Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/2111 E. 2021/9218 K. 27.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2111
KARAR NO : 2021/9218
KARAR TARİHİ : 27.09.2021

Mahkeme : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık ve müdafii taraflarından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin istemlerinin, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile 5271 sayılı Kanunun 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca; takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanığın tekerrüre esas alınan … 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/724 esas – 2016/1446 karar sayılı ilamında ve sabıkasında bulunan tekerrüre esas alınabilecek ilamlarda da TCK’nın 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan sanığın ikinci kez mükerrir olduğunun tespiti ile cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiği yönündeki eleştirisi yerinde görülmemiştir.
5271 sayılı CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup; iddianamedeki anlatıma göre, tanık Emrah’tan ele geçen uyuşturucu madde ile sanık arasında herhangi bir ilişki bulunmaması, bu madde açısından sanığa yönelmiş bir suç isnatı olmaması karşısında tebliğnamedeki …’ın dahil olduğu olayla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığı eleştirisine iştirak edilmemiştir.
08/09/2019 tarihinde tanık …’a, 26/09/2019 tarihinde ise tanık …’e uyuşturucu satışı olaylarında, sanığın fiziki takip altında bulunduğu, tanıkların sanıkla buluşmasının hemen sonrasında yakalandıkları, tanıkların müdafii huzurunda verdikleri kolluk beyanlarında uyuşturucu maddeyi sanıktan aldıklarını beyan ettikleri ve müdafili olarak teşhiş işleminde bulundukları, sanığın aracında da tanıklardan ele geçirilen
metamfetamin maddesinin bulunduğu anlaşılmakla sanığın üzerine atılı 08/08/2019 ve 26/09/2019 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçu sabit olduğundan tebliğnamedeki beraate yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca belirlenen 10 yıl temel hapis cezasının, TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırılması sırasında, hesap hatası sonucunda 13 yıl 4 ay yerine 13 yıl 8 ay hapis cezası verilmesi, buna bağlı olarak TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken de 11 yıl 1 ay 20 gün yerine 11 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2- 20/07/2019 tarihinde tanık …’ta ve 15/09/2019 tarihinde tanık …’da ele geçirilen uyuşturucu maddeleri sanığın sattığına dair tanıkların kovuşturma aşamasında döndükleri beyanları dışında, sanığın inkara yönelik savunmasının aksini gösterir delil bulunmadığı gerekçesi ile sanığın 08/09/2019 ve 26/09/2019 tarihli eylemlerinin sabit kabul edilmesi karşısında, iki eylemi sabit olan sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümleri uygulanırken ele geçen uyuşturucu madde miktarı ve eylem sayısına göre alt sınırdan artırım yapılması gerekirken, ilk derece mahkemesi tarafından 1/3 oranında yapılan artırım düzeltilmeyerek fazla ceza tayin edilmesi,
3- İlk derece mahkemesi gerekçeli karar başlığında gözaltı ve tutuklama tarihleri yazılmayarak CMK’nın 232/2-d maddesine aykırı davranılması,
4- … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsadere edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Hükümden önce yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararına yanlış anlam verilerek, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olup, … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 23/10/2020 tarih 2020/1900 esas ve 2020/1459 sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın … 15. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 27/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.