Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/3111 E. 2023/9965 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3111
KARAR NO : 2023/9965
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/170 E., 2016/6 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Sanık hakkında, Feke Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 30.10.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.

B. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine Feke Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrası yollamasıyla 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

C. Feke Asliye Ceza Mahkemesinin 05.01.2016 tarihli ve 2015/170 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası , 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Cumhuriyet savcısı ” Sanık hakkında 191/4 yollaması ile 191/1 madde gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş olup sanık savunmasında uyuşturucu madde kullanımı nedeniyle verilen erteleme kararı içerisinde yüklenen denetimli serbestlik tedbirine cezaevine girdiği için uyamadığını beyan etmiş, soruşturma aşamasında bilinemeyen bu durum araştırılmaksızın sanık aleyhine hüküm kurulmuştur. Sanığın beyanının doğru olması halinde sanığın SAMBA gurup çalışması ve vakıa görüşmesinden ibaret olan denetim yükümlüğüne geçerli mazereti nedeniyle katılamadığı durumu ortaya çıkacaktır ki bu durumda sanığın elinde olmayan sebebe istinaden cezalandırılması söz konusu olacaktır, bu da açıkca hukuka aykırılık teşkil eder. Bu sebeple sanığın savunmasının araştırılarak hüküm kurulması” gerektiği nedenleriyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek temyiz talebinde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

” İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık … hakkında Feke Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/592 soruşturma karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince tedavi ve 1 yıl süre ile denetim serbestlik tedbirlerinin
uygulanmasına karar verildiği, sanık hakkında bu karara istinaden rehberlik ve iyileştirme program takvimi hazırlanmış ve aynı gün kendisine tebliğ edildiği,ancak sanık formda belirtilen 15.05.2015 tarihli SAMBA (sigara alkol madde bağımlılığı) programına gelmediği, bu şekilde yükümlülüğünü ihlal ettiği, Kozan Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bahisle uyarı yazısının yazılıp tebliğ edildiği, yapılan uyarıya rağmen sanık 07.08.2015 tarihli SAMBA grup çalışmasının oturumuna aynı tarihli vaka görüşmesine katılmayarak üzerine atılı suçu işlediği” gerekçesiyle sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

1) Yargıtayın denetim işlevini yerine getirebilmesi için temyiz incelemesine konu hükmün gerekçe bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 34 üncü ve 230 uncu maddeleri uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması, hükmün gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin belirtilmesi ve bunun nitelendirmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve kamu davasının ertelenmesi kararına esas alınan eyleme ilişkin sübut değerlendirilmeden yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması 1412 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamında Kanuna muhalefet hâli olarak saptanmıştır.

2) Sanık hakkında verilen 30.10.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi Kararına ilişkin soruşturma dosyasında erteleme kararının sanığa tebliğ edildiğine dair tebliğ mazbatasının bulunmadığı, bu belgenin aslı veya onaylı örneğinin getirtilip denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurularak hukuki durumunun tayini yerine, eksik araştırma ile hüküm kurulması,

3) UYAP kayıtlarına göre, karar tarihinde başka suçtan Kozan Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanığın alınan savunmasında duruşmadan vareste tutulmak istediğine dair bir talebi bulunmadığı halde, sanığın hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 196 ncı maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,

Kabul ve uygulamaya göre de;

4) Hükümden önce 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Feke Asliye Ceza Mahkemesinin 05.01.2016 tarihli ve 2015/170 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.11.2023 tarihinde karar verildi.