Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/3092 E. 2023/10263 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3092
KARAR NO : 2023/10263
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 29.04.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.

B. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 04.09.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 58 inci maddesi, 54 üncü maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

C. Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2015/981 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 192 nci maddenin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrası (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık 28.01.2016 tarihli dilekçesi ile “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilmemesini usul ve yasaya aykırı olduğunu ” beyan ederek temyiz talebinde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR (İLK DERECE MAHKEMESİNİN KABULÜ)

“Suç tarihinde sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu maddelerden olan esrar ve eroin bulundurmak suretiyle atılı suçu işlediği, olay günü şüphe üzerine durdurulduğunda pişmanlık göstererek üzerinde bulunan suça konu uyuşturucuları polise teslim ettiği, iddia, uzmanlık raporu ve tüm dosya kapsamından” anlaşıldığı gerekçesiyle sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

Her ne kadar sanık hakkında incelemeye konu 05.12.2014 tarihli eylemi nedeniyle 29.04.2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş ise de, UYAP’tan ve adli sicil kaydından yapılan incelemede; sanığın 21.10.2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle de 22.12.2014 tarihinde; 26.02.2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle de 07.05.2015 tarihinde; kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği anlaşılmakla;

Sanık hakkında birden fazla kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceği, verilmesi halinde ilk kesinleşen kararın hukuken geçerli olup diğer kararların hukuki değerden yoksun olacağı, erteleme kararının kesinleşmesinden önceki tüm eylemlerin tek bir suç olarak kabulü ile temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılmasının mahkemenin takdirinde olduğu dikkate alınarak;

a. Sanık incelemeye konu bu suçu, 21.10.2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle 22.12.2014 tarihinde verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının denetim süresi içinde işlemiş ve bu suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve ilgili dosyaya ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,

b. Sanık incelemeye konu bu suçu 21.10.2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle 22.12.2014 tarihinde verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası ile altıncı fıkrasının uygulanabilirlik şartları değerlendirilerek bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,

Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2015/981 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.11.2023 tarihinde karar verildi.