Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/3772 E. 2023/3243 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3772
KARAR NO : 2023/3243
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/988 E., 2020/1112 K.
EK KARAR TARİHİ : 02.12.2020
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 05.03.2020 (Sanıklar … ve … yönünden)
07.03.2020, 08.03.2020 (Sanık … yönünden)
HÜKÜMLER : a. Sanık … hakkında; düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
b. Sanıklar …ve … hakkında; İlk Derece Mahkemesinin mahkûmiyet hükmü kaldırılarak yeniden mahkûmiyet hükmü kurulmasına dair
TEMYİZ EDENLER : 1. Sanık … müdafileri
2. Sanıklar … ve … müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar … ve … müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği hükmolunan cezaların süresine göre reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.09.2020 tarihli ve 2020/178 Esas, 2020/163 Karar sayılı kararı ile;
Sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
Sanıklar … ve …nın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 10 yıl 5 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 04.11.2020 tarihli ve 2020/988 Esas, 2020/1112 Karar sayılı kararı ile, sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 02.12.2020 tarihli ve 2020/988 Esas, 2020/1112 Karar sayılı ek kararı ile sanıklar …ve … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık … müdafileri ile sanık … müdafiinin istinaf başvurularına ilişkin
olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık …’nın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğunun uygulanmasına, sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 10.400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğunun uygulanmasına karar verilmiştir.
D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usule, yasaya ve emsal mahiyetteki Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğuna,
2. Gerçekleşme şekli şüpheli ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağına,
3. Gerekçeli karar hakkı, adil yargılanma hakkının temel unsurunu oluşturduğuna,
4. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
5. Kolluk kuvvetleri tarafından yapılan fiziki takip ve üst arama hukuka aykırı olup delillerin hükme esas alınamayacağına,
6. Aramadan önce kolluk görevlilerinin haklarını sanığa anlatmamasının da hukuka aykırı bir aramaya yol açtığına,

B. Sanık … müdafinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğuna,
3. Sanık aleyhine bir tane tanık beyanı bulunmadığına,
4. Sanık aleyhine herhangi bir fiziki takip durumu, suç üstü hali ya da ihbar bulunmadığına,
5. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
6. Aramadan önce kolluk görevlilerinin haklarını sanığa anlatmamasının da hukuka aykırı bir aramaya yol açtığına,
7. Terazide kimin hangi maddeyi tartığının sanık tarafından bilinmez bir durum olduğuna,
C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Müvekkil aleyhine herhangi bir fiziki takip durumu, suç üstü hali ya da ihbar bulunmadığına, müvekkilin evinde ya da üzerinde hassas terazi veya satışa hazır şekilde paketli madde bulunmadığına,
3. Adli yargılanma hakkının ihlal edildiğine,
4. Soyut tanık beyanları hariç sanık aleyhine hiçbir somut delil bulunmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
5. Sanığın samimi beyanları, somut olayın durumu, müvekkilin üzerinde bulunan maddelerin gramlarının kullanma sınırında olması, ayrı ayrı paketlenmiş halde olmaması hususları dikkate alınmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğuna,
6. Eksik kovuşturma neticesinde karar verildiğine,
7. Mağduru kamu olan suçtan dolayı teselsül hükümleri uygulanmaması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’ın, tanıklardan E. T.’in üzerinde ele geçen ketamin ihtiva eden uyuşturucu maddeyi 250,00 TL karşılığında tanıklar E. ve A.’a sattığı, diğer sanık …’dan aldığı esrar ihtiva eden uyuşturucu maddeyi tanık E. H.’a satmak amacıyla aldığı, ancak bu eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, sanığın tüm eylemleri değerlendirildiğinde biri tamamlanmış, biri teşebbüs aşamasında kalan iki eylemi olduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Sanık …’nın, sanık …’da ele geçen esrar ihtiva eden uyuşturucu maddeyi 250,00 TL karşılığında sanık …’a sattığı, sanık …’de ele geçen skunk maddesi ile arkadaşlarıyla kullandığı skunk maddesini 500,00 TL karşılığında sanık …’e sattığı, tanıklar H. S. Ş. ve D. G.’dan ele geçen uyuşturucu maddeyi 200,00 TL karşılığında tanıklar H. ve D.’a sattığı, sanığın ikametgahında yapılan aramada ele geçirilen hassas terazinin kenevir bitkisi bulaşıklı olduğunun ATK tarafından tespit edilmiş olduğu, sanık her ne kadar savunmasında bahse konu terazinin mutfak terazisi olduğunu, spor yaptığını, ölçülü yeyip içmesi gerektiğinden dolayı bulundurduğunu beyan etmiş ise de; sanığın atılı suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmemiş, sanığın ikamet aramasında uyuşturucu maddelerin paketlenmiş halde ele geçirildiği, uyuşturucu maddelerin miktarı, saklanma şekli, bulunduruldukları yer, çeşitliliği hususları bir arada değerlendirildiğinde sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu bulundurduğuna ilişkin savunmasının mahkemece inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Sanık …’in, ikametgahında yapılan aramada ele geçirilen hassas terazinin kenevir bitkisi ve ketamin ile bulaşıklı olduğunun ATK tarafından tespit edilmiş olduğundan sanığın teraziyi heykel ve seramik sır yapımında kullandığına ilişkin beyanlarına itibar edilememiş, sanığın ikamet araması sonucu ele geçen uyuşturucu maddelerin kullanım miktarı ile sınırlı olmadığı, ayrıca ele geçen uyuşturucu maddelerin paketlenmiş halde ele geçirildiği, uyuşturucu maddelerin miktarı, saklanma şekli, bulunduruldukları yer, çeşitliliği hususları bir arada değerlendirildiğinde sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu bulundurduğuna ilişkin savunması mahkemece inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanık … hakkında, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün, sanığa verilen ve taksitlendirilen adli para cezasının ödenmemesi halinde 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği hapse çevrileceğine ilişkin ihtaratın yapılmaması, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/40 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve akabinde 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Sanık …’ın, arkadaşı A.’ı arayıp ısrar etmesi nedeniyle … sayılı bina içerisinde asansör önünde İranlı birinden 250,00 TL’ ye alıp kâr amacı gütmeden A.’a verdiğini, yanında E. T.’in olduğunu belirttiği, sanığın A.’a yönelik ketamin madde satışı eyleminin sabit olduğu, sanık …’ın yargılama aşamasında alınan beyanı ile … ilinden gelen arkadaşı E. H.’ın kendisine 200,00 TL vererek skunk maddesi almasını istediğini, ancak onun misafir olması nedeniyle parayı iade ettiğini, …isimli şahıstan 250,00 TL’ ye uyuşturucu madde aldığını ve eve gittiğini, E. ile dışarı çıktıklarında ise yakalandıklarını, aldığı maddeyi E.’ye vermediğini, ancak beraber içeceklerini ifade ettiği, sanığın üzerinde ele geçirilen maddeyi birlikte içeceklerini söylemesi nedeniyle kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunduğu, sanığın E. H.’a madde satış eylemi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması gerektiği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Sanık …’nın, alıcı konumunda bulunan H. ve D. isimli kişilerden elde edilen haplarla sanığın evinde ele geçirilen hapların benzer özelliklerde olduğunun belirlendiği, sanığın evinde üzerinde uyuşturucu madde bulaşığı olan hassas terazi bulundurması, fiziki takip tutanağı, alınan beyanlar ve tüm dosya kapsamı içeriğine göre sanığın ticari amaçla uyuşturucu madde bulundurduğunun belirlendiği, sanık …’nın, … ve …’e yönelik uyuşturucu madde ticareti yapma eylemi ile 21.02.2020 tarihli H. S. Ş’e esrar satma eylemlerinden ayrı ayrı beraatine, sanık …’nın 07.03.2020 tarihli H. S. Ş’e ecstasy maddesi sattığı sabit görülmekle mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, ve sübutuna, delillerin tespitine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, arama işleminde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; sanık … müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
5237 sayılı Kanun’un “Cezanın belirlenmesi” başlıklı 61. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarına göre temel ceza üzerinden varsa önce artırımlar, daha sonra da indirimler yapılarak sonuç ceza belirlenecek, mevcut ceza üzerinden artırma ve indirme oranına göre hesaplanan miktar, bir önceki ceza miktarına eklenecek veya indirilecektir.
Sanık hakkında ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel ceza üzerinden 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca artırım yapıldıktan sonra 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, sonuç ceza değişmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık … hakkında Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükümde farklı bir gerekçe ile 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1/2 oranında indirim yapıldığından diğer sanık … yönünden yapılan bozma nedeni, sanık … yönünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına, arama işleminde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, eleştiri dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, delillerin tespitine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, arama işleminde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka
aykırılık tespit edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; üzerinde ve odasında bulunan uyuşturucu maddeleri diğer sanık …’dan aldığını ve …nın telefon ve ikamet adresini bildirdiği, …’in ifadesi üzerine … isimli şahsın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi üzerine kolluk görevlilerince yapılan fiziki takip ve akabinde yapılan ev araması neticesinde sanık …’nın yakalanmasına ve sanık …’nın suçunun ortaya çıkmasına yardım etmiş olduğu anlaşıldığında; sanık … hakkında, yardımının niteliğine göre 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, nedeniyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hükmün İncelenmesinde
Gerekçe bölümünde (A) numaralı bentte açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 04.11.2020 tarihli ve 2020/988 Esas, 2020/1112 Karar sayılı kararında sanık müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hükmün İncelenmesinde
Gerekçe bölümünde (B) numaralı bentte açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 04.11.2020 tarihli ve 2020/988 Esas, 2020/1112 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hükmün İncelenmesinde
Gerekçe bölümünde (C) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 04.11.2020 tarihli ve 2020/988
Esas, 2020/1112 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.