Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/3136 E. 2023/9851 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3136
KARAR NO : 2023/9851
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/391 E., 2016/8 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, Çardak Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
2. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine Çardak Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci ila dördüncü fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
3. Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2015/391 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile hak yoksunluğuna hükmedilmiştir.
4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; 08.04.2015 tarihli suçu işlemediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)
Sanığın Gemiş Mahallesi Başmakçı yolu üzerinde haklarında ayırma kararı verilen arkadaşları ile birlikte uyuşturucu madde kullandıkları sırada Çardak İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından suç eşyalarıyla birlikte yakalandığı, sanığın idrarında esrar metaboliti olan THC-COOH maddesi bulunduğunun belirlendiği, sanık hakkında 30.01.2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek, sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine ve tedaviye tabi tutulma tedbirlerinin uygulanacağının belirtildiği ve kararın kesinleşmesine müteakip 07.05.2015 tarihinde gereğinin yapılması için Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, 08.04.2015 tarihinde ise Honaz Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yapılan kontroller sırasında sanığın uyuşturucu madde kullanırken yakalandığı, suç tarihinden sonra sanığın denetimli serbestlik yükümlülüklerini de

ihlal ettiğinin bildirildiği, sanığın erteleme süresi içerisinde tekrar uyuşturucu madde kullandığı
gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Üzerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen, olayı müteakip uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanmayan sanığın, yuttuğu iddia edilen uyuşturucu maddenin ele geçmemesi nedeniyle niteliklerinin belirlenmesi mümkün olmadığından, erteleme kararının ihlali kabul edilen 08.04.2015 tarihli suçun sübut bulmadığı ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlayan sanığın hastanedeki tedavi programlarına katılmayarak yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle bu husus sonuca etkili olmayacağından bozma nedeni yapılmamıştır.
1. Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2015/391 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararında, hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir. Ancak;
1- Suç tarihi 10.09.2014 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında denetim tedbirinin ihlali olarak kabul edilen eylem tarihi olan 08.04.2015 tarihinin de yazılması,
2- Hükümden önce 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu,
Değerlendirilmiş; bu hususların Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2015/391 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden
hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün;
A) Gerekçeli karar başlığından 08.04.2015 tarihinin çıkarılması,
B) 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünün çıkarılması ve yerine; “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”, ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.11.2023 tarihinde karar verildi.