Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/19795 E. 2023/3580 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19795
KARAR NO : 2023/3580
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/377 E., 2015/265 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.09.2015 tarihli ve 2013/377 Esas, 2015/265 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi yarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve sanıklar hakkında hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; sanık … hakkındaki hükmün onanması, sanık … hakkındaki hükmün ise etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Kararın hukuka aykırı olduğuna,
3. Somut, inandırıcı ve kesin delil olmadığına,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Uyuşturucu satıcılarına yönelik yapılan çalışmalarda; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan haklarında ayrı soruşturma yürütülen … ve Turan’ın sanık …’den uyuşturucu madde aldıklarını beyan etmeleri üzerine sanık … hakkında soruşturma başlatıldığı ve iş yerinde yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçtiği; sanık …’in de uyuşturucu madde ticaretine aracılık yaptığını ve uyuşturucuyu maddeyi sanık …’den temin ettiğini beyan etmesi üzerine sanık …’in de soruşturmaya dahil edildiği olayda; tanıklar … ve Turan’ın anlatımları ile sanık …’in müdafii huzurundaki ifadesi ve tüm dosya kapsamına göre; her iki sanığın iştirak halinde atılı suçu işledikleri sübuta erdiğinden mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden
Tüm dosya kapsamı ve tanıkların beyanları ile diğer sanık … hakkındaki bozma nedenine göre Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, mahkemenin, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ve tartışıldığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden
Sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt sınırına göre zorunlu müdafii tayini gerekmemekte ise de, hükmün verildiği tarihten önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen suç için öngörülen hapis cezasının alt sınırının “on yıl” olarak değiştirildiği, bu itibarla sanığa 5271 sayılı Kanun’un 150 nci maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla hüküm kurularak sanığın savunma hakkının kısıtlanması, 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında hukuka kesin aykırılık hâli olarak saptanmıştır.
V. KARAR
A. Sanık … hakkında
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.09.2015 tarihli ve 2013/377 Esas, 2015/265 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … hakkında
Gerekçe bölümünün (B) bentlerinde açıklanan nedenlerle … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.09.2015 tarihli ve 2013/377 Esas, 2015/265 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.04.2023 tarihinde karar verildi.