Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/6806 E. 2021/10752 K. 27.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6806
KARAR NO : 2021/10752
KARAR TARİHİ : 27.10.2021

Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheliler … ve … haklarındaki iddianamenin iadesine dair … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/114 iddianame değerlendirme sayılı iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2020 tarihli ve 2020/619 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/03/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheliler … ve … hakkında, 14/04/2020 tarihinde işledikleri iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda, … Cumhuriyet Başsavcılığının 30/10/2020 tarihli, 2020/2981 soruşturma, 2020/2186 esas ve 2020/1822 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1, 53/1 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle … 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/114 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, iddianamenin iadesine karar verildiği, iddianameyi düzenleyen Cumhuriyet savcısı tarafından iade kararına itiraz edildiği,
3- İtirazı inceleyen mercii … Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 02/12/2020 tarihli ve 2020/619 değişik iş sayılı kararı ile, “itirazın reddine” kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B- Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan şüpheliler … ve … haklarında yapılan soruşturma sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30/10/2020 tarihli ve 2020/2981 soruşturma, 2020/2186 esas, 2020/1822 sayılı iddianamenin iadesine dair … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/114 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2020 tarihli ve 2020/619 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar anılan Mahkemenin 18/11/2020 tarihli kararı ile şüphelilerden … hakkında evvelce aynı suçtan açılmış kamu davalarının bulunduğu ve iş bu dosyanın da açılmış bulunan kamu davaları nedeniyle şüpheli hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimaline binaen birleştirme talepli açılması gerektiği, yine şüpheliler arasında hukuki ve fiili bağlantı olmadığı halde birlikte kamu davasının açılamayacağı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, soruşturmaya konu somut olayda, suç tarihinde şüphelilerin aynı araçta seyahat ettikleri esnada, kolluk görevlilerince söz konusu aracın durdurulmak istendiği ancak, aracın durmaması üzerine takibe alınıp durdurulduğu sırada, belirtilen araçtan şüphelilerin inerek kaçmaya çalıştıkları fakat yakalandıkları, şüphelilerin yapılan üst aramalarında uyuşturucu olduğu belirlenen maddelerin çıktığının anlaşıldığı, yapılan soruşturma sonunda ise, şüpheliler haklarında birlikte iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, şüphelilerin aynı olayda ve aynı araçta seyahat ettikleri üzere yakalandıkları, mevcut olayda şüphelilerin eylemleri arasında hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, bu halde birlikte kamu davasının açılmasının mümkün olduğu, aksinin kabulü halinde dahi mahkemesince yapılacak yargılama sırasında şüpheliler haklarındaki kamu davasının ayrılmasına da karar verilebileceği, yine şüpheliler haklarında evvelce aynı suçtan açılmış kamu davalarının, 5237 sayılı Kanunun 43. maddesinin uygulanması yönünden, yargılama sırasında getirtilip incelenerek, mahkemesince birleştirme kararının da verilebileceği gibi, ileri sürülen hususların iddianamenin iadesi sebebi olamayacağı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek … Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2020 tarihli ve 2020/619 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C- Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheliler … ve … haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, … Cumhuriyet Başsavcılığının 30/10/2020 tarihli ve 2020/2981 soruşturma, 2020/2186 esas, 2020/1822 sayılı iddianamesi ile … 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/114 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile iddianamenin iadesine karar verildiği, iade kararına itiraz edilmesi üzerine mercii … Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2020 tarihli ve 2020/619 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Her ne kadar … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli kararı ile şüpheliler hakkında evvelce aynı suçtan açılmış kamu davalarının bulunduğu ve iş bu dosyanın da açılmış bulunan kamu davaları nedeniyle şüpheliler hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimaline binaen birleştirme talepli açılması gerektiği, yine şüpheliler arasında hukuki ve fiili bağlantı olmadığı halde birlikte kamu davasının açılamayacağı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, soruşturmaya konu somut olayda, suç tarihinde
şüphelilerin aynı araçta seyahat ettikleri esnada, kolluk görevlilerince söz konusu aracın durdurulmak istendiği ancak, aracın durmaması üzerine takibe alınıp durdurulduğu sırada, belirtilen araçtan şüphelilerin inerek kaçmaya çalıştıkları fakat yakalandıkları, şüphelilerin yapılan üst aramalarında uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen maddelerin ele geçirildiği ve şüphelilerin uyuşturucu madde kullandıklarının teknik yöntemlerle tespit edildiği, yapılan soruşturma sonunda ise, şüpheliler hakkında birlikte iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, somut olayda şüphelilerin eylemleri arasında hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, bu halde birlikte kamu davasının açılmasının mümkün olduğu, aksinin kabulü halinde dahi mahkemesince yapılacak yargılama sırasında şüpheliler haklarındaki kamu davasının ayrılmasına da karar verilebileceği, yine şüpheliler haklarında evvelce aynı suçtan açılmış kamu davalarının, 5237 sayılı Kanunun 43. maddesinin uygulanması yönünden, yargılama sırasında getirtilip incelenerek, mahkemesince birleştirme kararının da verilebileceği gibi, ileri sürülen hususların iddianamenin iadesi sebebi olamayacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D- Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; … Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2020 tarihli ve 2020/619 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
27/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.