YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3419
KARAR NO : 2023/3538
KARAR TARİHİ : 24.04.2023
T U T U K L U
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/944 E., 2020/2753 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesinin mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak yeniden mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık … ve müdafileri, sanık …, sanık … ve müdafii
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz
dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.01.2020 tarihli ve 2019/582 Esas, 2020/30 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, beşinci fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl 2 ay 7 gün hapis ve 48.860,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 17.12.2020 tarihli ve 2020/944 Esas, 2020/2753 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısı (sanıklar aleyhine), sanık … müdafii, sanık …’ın istinaf başvurularına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 24 yıl 4 ay15 gün hapis ve 93.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … ve müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın esas ve usul yönünden hukuka aykırı olduğuna,
2. Teşdid hükmünün uygulanması, suçun amaç ve saikine uygun olmadığına,
3. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmünün uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna,
4. 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmünün uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna,
İlişkindir.
B. Sanık …’in temyiz sebepleri özetle;
1. 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmünün uygulanması gerektiğine,
2. Verilen cezanın hafifletilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
C. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. İlk Derece Mahkemesince verilen cezanın yükseltildiğine,
2. Uyuşturucu olduğunu bilmediğine,
3. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
4. Verilen cezanın çok çok ağır olup hakkaniyete aykırı olduğuna,
5. Sanığın ne içtiğinin ve ne taşıdığının farkında olmadığına,
6. Polise kendileri söylemlerinden açıkça ifade etmelerinden dolayı gönüllü olarak suçun meydana çıkmasına hizmet ettiklerinden iyi niyeti de belli olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanıkların İran’dan Yüksekova’ya araç ile geldikleri ve Yüksekova’da tanımadıkları şahısların kendilerini karşılayarak İran’daki Mahir adındaki şahısla anlaşmaları kapsamında sanıkların huzurdaki beyanları
üstün tutularak Yüksekova’da uyuşturucu maddeleri yuttukları, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanına indiklerinde kolluk görevlilerinin sanıkların şüpheli hareket ve yürüyüş tarzından hareketle sanıkları durdurdukları ve sanıkların yakalandıklarında kolluk görevlilerine midelerinde uyuşturucu madde olduğunu söylemeleri üzerine yargılama yapıldığı, olay nedeni ile suça konu eroin ihtiva eden uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi suretiyle üzerlerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Sanıkların atılı suçu üç kişi birlikte işledikleri anlaşılmakla cezalarında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarına artırım cihetine gidildiği, sanıkların suçun haber alınmasından sonra gönüllü olarak suçun meydana çıkmasına hizmet ve yardım ettikleri anlaşılmakla 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezasından indirim yapılması cihetine gidilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulama koşullarının oluşmadığı, zira yerleşik Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında, sanıkların havaalanında gösterikleri şüpheli hareketler, yürümekte ve oturmakta zorlanmaları ve yapılmış profilleme çalışması dikkate alındığında, bu şüpheli hareketler sonrası usulüne uygun alınacak karar uyarınca beden muayeneleri yaptırılarak vücut boşluklarında uyuşturucu madde tespitinin zaten mümkün olması nedeniyle, yapılan mülakatta vücut boşluklarında uyuşturucu olduğunu söylemelerinin suçun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım niteliğinde bir davranış olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu uygulamanın isabetsiz olduğu, kararın bu açıdan Cumhuriyet savcısı tarafından aleyhe istinaf edildiği hususları dikkate alındığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükümleri kaldırılarak uyuşturucu madde kapsülleri yutan sanıkların …- İstanbul seferi yapan uçaktan indiklerinde yakalandıkları, uyuşturucu maddenin niteliğine göre sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına bir isabetsizlik bulunmadığı, sanıkların aynı uçakla İstanbul’a gelmiş olmaları, üçü bir aradayken gösterdikleri tedirgin davranışları nedeniyle haklarında işlem yapılmış olması ve ikrar içeren beyanlarında birlikte hareket ettiklerini ifade etmelerinden dolayı, nakletme davranışı, aynı kişiden devraldıkları uyuşturucu maddeyi üçü birlikte icra ettiklerinden haklarında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uygulanmasında isabetli olduğu, uyuşturucu maddenin miktarı, önem ve değeri, sanıkların kastı dikkate alınarak temel cezaları teşdiden belirlenmek suretiyle sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına, delillerin tespit ve tayinine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, suçun sübutuna, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine, delillerin tespit ve tayinine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık …’in temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, suçun sübutuna, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına, delillerin tespit ve tayinine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik hayatın olağan akışına aykırı suçtan kurtulamaya yönelik savunmasına itibar edilmeyerek sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A), (B) ve (C) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 17.12.2020 tarihli ve 2020/944 Esas, 2020/2753 Karar sayılı kararında sanık … ve müdafileri, sanık …, sanık … ve müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi
sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 13. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.04.2023 tarihinde karar verildi.