Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/2120 E. 2023/10222 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2120
KARAR NO : 2023/10222
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/430 E., 2016/51 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanık hakkında, 06.11.2014 tarihli eylemi nedeniyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca 16.01.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
B. Sanığın, kendisine yüklenen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine, Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.10.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. Ceyhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/430 Esas, 2016/51 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle; kararı temyiz ettiğine, iş bulmak için şehir dışına çıktığına, parası bulunmadığından denetime gidemediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)
Suç tarihinde sanığın üzerinde suça konu maddenin ele geçirildiği, yaptırılan incelemede ele geçen maddenin esrar elde edilmesine elverişli kenevir bitkisi parçaları olduğu, 0,5 gr esrar içerdiğinin tespit edildiği, sanıktan alınan kan ve idrar örneklerinde uyuşturucu maddelere rastlandığının Adana Adli Tıp Kurumunun 08.01.2015 tarihli raporuyla belirlendiği, sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, sanığın kendisine yapılan tebligata rağmen yasal süre içerisinde rehberlik amaçlı yapılan 31.08.2015 tarihinde görüşmek için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurmadığı dikkate alınarak sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit görüldüğü, gerekçesiyle sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

1. Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “06.11.2014” yerine “06.01.2014” olarak hatalı yazılması,
2. Suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararı veren ilgili mahkemeye ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veren ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
b) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin

ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3. Sanık hakkında, 06.11.2014 tarihli eyleme ilişkin, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresinin ve merciinin gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile, 16.01.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uygun davranmama şeklinde gerçekleştirdiği eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekmekte ise de;
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde (UYAP) ve adli sicil kaydında yapılan incelemede, sanığın 12.02.2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle 18.09.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, ayrıca incelemeye konu suç tarihi olan 06.11.2014 tarihinden önce ve sonra kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan birden fazla kaydın bulunduğu anlaşılmakla,
Dairemizin 13.09.2023 tarihli ve 2021/303 Esas, 2023/7673 Karar sayılı kararımızda da açıklandığı üzere, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan yürütülen soruşturmalarda, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu
davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez” hükmü gereği, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sadece bir kez verilebileceği şeklindeki amir hükme aykırı olarak, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu nedeniyle farklı tarihlerde işlediği eylemlerden dolayı birden fazla kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş ise, bunlardan usulüne uygun olarak verilip kesinleşen ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının esas alınması gerektiği kabul edildiğinden, Cumhuriyet Başsavcılığı ve/veya mahkemelerden ilgili dosyaların getirtilip dosya arasına alınıp, derdest ise temyize konu dava dosyası ile birleştirilmesi; hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise, gerektiğinde olağanüstü kanun yollarına başvurulabileceği, sonucuna göre, tüm deliller birlikte gözetilmek suretiyle, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararlarının usule uygun kesinleşip kesinleşmediği, ihlal niteliğinde eylem olup olmadığı ya da eylemlerin tek suç, ayrı suç veya zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ceyhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/430 Esas, 2016/51 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, diğer yönleri incelenmeksizin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.11.2023 tarihinde karar verildi.