Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/2611 E. 2023/9340 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2611
KARAR NO : 2023/9340
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1064 E., 2015/1259 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca 01.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
2. Sanık hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.07.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
3. Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.11.2015 tarihli ve 2015/1064 Esas, 2015/1259 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 51 inci maddesi uyarınca erteli 1 yıl 8 ay erteli hapis cezasına ve hak yoksunluğu uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği özetle;
1. Sanığın adli sicil kaydının tetkikinde sabıkasız olduğu, olay nedeniyle kamu zararının bulunmadığı, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından faydalanmak istediğine, hakkında takdiri indirim uygulandığı ve cezası ertelenmekle ileride suç işlemeyeceği konusunda mahkemece olumlu kanı da oluşması karşısında; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrasında düzenlenen tüm şartlar oluştuğu halde yasal olanak bulunmadığından bahisle daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yerine erteleme kararı verilmesi,
2. Sanığın duruşmada adam öldürme suçundan tutuklu olduğunu beyan etmesi karşısında bu husus araştırılmadan sanığın ileride bir daha suç işlemeyeceği kanatına varılarak tayin olunan cezanın ertelenmesine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece, olay tarihinde Antalya Emniyet Müdürlüğü görevlilerince, Gençlik Mah. 1311 Sok. No.17 sayılı yerde bulunan inşaat halindeki yarım kalmış beş katlı binanın çatı katında yapılan kontrolde, sanığın bir şeyler içtiği ve önünde bulunan gazete kağıdı üzerinde sarılı vaziyette tütünle karıştırılmış

uyuşturucu madde ile sarılmaya hazır hale getirilmiş yine aynı şekilde tütünle karıştırılmış maddelerin görülmesi üzerine ne içtiği sorulduğunda, sanığın esrar içtiğini beyan ettiği, ele geçirilen madde yönünden alınan kriminal raporunun içeriğine göre; uyuşturucu madde olduğunun bildirildiği, sanığın savunmasında, kendisinin uyuşturucu madde kullandığını, olay günü de uyuşturucu madde kullanırken polisler tarafından yakalandığını beyan ettiğine, sanık hakkında erteleme kararı verilerek kararın kesinleştiği, ancak Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, sanığın yükümlüklerini ihlal etmesi nedeniyle kaydının kapatılmasına karar verildiği ve hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı dosyada mevcut delillere göre de sanığın üzerine atılı suçu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
1. Suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271
sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararı veren ilgili mahkemeye ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veren ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
b) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibariyle 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2. Sanığın geçmişteki hali ile suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede olumlu vicdani kanı oluştuğundan 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi gereğince sanığın cezasının ertelenmesine karar verilmiş ise de, sanık tarafından uygulanması kabul edilen ve daha lehe olan 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması tartışılırken sanığın kişilik özellikleri irdelenerek, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunun değerlendirilmesi gerekirken, “şartları oluşmadığından” şeklinde yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3. Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.11.2015 tarihli ve 2015/1064 Esas, 2015/1259 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.11.2023 tarihinde karar verildi.