YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19872
KARAR NO : 2022/6045
KARAR TARİHİ : 11.05.2022
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/547 esas 2014/464 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/11/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli … hakkında, 08/05/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda; 20/06/2014 tarihli ve 2014/6939 soruşturma, 2014/3038 esas, 2014/1610 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 03/12/2014 tarihli ve 2014/547 esas 2014/464 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile getirilen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 11/12/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi :
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık …’ın, 5560 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl süre ile denetim süresine tâbi tutulmasına ilişkin Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/547 esas, 2014/464 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” şeklindeki hüküm karşısında, sanık aleyhine iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezasına hükmolunmadığı yani açıklanmasının geri bırakılmasını gerektirir hüküm kurulmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/547 esas 2014/464 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık … hakkında, 08/05/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda; Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/547 esas 2014/464 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile getirilen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas 2018/151 sayılı kararı uyarınca, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği dikkate alınarak yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” şeklindeki düzenleme ile 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddede yer alan;
(1) “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” biçimindeki düzenlemeler karşısında, sanığın suçunun sabit olması halinde mahkemece öncelikle mahkûmiyet kararı verildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebileceği, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği, mahkemece açıklanmasının geri bırakılmasını gerektirir bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından; sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/547 esas 2014/464 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
11/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.