Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/3626 E. 2023/4177 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3626
KARAR NO : 2023/4177
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1117 E., 2020/2402 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 10.10.2017, 12.10.2017, 17.10.2017, 26.11.2017 (sanık … yönünden)
23.11.2017, 11.12.2017 (sanık … yönünden)
01.12.2017, 04.01.2018 (sanık … yönünden)
08.12.2018 (sanık … yönünden)
12.01.2018 (sanıklar…ve …yönünden)
HÜKÜMLER : 1. Hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi (sanıkla… ve…t hakkında)
2. Esastan ret (sanıklar Yıldırım, …,…ve …hakkında)
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddiyle hükümlerin onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar…t, … ve Yıldırım müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.03.2020 tarihli ve 2018/292 Esas, 2020/87 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık …’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 43.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
2. Sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
3. Sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 43 üncü maddesi, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 14 yıl 22 gün hapis ve 28.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
4. Sanık …’ün uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü

maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
5. Sanıklar…ve Ömer’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 9 yıl 2 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve sanıklar hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
Karar verilmiştir.
B. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 16.12.2020 tarihli ve 2020/1117 Esas, 2020/2402 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümdeki hukuka aykırılık düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
2. Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
3. Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
4. Sanıklar …,…ve …hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıklar ve müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
Karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, İlk Derece Mahkemesince fiillerin uyduğu suç ve kanun maddelerinin doğru olarak belirlendiği, mutlak hukuka aykırılık hallerinin de bulunmadığı, istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen kararların usul ve kanuna uygun olduğu ve sanıklar müdafilerinin temyiz başvuruları yerinde görülmediğinden, temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye
tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1.Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
3. Koşulları oluşmadığı halde alt sınırdan uzaklaşılarak ve diğer artırım maddeleri uygulanılarak karar verildiğine,
İlişkindir.
C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
4. Tanık …’in ve tutanak tanıklarının kovuşturma aşamasında dinlenmemesi, ayrıca 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanması noktasında keşif yapılması gerektiği halde yapılmaması nedenleriyle eksik araştırma yapıldığına,
5. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

6. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
D. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğine,
2. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
3. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
4. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
E. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
3. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması gerektiğine,
4. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
İlişkindir.
F. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
3. Koşulları oluşmadığı halde alt sınırdan uzaklaşılarak ve diğer artırım maddeleri uygulanılarak karar verildiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık … yönünden;
10.10.2017 tarihli olayda, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen Melik’in tape kayıtlarından sanık ile görüşmek için sanığın evine gittiğinin anlaşılması, Melik’in sanık ile görüşüp ayrıldıktan sonra üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmiş olması ve soruşturma aşamasında alınan ifadesinde Melik’in uyuşturucu maddeyi sanıktan aldığını söyleyerek onu teşhis etmiş olması, tape kayıtları ile fiziki takip tutanağının uyumlu olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın savunması ve Melik’in sonradan döndüğü beyanına itibar edilmeyerek, sanığın Melik’e uyuşturucu madde sattığı kanaatine varılmıştır.
12.10.2017 tarihli olayda, tape kayıtlarından, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen Aykut’un sanıkla görüşmek istemesi üzerine buluşmaları, Aykut’un sanıktan ayrılmasının akabinde üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmiş olması, Aykut’un üzerinde yakalanan uyuşturucuyu sanıktan aldığını beyan ederek onu teşhis etmiş olması, sanık tarafından aralarında geçmişe dayalı husumet olduğu iddia edilmiş olmasına rağmen tape kayıtlarına yansıyan konuşma içerikleri ile Aykut’un buluşma talebine sanığın olumlu yanıt vererek buluşmuş olmaları karşısında, sanığın aralarında husumet bulunduğundan kendisine iftira atıldığına yönelik savunmasına itibar edilmemiş ve sanığın Aykut’a uyuşturucu madde sattığı kanaatine varılmıştır.
17.10.2017 tarihli olayda, tape kayıtları ve fiziki takip tutanağı ile bunlarla uyumlu şekilde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen Çağdaş’tan uyuşturucu madde ele geçirilmiş olması, Çağdaş’ın soruşturma aşamasında sanıktan para karşılığı uyuşturucu aldığını, kovuşturma aşamasında ise sanığın para almaksızın kendisine uyuşturucu madde temin ettiğini beyan etmiş olması ile sanığın kısmi ikrarı göz önüne alındığında somut olayla ve alınan beyanlarla örtüşmeyen sanık savunmasına itibar edilmemiş ve sanığın Çağdaş’a uyuşturucu madde sattığı kanaatine varılmıştır.
26.11.2017 tarihli olayda, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen Gökhan’ın kendisine uyuşturucu madde ayarlaması için sanık ile bir arkadaşının yönlendirmesi ile tanıştıklarını ve uyuşturucu almak için sanıkla birlikte Patnos’a gittiklerini beyan etmiş
olması ve bu beyanların tape kayıtları ile uyumlu olması, sanığın savcılık ifadesindeki kısmi ikrarı, sanık ve Gökhan’ın üzerinde uyuşurucu madde ele geçirilmiş olması göz önüne alındığında, sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmasına itbar edilmemiş ve Gökhan’ın uyuşturucu madde teminine aracılık ettiği kanaatine varılmıştır.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanık …’in Melik, Aykut ve Çağdaş’a uyuşturucu madde satmak suretiyle, Gökhan’ın ise uyuşturucu madde temin etmesine aracılık etmek suretiyle üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği anlaşıldığından alt sınırdan cezalandırılmasına, Aykut’a uyuşturucu madde sattığı yerin sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerden sayılan internet kafe olması nedeniyle cezasında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca artırım yapıldığı, sanığın üzerine atılı suçu aynı suç işleme iradesi kapsamında yakın aralıklarla dört kez işlemiş olması nedeniyle suç sayısı göz önüne alınarak 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca 3/4 oranında artırım yapıldığı gerekçesiyle, sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
2. Sanık … yönünden;
23.11.2017 tarihli olayda, tape kayıtlarından hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen Ali’nin sanığı aradığı ve sanığın tanığı yanına çağırdığı görülmüş olup, satıcının alıcıyı araması ve alıcının satıcıyı ayağına çağırması hayatın olağan akışına aykırı bir durum olup, fiziki takip sonucu buluşma sonrasında hemen yakalanan Ali’nin üzerinde uyuşturucu madde ile cam aparat ele geçirilmesi, Ali’nin olayın sıcağı ile alınan ilk ifadesinde ele geçen uyuşturucuyu sanıktan aldığını beyan ederek onu teşhis etmiş olması karşısında, sanık savunması ve Ali’nin sonradan döndüğü beyanına itibar edilmemiş ve sanığın Ali’ye uyuşturucu madde sattığı kanaatine varılmıştır.
11.12.2017 tarihli olayda, tape kayıtlarından hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen Abubekir’in sanığı aradığı ve buluşma yeri kararlaştırdıkları, buluşmadan hemen sonra Abubekir’in yakalandığının tape kayıtlarına ilişkin tarih ve saat kayıtlarından anlaşıldığı, Abubekir’in üzerinde uyuşturucu ele geçirildiği, olayın sıcağı ile alınan ifadesinde uyuşturucuyu sanıktan aldığını beyan ederek onu teşhis ettiği, her ne kadar mahkemede alınan ifadesinde sanıktan aldığı telefonun bozuk çıkması nedeniyle sinirle adını söylediğini beyan etmiş ise de, sanığın telefonu buluşmada verdiğini beyan etmesi ve buluşmadan hemen sonra tanığın yakalanmış olması nedeniyle telefonun bozuk olduğunu test etme imkanının olmadığının anlaşılması karşısında, Abubekir’in somut olay ile örtüşmeyen mahkeme beyanına ve çelişkili sanık savunmalarına itibar edilmemiş ve sanığın Abubekir’e uyuşturucu madde sattığı kanaatine varılmıştır.

Sanığın, temyiz dışı sanık … ile olan görüşmelerini içeren tape kayıtlarına ilişkin olarak, hem sanıkların ikrar içeren beyanlarından, hem de bunu doğrulayan tape kayıtlarından uyuşturucu madde kullanıcısı olan sanık …’ya sanık … tarafından kullanması için uyuşturucu madde temin edildiği, bazı zamanlar Tuğba tarafından verilen para karşılığı sanık …’ın uyuşturucu madde temin ederek getirdiğinin beyanlardan anlaşıldığı, sanıkların arkadaş olmaları veya birlikte kullanmalarının bu durumu değiştirmeyeceği anlaşılmakla, sanığın Tuğba’ya uyuşturucu madde temin ettiği kanaatine varılmıştır.
Tüm delillerin hep birlikte değerlendirilmesi sonucunda; sanık … Karataş’ın …ve Abubekir’e uyuşturucu madde satmak suretiyle ve Tuğba’ya uyuşturucu madde temin etmek suretiyle üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği anlaşıldığından alt sınırdan cezalandırılmasına, sanığın …ve Abubekir’e uyuşturucu madde sattığı yerin 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinde sayılan yerlere uzaklığının 200 metreden daha yakın bir mesafede olması nedeniyle cezasında artırım yapıldığı, sanığın üzerine atılı suçu aynı suç işleme iradesi kapsamında yakın aralıklarla üç kez işlemiş olması nedeniyle suç sayısı göz önüne alınarak cezasında 1/2 oranında artırım yapıldığı gerekçesiyle, sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
3. Sanık … yönünden;
01.12.2017 tarihli olayda; tape kayıtlarında darp olayına ve otostop çekmeye ilişkin herhangi bir konuşma olmadığı gibi hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen …’in sanığa “var mı yok mu ona göre seni göreyim” şeklinde söyleyerek uyuşturucu olup olmadığını sorduğu, sanık tarafından 10 TL para verdiği iddia edilmiş ise de …’in üzerinden 10 TL çıkmadığı görülmekle sanık savunmasının olay ile örtüşmediği ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, …’in sanıktan uyuşturucu aldığına yönelik beyanı, tape kayıtları ve fiziki takip tutanağı ile …’den uyuşturucu madde ele geçirilmiş olması göz önüne alındığında sanığın …’e uyuşturucu madde temin ettiği kanaatine varılmıştır. …’in tanık olarak dinlenmesi için hakkında yargılama aşamasında davetiye çıkartılmış, defaaten zorla getirme emri çıkartılmış ancak gelmemiş ve belirli bir adresi olmadığından hazır edilememiştir. Mevcut delil durumu ile tutuklu iş olan dosyanın tanık nedeniyle uzun süre sürüncemede kalmış olması nedeniyle …’in soruşturma beyanları ile yetinilerek dinlenmesinden vazgeçilmiştir.

23-24.11.2017 tarihli tape kayıtlarına yansıyan olay kapsamında, sanık … ve temyiz dışı sanık … tarafından da doğrulandığı üzere tape kayıtlarının uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olduğu, sanık tarafından müdafii huzurunda alınan ifadesinde açıkça …isimli bir kişi için sanık …’tan uyuşturucu aldığının itiraf edildiği, her ne kadar sanık … soruşturma aşamasındaki ifadesinde uyuşturucunun iki yerine bir gr olması nedeniyle alışverişin gerçekleşmediğini, yargılama aşamasında ise sanık …’ın toz şeker vermesi nedeniyle iade ettiğini, sanık … tarafından ise toz şeker sattığı iddia edilmiş ise de, tape kayıtlarından buluşmadan 20 dk sonra gerçekleştiği anlaşılan sanık … ile sanık … arasındaki mesajlaşma içerikleri dikkate alındığında, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmemiş, sanık …’ın sanık …’tan açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen …isimli şahsa uyuşturucu temin etmek için uyuşturucu madde aldığı kanaatine varılmıştır.
04.01.2018 tarihli olayda; tape kayıtlarından ve olayın oluş şeklinden temyiz dışı sanık … ve sanık …’ın birlikte hareket ettikleri, her ne kadar araç devri için gittiklerini beyan etmişler ise de, aracı devredecekleri kişinin ismini dahi beyan etmeden telefon numarasının bile olmadığını söylemiş olmaları ile birlikte …’a giderken yol boyu uyuşturucuyu aldıkları …isimli şahısla irtibatta olmaları nedeniyle sanıkların … iline uyuşturucu madde almak için gittiklerinin anlaşıldığı, sanık tarafından daha öncesinde tanımadığı ve …’ın arkadaşı olan …isimli şahıs tarafından uyuşturucunun …’a verildiği iddia edilmiş ise de uyuşturucuyu aldıkları şahıs ile sanığın …’a giderken sürekli telefonda görüşmesi nedeniyle bu iddianın da gerçeği yansıtmadığı, bu sebeple uyuşturucu maddelerin her iki sanığa ait olduğunun kabulü gerektiği, ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarı ve türü dikkate alındığında kullanma amaçlı bulundurmadığı, satmak amacıyla … iline getirdiği kanaatine varılmıştır.
Tüm delillerin hep birlikte değerlendirilmesi sonucunda; sanık …’ın …’e uyuşturucu madde satmak suretiyle, açık kimliği tespit edilemeyen …isimli şahsa ise uyuşturucu madde temin etmek amacıyla …’tan uyuşturucu madde almak suretiyle ve … ilinde satmak amacıyla … ilinden uyuşturucu madde alarak getirmek suretiyle üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği anlaşıldığından alt sınırdan cezalandırılmasına, sanığın …’e uyuşturucu madde sattığı yerin camiye 200 metreden daha yakın bir mesafede olması nedeniyle cezasında artırım yapıldığı, sanığın üzerine atılı suçu aynı suç işleme iradesi kapsamında yakın aralıklarla üç kez işlemiş olması nedeniyle suç sayısı göz önüne alınarak cezasında 1/2 oranında artırım yapıldığı, yalnızca tek başına cezalandırmaya yetmeyecek olan tape kayıtları varken …’tan …isimli arkadaşına uyuşturucu madde aldığını itiraf etmiş olması nedeniyle …’ın yakalanması ve cezalandırılmasına katkı sunduğundan hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığı gerekçesiyle, sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

4. Sanık … yönünden; sanık …’dan ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktar itibariyle kişisel kullanım sınırının üzerinde olduğu, sanığın savunmasında üzerinde ele geçen uyuşturucu maddeleri 1.800 TL’ye… isimli bir kişiden satın aldığını beyan etmişse de kolluk birimleri tarafından sanığın beyan ettiği adrese ilişkin sokak satıcılarına yönelik yapılan araştırmada… isimli bir kişinin olmadığının tespit edildiği, sanığın uyuşturucu maddeleri bulunduruş şekli ve ele geçen uyuşturucu maddelerin çeşitliliği, sanığın kanında uyuşturucu madde bulunmaması, sanığın üzerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin maddi değeri de göz önüne alınarak sanığın savunmasına itibar edilmeyerek, üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit olduğundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırıldığı, suç konusunun eroin olması sebebiyle cezasında yarı oranında artırım yapıldığı gerekçesiyle, sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
5. Sanıklar … ve … yönünden; her ne kadar sanık … tarafından suçlamalar kabul edilmemiş ve sanık … tarafından yakalanan uyuşturucuyu içmek amacıyla aldığı iddia edilmiş ise de; tape kayıtlarından sanık …’ın arabasını temyiz dışı sanık …’e uyuşturucu karşılığı sattığının açıkça anlaşıldığı, tape kayıtlarına uyumlu şekilde aracı olan sanık …’in sanık …’den uyuşturucuyu aldıktan kısa bir süre sonra yakalandığı, sanık … tarafından arabayı uyuşturucu karşılığı aldığı hem soruşturma aşamasında hem de yargılamanın ilerleyen aşamalarında ikrar edildiği, sanık … ve sanık …’in savunmalarının hayatın olağan akışına ve gerçekleşen olaya açıkça aykırı olduğu anlaşılmakla sanık …’ın arabası karşılığı satmak amacıyla…den uyuşturucu madde satın aldığı ve sanık …’in kurye olarak aracı teslim edip uyuşturucuyu teslim aldığı olayda sanıkların üzerlerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri kanaatine varılmıştır. Ele geçirilen uyuşturucu maddenin türü ve miktarı dikkate alınarak temel ceza alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık … yönünden;
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükümde tanık Gökhan’a temin ettiği uyuşturucu maddenin eroin olması sebebiyle 5237 sayılı Kanunun 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca artırım yapılması gerekirken yapılmaması aleyhe istinaf olmadığından eleştirilip, tekerrüre esas alınan ilamın taksirli suç olması sebebiyle kasten işlediği suçta tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi nedeniyle hukuka aykırılık düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

2. Sanık … yönünden;
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, “…uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunun maddi konusunu oluşturan uyuşturucu maddenin ele geçirilmemiş olması ,olayla ilgili ismi geçen …isimli şahsın kimliğinin tespit edilememiş ve ifadesinin alınamamış olması, sanık…tın soruşturma ve mahkeme aşamasında değişen ifadeleri, sanık …’ın uyuşturucu madde satmadığına dair beyanları dikkate alındığında Sanık … ın başka şahıslara uyuşturucu temin etmek için sanık …’tan uyuşturucu madde aldığına dair her türlü şüpheden uzak somut ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından bu eylem yönünden CMK 223/2-e maddesi gereğince sanık …’ın BERAATİNE ,
23.11.2017 ve 24.11.2017 tarihli telefon görüşmelerine konu olayla ilgili yukarıdaki verilen Beraat kararı dikkate alındığında sanık hakkında hükme esas alınan 01.12.2017 ve 04.01.2018 tarihli olaylara ilişkin zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında olay sayısı ve ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı dikkate alınarak TCK 43/1 maddesi gereğince sanığa verilen cezanın 1/2 oranında artırılılarak fazla ceza tayini,
Sanık … hakkında kimliği tespit edilememiş …isimli kişiye uyuşturucu temini için sanık …’tan uyuşturucu madde aldığına ve uyuşturucu maddenin 1 gram olması nedeniyle …isimli kişinin almaktan vazgeçtine dair soruşturma aşamasında verdiği fakat yargılama aşamasında döndüğü bu ifade ikrar kabul edilerek sanık hakkında TCK 192 /3 maddesi uyarınca Cezasından 1/4 oranında indirim yapılmış ise de; TCK 192/3 maddesinin uygulanmasına esas alınan olay nedeniyle dairemizce beraat kararı verilmesi, ayrıca sanık hakkında iddia edilen bütün eylemler yönünden suçun ve faillerin ortaya çıkarılmasına yönelik beyanlarının bulunmaması nedeniyle şartları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK 192/3 maddesinin uygulanması ile eksik ceza tayini…” nedenleriyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
3. Sanıklar Yıldırım, …,…ve …yönünden;
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezaların belirlenmesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

07.05.1990 doğumlu olan sanığın, tekerrüre esas alınan … Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/72 Esas, 2012/170 Karar sayılı kararına konu suç tarihi olan 02.11.2007 tarihinde, on sekiz yaşını doldurmamış olması nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca bu hükmün tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

D. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiin bu yöndeki temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

1. Sanığın 12.10.2017 tarihli eyleminde alışverişin yapıldığı yer olan internet kafenin, 5237 sayılı Kanun 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi kapsamındaki yerlerden olmadığı gözetilmeden, somut olayda uyuşturucu madde satışının yapıldığı yerin sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerden sayılan internet kafe olduğu belirtilerek, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca yarı oranında arttırım uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Sanığın 26.11.2017 tarihli eyleminde tanık Gökhan’a temin ettiği uyuşturucunun eroin olduğunun anlaşılması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur. Bu husus Bölge Adliye Mahkemesince aleyhe istinaf bulunmaması sebebiyle eleştirilmiş ise de, sanık yönünden başkaca bozma sebebi de bulunduğundan bu yöndeki hukuka aykırılık sebebiyle de hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

E. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Sanığın 23.11.2017 ve 11.12.2017 tarihli eylemleri yönünden, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
1. Sanığın 23.11.2017 ve 11.12.2017 tarihli eylemleri sabit olmakla birlikte, sanığın temyiz dışı sanık …’ya uyuşturucu madde temin ettiği kabul edilerek bu eylemi hükme esas alınmış ise de, suçun maddi konusunu oluşturan herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin ele geçirilmediği anlaşılmakla, iki eylemi sabit olan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde öngörülen “zincirleme suç” uyarınca yapılacak ceza artırımının alt hadden yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın temyiz dışı sanık …’ya uyuşturucu madde temin etmesi şeklindeki sübut bulmayan eylemi de hükme esas alınarak belirlenen temel cezanın 1/2 oranında arttırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2. Dosya kapsamına göre, sanığın 23.11.2017 tarihli eyleminde tanık Ali’ye uyuşturucu madde satma eylemini “umumi veya umuma açık yer” kapsamında olmayan araç içerisinde gerçekleştirmiş olması, yine sanığın 11.12.2017 tarihli eyleminde ise alışverişin tam olarak nerede yapıldığının tespit edilemediği

anlaşılmakla; her iki eylemde de 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden fazla ceza tayin edilmesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
F. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Sanığın 01.12.2017 tarihli eylemi yönünden, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, Bölge Adliye Mahkemesinin sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 01.12.2017 tarihli eylemi sabit ise de, 04.01.2018 tarihli eylemde üzerinde ve araç içerisinde ele geçirilen kişisel kullanım sınırındaki suça konu uyuşturucu maddeleri kullanma amacı dışında, satma veya başkasına verme amacıyla bulundurduğuna ilişkin içeriğine farklı anlamlar yüklenebilecek iletişim tespit tutanakları dışında mahkûmiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde öngörülen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık … ve…Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) ve (B) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 16.12.2020 tarihli ve 2020/1117 Esas, 2020/2402 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık … hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,

B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 16.12.2020 tarihli ve 2020/1117 Esas, 2020/2402 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,
Hüküm fıkrasından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık … hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,

C. Sanık …, Yıldırım ve…t Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (D), (E) ve (F) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 16.12.2020 tarihli ve 2020/1117 Esas, 2020/2402 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanıkla…, Yıldırım ve…t hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.05.2023 tarihinde karar verildi.