YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19433
KARAR NO : 2023/10025
KARAR TARİHİ : 23.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.08.2021 tarihli ve 2020/235 Esas, 2021/312 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 14.10.2021 tarihli ve 2021/2599 Esas, 2021/2425 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümdeki hukuka aykırılık düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
4. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
5. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Kolluk görevlilerine wolksvagen marka araç ile uyuşturucu madde satışı yapıldığı yönünde ihbar gelmesi
üzerine, söz konusu aracın takip edilmesinin neticesi, bahse konu aracın kaçmaya başladığı, bir ara araçtan inen sanığın elinde bulunan poşet ile kaçmaya devam ettiği, polislerin kovalamaca neticesi sanık …’ın yakalandığı, sanığın inşaat alanına girerken attığı poşet içerisinden 840 gram uyuşturucu maddenin ele geçirildiği, uzmanlık raporunda ele geçen maddenin uyuşturucu maddelerden eroin ve 6-MAM maddelerini ihtiva ettiğinin tespit edildiği, yapılan ihbar, sanığın kesintisiz takip üzerine yakalanması sonrasında suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi, ele geçen madde miktarı, niteliği, ticareti yapılan uyuşturucu maddenin eroin olması, paketleniş şekli, satışa hazır vaziyette olması ile tutanak mümzisinin mahkememizde tanık sıfatıyla verdiği yeminli anlatımları, kriminal rapor, kolluk tutanağı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın kaçamaklı savunmalarının dosyadaki oluşa uygun olmadığı, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün, ele geçen maddelerin miktarı nazara alındığında, suçun konusunun önem ve değeri göz önünde bulundurularak 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekmesine rağmen temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi hususu eleştirilip, sanık hakkında, Silivri 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.03.2019 tarihli ve 2015/89 Esas, 2019/177 Karar sayılı kararı 10.10.2019 tarihinde kesinleşen 5 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet kararı nedeniyle, sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirir yasal koşullar var ise de, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesi tarafından birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği ve sanık aleyhine istinaf kanun yolu başvurusu bulunmadığından ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasında ise daha ağır cezayı içeren mahkûmiyetin esas alınması gerektiği, Büyükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.01.2018 tarihli ve 2016/1234 Esas, 2018/85 Karar sayılı kararı 13.04.2018 tarihinde kesinleşen 5 yıl hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet kararı daha ağır ceza içerdiğinden ilk kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasında nazara alınması gerektiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından her iki ilamın da tekerrür bölümünde yazılması sebebiyle, hükmün 8. paragrafında bulunan “… ile Silivri 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/89 Esas, 2019/177 Karar sayılı mahkûmiyet hükmü …” tümcesinin hükümden çıkartılarak düzeltilmesi suretiyle hukuka aykırılık düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmamasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 14.10.2021 tarihli ve 2021/2599 Esas, 2021/2425 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.11.2023 tarihinde karar verildi.