YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3484
KARAR NO : 2023/3542
KARAR TARİHİ : 24.04.2023
TUTUKLU
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/2950 E., 2020/2954 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 07.05.2018 ve 10.10.2018
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar…e … müdafileri ile sanıklar…ve …
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık … ile sanıklar…e … müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.08.2019 tarihli ve 2019/53 Esas, 2019/157 Karar sayılı kararı ile;
Sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci ile üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
Sanık …’nın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci ile üçüncü fıkrası uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına,
Sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci ile üçüncü fıkrası uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına,
Karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 04.12.2020 tarihli ve 2019/2950 Esas, 2020/2954 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükümlere yönelik sanık …, sanıklar …,…e…müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; usul ve yasaya uygun olması nedeniyle temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık …’ın temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın maddi hukuka ve usul ekonomisine aykırı olduğuna,
2. Mahkemenin tekerrür uygulamasında suç tarihinden önce kesinleşen en yüksek ilamın tekerrüre esas alınması gerektiğine,
3. İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kararda … ve her iki sanık müdafiinin şeklinde yazılması nedeniyle dosyanın sanıkları ile ismi ve kişisi olmadığına,
4. Uyuşturucu madde ile bağlantılı olduğuna yönelik savunmalarının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
B. Sanık … ile sanıklar…e … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğuna,
2. Sanık …’ın uyuşturucu madde kullanıcısı olduğuna, bulunan uyuşturucuların miktar olarak kişisel kullanım sınırı içerisinde olduğuna,
3. Sanık …’nın uyuşturucu ticareti yapmadığı gibi, kullanıcı da olmadığına,
4. Kuşkudan sanık yararlanır ilkesine göre, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulmayacağına,
5. Sanıkların beraatine ve indirim sebeplerinden yararlanmaları gerektiğine,
6. Sanıkların seçimlik olarak sayılan hareketlerden herhangi birini gerçekleştiğine ilişkin, bu bağlamda suç konusu uyuşturucu maddenin temini, yüklenmesi, paketlenmesi, taşınması gibi bir fiile katıldığına ya da uyuşturucu maddeye ortak olduğuna ilişkin hiçbir delil bulunmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanıkların 07.05.2018 tarihinde tanık …e, 21.05.2018 tarihinde…, … ve …’e, 07.05.2018 tarihinde…a,…’a ayrıca farklı tarihlerde 10 kez …’tan …e,…e Erdal’dan her gün 20 TL karşılığında…’e, 10 kez…ve …’dan …a uyuşturucu madde satıldığı, sanıkların ikametgahlarında ele geçen uyuşturucu maddeleri de ticari amaçlı bulundurmak suretiyle sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri gerekçesiyle mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda, aynı suçu birden fazla kez işlediği anlaşılmakla 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezasından takdiren 1/4 oranında artırım yapılması cihetine gidilmiş, sanıklar…e …’nın duruşmadaki iyi hali, geçmişi ve verilecek cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkisi lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiğinden cezalarının 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince takdiren 1/6 oranında indirilmesine karar verilmiş, sanık … hakkında ise sanığın sabıkalı geçmişi, suç işleme eğilimi, suça meyilli kişiliği ve pişman olduğunun anlaşılamaması dikkate alınarak hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirir Foça Sulh Ceza Mahkemesinin 11.04.2013 tarih ve 2012/297 Esas, 2013/111 Karar sayılı kararı ile verilmiş ve 13.11.2013 tarihinde kesinleşmiş 6 ay hapis mahkûmiyeti bulunduğundan 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları gereğince sanık hakkında ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar hakkındaki hükümlerin sanıkların ikametgahlarında ele geçen uyuşturucu maddeleri de ticari amaçla bulundurdukları, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda, aynı suçu birden fazla kez işledikleri gerekçesiyle haklarında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde yazılı zincirleme suç hükümleri uygulanmış ise de; sanıkların 07.05.2018 tarihli alıcı Vadettin’e uyuşturucu madde satışı ile sanıkların evinde yapılan aramada ele geçen uyuşturucu maddeler dışındaki; 21.05.2018
tarihinde alıcılar… ve …’e uyuşturucu madde satışı, 14.09.2018 tarihinde alıcı…’a uyuşturucu madde satışı, 07.05.2018 tarihinde alıcı…a uyuşturucu madde satışı, 22.03.2018 tarihinde alıcı …a uyuşturucu madde satışına ilişkin eylemlerinin mevcut deliller kapsamında sübuta ermediği, 21.05.2018, 14.09.2018, 07.05.2018 ve 22.03.2018 tarihli olaylar nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı nedeniyle hukuka aykırılık düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin “İlk Derece Mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verebileceği düzenlenmiş olup; sanıklar hakkında yerel mahkemece 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uygulanmasına esas alınan 21.05.2018, 14.09.2018, 07.05.2018 ve 22.03.2018 tarihli olaylar nedeniyle eylemlerinin mevcut deliller kapsamında sübuta ermediği, değerlendirilmek suretiyle delil değerlendirilmesi yapılarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçu sabit görülmeyerek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılıp, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişse de; 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre Bölge Adliye Mahkemelerince ancak “Başka bir araştırmaya ihtiyaç duyulmadan cezayı kaldıran veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ya da şahsî cezasızlık sebeplerine bağlı olarak daha az ceza verilmesini veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini gerektiren hallerde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmaksızın karar verilebileceğinden, “sanıklar hakkında şahsi nedenlere bağlı indirim sebebi veya şahsi cezasızlık sebebi olmayan 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması” hususunda karar verilebilmesi için, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılarak, delil değerlendirilmesi yapıldıktan sonra takdir hakkı kullanılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, duruşma açılmadan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmesi, 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında hukuka kesin aykırılık hâli olarak saptanmıştır.
V. KARAR
Başka yönleri incelenmeksizin gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanıklar…e … müdafileri ile sanıklar…ve …’ın temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 04.12.2020 tarihli ve 2019/2950 Esas, 2020/2954 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanıklar…e … hakkında ki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.04.2023 tarihinde karar verildi.