Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/3061 E. 2023/3261 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3061
KARAR NO : 2023/3261
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/2870 E., 2020/449 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma

HÜKÜM : Hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanıklar … ve … müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.05.2020 tarihli ve 2019/446 Esas, 2020/121 Karar sayılı hükümleri ile;
a. Sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 22 yıl 6 ay hapis ve 45.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b. Sanıklar … ve Yusuf’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 21.10.2020 tarihli ve 2020/2870 Esas, 2020/449 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlerdeki hukuka aykırılık düzeltilerek, hükümlere yönelik sanıklar…ve … ile sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; usul ve yasaya uygun olmaları nedeniyle temyiz taleplerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Gizli soruşturmacıların sanığı azmettirmesi nedeniyle suçun oluşmadığına,

2. Fiziki takibe ilişkin ses ve görüntülerin yer aldığı CD’de ses analizi yapılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığına,
3. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğuna,
3. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
İlişkindir.
C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Gizli soruşturmacıların sanığı azmettirmesi nedeniyle suçun oluşmadığına,
2. Sanığın cezai ehliyetinin bulunmadığına,
3. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
4. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından; … Cumhuriyet Başsavcılığının 5271 sayılı Kanun’un 139 uncu maddesi uyarınca gizli soruşturma görevlendirilmesi sureti ile yürüttüğü uyuşturucu madde ticareti soruşturması kapsamında;
Gizli soruşturmacı görevlilerin 11.04.2019 günü saat:17.30 sıralarında Ataşehir İlçesi Örnek Mahallesi
Ercüment Batanay sokak içerisine geldikleri esnada sanıklardan …’ın yanlarına gelerek kendileriyle uyuşturucu teminine yönelik bir takım konuşmalar gerçekleştirdiği, akabinde alıcı sandığı kolluk görevlilerine 50 TL karşılığında sattığı daralı ağırlığı 0.4 gram gelen maddenin 5F-MDMB-PICA maddesini ihtiva ettiği, olay sonrasında gizli soruşturmacı görevlilerin 11.06.2019 günü saat:16.10 sıralarında Ataşehir İlçesi … Mahallesi Karaman caddesinde bulunan İpek isimli parka giderek bekledikleri sırada sanık … ile karşılaşmışlar, sanık … daha önceden uyuşturucu sattığı görevlileri görmesi üzerine “Kardeşim hiç görünmüyordunuz” diyerek tekrar onlarla konuşma başlatıp uyuşturucu madde alıp almayacaklarını sormuş, görevlilerin alacaklarını söyledikten sonra sanık …’ın kimlerle irtibatının bulunduğunu öğrenmek amacıyla sanık …’a biz de gelelim demeleri üzerine sanık … gizli görevlileri … mahallesi …caddesi No:12/A sayılı adres önüne götürmüş, kısa bir süre bekledikten sonra sanıklar … ve…da gizli görevliler ve sanık …’ın yanına geldiklerinde … elindeki uyuşturucu maddeyi önce yere bırakmış, ardından yanında bulunan sanık … kimliklerini bilmediği görevlileri ve sanık …’ı yanına çağırarak gizliliğe riayet etmeye çalışmış, sanık … parayı isteyip yerdeki uyuşturucuyu göstererek almasını işaret etmiş ve 50 TL parayı elindeki siyah poşetin içine almış, yerdeki 0.6 gram ağırlığındaki maddenin 4F-MDMB-PICA ve 5F-MDMB-BINACA maddelerini ihtiva ettiği ve sanıkların alınan savunmalarında üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri anlaşılmış ise de; … 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 08.03.2019 tarih ve 2019/2101 değişik iş sayılı kararına istinaden tanzim edilen fiziki takip, kimlik tespit ve savcı görüşme tutanağı içeriği, CD fotoğraflama ve deşifre tutanağı, gizli soruşturmacı beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte nazara alındığında sanıkların aşamalarda çelişki içeren savunmalarına itibar edilmediği ve üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit kabul edildiği, sanık … yönünden, suça konu uyuşturucu madde sentetik kannabinoid cinsi olup, aynı zamanda suçun işlendiği yerin camiye 200 metreden yakın mesafede olduğu da gözetilerek verilen cezadan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bendleri uyarınca artırım yapıldığı ve sanığın 11.06.2019 tarihli eylemini 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında üç veya daha fazla kişi olarak gerçekleştirdiğinden aynı madde hükümleri uyarınca cezadan artırıma gidildiği, diğer sanıklar yönünden ise, suça konu uyuşturucu veya uyarıcı maddenin sentetik kannabinoid ve türevi olması nedeniyle verilen cezadan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi gereğince artırım yapıldığı, sanıkların eylemlerini 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında üç veya daha fazla kişi olarak gerçekleştirdiklerinden aynı madde hükümleri uyarınca cezadan artırıma gidildiği gerekçesiyle sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar
hakkındaki hükümlerin sanık … yönünden tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ve sanık … yönünden adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle mahkemesine ihbarda bulunulmamış olması hususları eleştirilip, tüm sanıklar yönünden 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık …’un İlk Derece Mahkemesince İstanbul Adli Tıp Kurumu, 4 üncü İhtisas Dairesinden alınan rapor uyarınca cezai sorumluluğunun tam olduğunun belirlendiği görülerek yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında açıklanan gerekçeler ile suçun sübutuna ilişkin takdirleri tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, aşağıdaki husus dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması için fail veya müşterek faillerin “aynı yönde” hareket etmesi ve bir olay üzerinde aynı amaç doğrultusunda üç sanığın da iradelerinin birleşmesi gerektiği, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına konu olan 11.06.2019 tarihli olayda sanık …’ın gizli soruşturmacıların diğer sanıklar … ve Yusuf’un yanlarına götürmekten ibaret olan eyleminin yardım etme kapsamında kaldığı, asli faillerin ise diğer iki sanık olduğu ve sanık …’ın 11.04.2019 tarihli eyleminde gizli soruşturmacılara müstakilen uyuşturucu madde sattığının anlaşılması karşısında sanıklar hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR:
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 21.10.2020 tarihli ve 2020/2870 Esas, 2020/449 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanıklar…ve … hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … 16. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2023 tarihinde karar verildi.