11.10.2017 tarihinde ayrı ayrı (üç kez) tanıklar Faruk, … ve Uğur B.’ye; 16.10.2017 tarihinde tanık Erkan K.’ye; 20.10.2017 tarihinde tanık Ferdi’ye; 25.10.2017 tarihinde tanık Soner’e para karşılığı uyuşturucu madde temin ettiğinin ve 31.10.2017 tarihinde yapılan ikamet aramasında ele geçen 4,8 gram sentetik kannabinoidi ve iki parça halinde daralı 70,3 gram esrarı satmak için bulundurduğunun sabit olduğu; suç konusunun sentetik kannabinoid olması nedeniyle 1/2 oranında artırım uygulandığı, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla eylem işlediğinden, hakkında eylem sayısı da dikkate alınarak zincirleme suç hükümlerine göre 1/2 oranında artırım yapıldığı, eylemlerin üç kişi ve daha fazla kişi ile birlikte işlediği sabit olmadığından 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca artırım yapılmadığı, tekerrüre esas kaydı bulunduğundan hakkında aynı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulandığı,

2. Sanık … hakkında; 18.10.2017 tarihinde tanık Dinçer’e ve 26.10.2017 tarihinde tanıklar Ali Fuat ve Uğur Y.’ye para karşılığı uyuşturucu madde temin ettiğinin sabit olduğu; suç konusunun sentetik kannabinoid olması nedeniyle 1/2 oranında artırım uygulandığı, aynı suç işleme kararının icrası
kapsamında birden fazla eylem işlediğinden, hakkında eylem sayısı da dikkate alınarak zincirleme suç hükümlerine göre 1/4 oranında artırım yapıldığı, eylemlerin üç kişi ve daha fazla kişi ile birlikte işlediği sabit olmadığından 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca artırım yapılmadığı,

3. Sanık … hakkında; 10.10.2017 tarihinde tanık Mertcan’a, 16.10.2017 tarihinde tanık Seyfi’ye, 24.10.2017 tarihinde tanık Zafer’e para karşılığı uyuşturucu madde temin ettiğinin sabit olduğu; suç konusunun sentetik kannabinoid olması nedeniyle 1/2 oranında artırım uygulandığı, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla eylem işlediğinden, hakkında eylem sayısı da dikkate alınarak zincirleme suç hükümlerine göre 1/4 oranında artırım yapıldığı, eylemlerin üç kişi ve daha fazla kişi ile birlikte işlediği sabit olmadığından 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca artırım yapılmadığı, tekerrüre esas kaydı bulunduğundan hakkında aynı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulandığı,

4. Sanık … hakkında; 11.10.2017 tarihinde tanık Uğur B.’ye, 23.10.2017 tarihinde tanık Zafer’e ve 24.10.2017 tarihinde tanık Gamze’ye para karşılığı uyuşturucu madde temin ettiğinin sabit olduğu; suç konusunun sentetik kannabinoid olması nedeniyle 1/2 oranında artırım uygulandığı, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla eylem işlediğinden, hakkında eylem sayısı da dikkate alınarak zincirleme suç hükümlerine göre 1/4 oranında artırım yapıldığı, eylemlerin üç kişi ve daha fazla kişi ile birlikte işlediği sabit olmadığından 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca artırım yapılmadığı, tekerrüre esas kaydı bulunduğundan hakkında aynı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulandığı,

5. Sanık … hakkında; 24.10.2014 tarihli olayda, sanık …’in, gayri resmi eşi olan diğer sanık …’a içinde uyuşturucu madde bulunan poşeti getirip vermesinin suça iştirak iradesini göstermediği; uyuşturucu maddeyi satın alan tanık Gamze’nin muhattabının sanık … olduğu, 23.10.2017 tarihli ve 25.10.2017 tarihli olaylarda, sanık …’in sadece olay yerinde olup, eylemlere iştirak etmediği,

Gerekçesiyle sanıklar …, Orhan,…ve Yılmaz’ın mahkûmiyetlerine ve sanık …’in beraatine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

1. Sanıklar …, Orhan,…ve …hakkında; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay
ve olgular ile hukuki nitelendirme ve uygulama konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, sanıklar…ve …hakkında, “Sanıkların, sabit görülen eylemlerinin sayısı dikkate alınarak, zincirleme suç hükümlerine göre asgari oranın üzerinde artırım yapılması gerektiğine; sanık … hakkında tekerrüre esas alınan ilam yönünden uyarlama yapılıp yapılmadığına ilişkin araştırmanın infaz aşamasında yapılmasının mümkün olduğu” belirtilerek yapılan eleştiriler dışında hükümlerde isabetsizlik görülmediği; dosyada mevcut delil durumuna göre, sanıkların beyanları ile suçlarının ortaya çıkmasına veya suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmedikleri anlaşıldığından, etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

2. Sanık … hakkında; Bölge Adliye Mahkemesince, 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesi uyarınca düzenlenen teknik takip tutanakları, uyuşturucu madde analizlerine ilişkin uzmanlık raporları, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrıca soruşturma yürütülen tanık Gamze’nin aşamalardaki beyan ve teşhisleri ile sanıkların aşamalardaki savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; 24.10.2017 tarihli olayda, sanık …’in, gayri resmi eşi …ile birlikte tanık Gamze’ye uyuşturucu sattığının sabit olduğu, suç konusunun sentetik kannabinoid olması nedeniyle 1/2 oranında artırım uygulandığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin beraat hükmü kaldırılarak mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Sanık … hakkındaki hüküm yönünden;

5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.

Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna ve vasfına, iştirak iradesinin varlığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

B. Sanıklar …,…ve …hakkındaki hükümler yönünden;

İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna ve vasfına, zincirleme suç

hükümlerinin ve 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümlerde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu,

2. Sanık …’ın adli sicil k…da yer alan ve birden fazla kesinleşmiş hüküm içeren Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2016 tarihli, 2015/567 Esas ve 2016/438 Karar sayılı ve 29.11.2016 kesinleşme tarihli ilamı ile sanık …’ın adli sicil k…da yer alan ve birden fazla kesinleşmiş hüküm içeren Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.03.2012 tarihli, 2008/632 Esas, 2012/393 Karar sayılı ve 26.02.2015 kesinleşme tarihli ilamında, uygulamaya konu edilen ağır cezayı içeren hükümler açıkça gösterilmeden, ilamların bir bütün olarak tekerrüre esas alınmasının hukuka aykırı olduğu,

3. Sanık …’ın tekerrüre esas alınan ilamı yönünden ise, 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin üçüncü fıkrasında “ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, sanık hakkında birinci tekerrür şartlarının oluşması nedeniyle tekerrür hükümleri uygulandıktan ve tekerür uygulanan mahkûmiyet kesinleştikten sonra, yeniden tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir suçun işlenmesi halinde ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanacak ve hükümlü artık koşullu salıvermeden yararlanamayacaktır. Ancak, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, ilk kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi kapsamında uygulanması gerekmektedir. Somut olayda birinci kez mükerrirliğe esas kayıt, 765 sayılı Türk Ceza Kanun’un uygulanmasına ilişkin olup, buna dayanılarak sanık hakkında ikinci defa mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması şartlarının bulunmadığı; sanık hakkında adli sicil k…da yer alan Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesince 12.11.2013 tarihli ve 2012/350 Esas, 2013/837 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca verilen (nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte işlediğinden uzlaş(tır)ma kapsamında bulunmayan) 4 yıl hapis cezasına ilişkin 10.07.2017 tarihinde kesinleşen ilam nedeniyle birinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; bu hususların Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

C. Sanık … hakkındaki hüküm yönünden;

İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna ve vasfına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

1. Dosya kapsamından, sanığın 18.10.2017 ve 26.10.2017 tarihlerinde “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu işlediğine ilişkin, haklarında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan ayrıca soruşturma yürütülen sırasıyla tanıklar Dinçer ve Uğur’un soyut beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı aşamada, her iki olayda da adı geçen şahıslara belirtilen tarihlerde uyuşturucu madde temin ettiğini ikrar ederek, suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet ettiği anlaşıldığı halde, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmediği,

2. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ‘la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu değerlendirilerek, bu hususlar bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

A. Sanık … hakkındaki hüküm yönünden;

Gerekçe bölümünün “A” bendinde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 23.12.2020 tarihli ve 2020/1397 Esas, 2020/2362 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

B. Sanıklar …,…ve …hakkındaki hükümler yönünden;

Gerekçe bölümünün “B” bendinde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 23.12.2020 tarihli ve 2020/1397 Esas, 2020/2362 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği,
BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün;

1. Sanıklar hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerinin çıkarılması ve yerlerine; “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”, ibarelerinin eklenmesi,

2. Sanıklar…ve …hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin çıkarılması ve yerlerine sırasıyla, sanık … yönünden, “Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2016 tarihli ve 2015/567 Esas, 2016/438 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesi uyarınca nitelikli hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 3 ay hapis cezası nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,”; sanık … yönünden, “Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.03.2012 tarihli ve 2008/632 Esas, 2012/393 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 152 nci maddesi uyarınca nitelikli mala zarar verme suçundan verilen 10 ay hapis cezası nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,” ibarelerinin yazılması,

3. Sanık … hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkarılması ve yerine, “Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2013 tarihli ve 2012/350 Esas, 2013/837 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının c bendi uyarınca verilen (nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte işlediğinden uzlaş(tır)ma kapsamında bulunmayan) 4 yıl hapis cezasına ilişkin 10.07.2017 tarihinde kesinleşen ilam nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları gereğince birinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,”, ibaresinin yazılması,

Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,

C. Sanık … hakkındaki hüküm yönünden;

Gerekçe bölümünün “C” bendinde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 23.12.2020 tarihli ve 2020/1397 Esas, 2020/2362 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, bozma nedenine ve tutuklu kaldığı süreye göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.04.2023 tarihinde karar verildi.