Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/2608 E. 2023/10282 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2608
KARAR NO : 2023/10282
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca 08.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
B. Sanığın, erteleme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinin anlaşılması üzerine, Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.10.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. Ceyhan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2016 tarihli ve 2015/375 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunlukları uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle; temyiz hakkını kullanmak istediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)
Mahkemece, sanık hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, sanığın alınan kan ve idrar örnekleri üzerinde Adli Tıp Kurumu Adana Grup Başkanlığınca yapılan incelemelerde, THC (esrar) bulunduğunun tespit edildiği, sanığın alınan ifadesinde, uyuşturucu madde kullandığını kabul ettiği, sanık hakkında Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/2606 soruşturma numaralı ve 08.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek bu kararın şüpheliye tebliğ edildiği, bu karar kapsamında öngörülen denetimli serbestliğin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce sanığa uyarılı davetnamenin tebliğ edildiği, ancak sanığın erteleme süresi içerisinde uyuşturucu madde kullandığının tespit edildiği, bu hususta Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/4329 ve 2015/5315 soruşturma numaralı dosyalarında soruşturma işlemlerinin yürütüldüğü, sanığın bu dosyalar kapsamında uyuşturucu madde kullandığına dair ikrarının bulunduğu anlaşıldığı gerekçesiyle sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
1. Sanık hakkında 23.04.2015 tarihli eylem nedeniyle, 08.06.2015 tarihinde karar verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa, Ceyhan M Tipi Ceza İnfaz Kurumunda, 10.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat metninin “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı adı geçene tebliğ edilerek tebellüğ edilmiştir” şeklinde olduğu, kararın başka bir suçtan hükümlü bulunan sanığa cezaevinde tebliğ edilmesinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 35 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince “ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır” düzenlemesi karşısında, kararın sanığa okunup anlatılmadığı, bu nedenle tebligatın 5271 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yöntemince yapılmadığı, bu husus gözetilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz yapıldığı anlaşılmakla; 08.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
2. 06.10.2015 tarihli iddianamede, sanık hakkında erteleme süresi içerisinde uyuşturucu madde kullandığının tespit edildiği, bu hususta Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/4329 ve 2015/5315 soruşturma numaralı dosyalarında soruşturma işlemlerinin yürütüldüğü sanığın yükümlülüklerini yerine getirmeyerek gerçekleştirdiği ihlal nedeniyle kamu davasının açıldığı belirtilse de; bahsi geçen soruşturma evraklarının dosya içerisinde ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde (UYAP) sisteminde aslı veya onaylı örneğinin denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
3. UYAP sorgulamasında sanık hakkında 22.03.2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/573 esas ve 2018/754 karar sayılı ilamı ile 13.10.2015 tarihinde işlemiş olduğu suça ilişkin Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/483 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/483 esas ve 2018/754 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulduğu ve istinaf

ilamı ile kesinleştiği anlaşılmakla; bahsi geçen dava dosyasının aslı ya da temyiz denetimine olanak verecek şekilde onaylı örnekleri getirtilerek bu dosya içine konması; tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç veya iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışıldıktan sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
4. Suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararı veren ilgili mahkemeye ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veren ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
b) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik

5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
5. Hükümden önce 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Başkaca yönleri incelenmeyen, Ceyhan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2016 tarihli ve 2015/375 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararına yönelik gerekçe kısmında açıklanan nedenlerle sanığın temyiz isteminin yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.11.2023 tarihinde karar verildi.