Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/3093 E. 2023/9964 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3093
KARAR NO : 2023/9964
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1633 E., 2016/54 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Sanık hakkında, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 04.03.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.

B. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 27.10.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrası (a) bendi yollamasıyla 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

C. Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.01.2016 tarihli ve 2015/1633 Esas, 2016/54 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık 26.01.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR (İLK DERECE MAHKEMESİNİN KABULÜ)

“Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Bursa Adli Tıp Kurumu raporuna ve OGÜ Tıbbi Farmakoloji Anabilimdalı Başkanlığının raporlarına, sanık savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanığın üzerinden Bursa ATK Grup Başkanlığının raporuna göre net ağırlığı 0,310 gram ağırlığında AB CHINIMACA ve AB FUBINACA etken maddesini içerir uyuşturucunun ele geçirildiği, ayrıca sanığın kan ve idrar örneklerinde uyuşturucu madde artıklarının bulunmadığının OGÜ Başhekimliği raporuyla tespit edildiği, sanık hakkında kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2015 tarih ve 2015/1854 Srş. 2015/147 Karar sayılı kararı ile kamu davasının ertelenmesine ve sanığın 1 yıl süreyle tedavi ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, sanık hakkında verilen kamu davasının

ertelenmesi kararının sanığın 19.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği gibi Eskişehir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından da hazırlanan denetim planının sanığa 26.03.2015 tarihinde tebliğ edilerek, erteleme süresinin başlatıldığı; sanığın tebligata rağmen hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne müracaat etmediği, sanığın telefon ile yapılan çağrılarıda yanıtsız bıraktığı; sanığa denetimli serbestlik kararının uygulanabilmesi için yeniden çıkartılan ihtaratlı tebligatında 28.09.2015 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edilmesine rağmen sanığın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat etmediği; sanığın 04.02.2015 tarihli kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma eyleminden sonra verilen kamu davasının ertelenmesi kararından sonra, 26.03.2015 tarihinde tebliğ edilen, çağrı ve 28.09.2015 tarihinde tebliğ edilen çağrılara rağmen denetimli serbestlik ve tedavi kararının infazı için müracaat etmeyerek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrarcı olduğu ve sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığı” gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile, 04.03.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklerine uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR

Başkaca yönleri incelenmeyen Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.01.2016 tarihli ve 2015/1633 Esas, 2016/54 Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.11.2023 tarihinde karar verildi.