Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/19144 E. 2023/9522 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19144
KARAR NO : 2023/9522
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

TUTUKLU

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.06.2021 tarihli ve 2020/248 Esas, 2021/261 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 12 yıl 2 ay 7 gün hapis ve 22.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 30.09.2021 tarihli ve 2021/942 Esas, 2021/1456 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki suçun konusu ve delili olan uyuşturucu maddenin miktar, önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler ve 3 üncü maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince, adli para cezasının da hapis cezası ile aynı oranda alt sınırın üzerinde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini ile sanığın, 17.09.2020 tarihli celsede üzerinden ele geçirilen 1.000 ABD dolarını uyuşturucu maddeyi taşıması karşılığı aldığını beyan etmesine göre paranın müsaderesi yerine sanığa iadesine karar verilmesi aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından eleştirilip, sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca en ağır hapis cezasına ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesine ilişkin hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın yakalama anından itibaren sahibi belirsiz olan uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu ve diğer kişilerin uyuşturucu maddeden haberdar olmadığını beyan etmesine göre etkin pişmanlık hükümlerinin en üst hadden uygulanması gerektiğine,
2. Etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadan, her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delillere dayanmadan mahkûmiyet kararının verildiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İstihbari bilgi ile olay tutanağının benzerlik gösterdiği, diğer sanıklar Nureddin, Hatice ve Menduf’un seyahat ettikleri araçta öncü konumunda bulunduklarına dair olay tutanağı dışında delile ulaşılamadığı, sanık savunmalarının aksine ikrara yönelik savunmada bulunan sanık …’un da araçların öncü ve artçı şeklinde hareket ettikleri yönünde dosyaya yansıyan kesin nitelikte delilin bulunmadığı, sanık …’un sevk ve idaresindeki araçta bulunan sanıkların arkadan gelen sanık …’dan haberlerinin olmadığı yönündeki savunmalarının aksinin kanıtlanamadığı, sanık …’un arkadaşı sanık …’un sevk ve idaresindeki araca diğer sanıkların haberi olmaksızın yerleştirdiği kokain maddesini üzerine almakla aşamalarda samimi beyanlarda bulunduğu, sanık …’un miktar ve nitelik olarak fazla miktardaki uyuşturucuyu aldıktan sonra üzerinde ele geçirilen olay tutanağına göre 1000 ABD Doları ile 1.090 TL paranın geliri ile uyumlu olmadığı, kendi beyanına göre maddi sıkıntı yaşadığı, bu sebeple söz konusu maddenin naklini ve satışını üstlendiği olayda üzerinde bu kadar para çıkmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, huzurdaki savunmasında söz konusu kokaini taşımak için 25.000TL teklif ettikleri gibi üzerinde ele geçen dolarları da kokain maddesini veren şahısların verdiğini kabulle suçu ikrar ettiği, 06 AD 274 plakalı aracın araç jantının boş göbek kısmına gizlediği 750,15 gram kokain maddesinin ticaretini yapmak amacı ile İstanbul ilinden Ankara iline nakletmek isterken yakalandığı bu haliyle üzerine atılı uyuşturucu ticareti suçunu işlediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince suçun konusu ve delili olan uyuşturucu maddenin miktar, önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler ve 3 üncü maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince, adli para cezasının da hapis cezası ile aynı oranda alt sınırın üzerinde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini ile sanığın, 17.09.2020 tarihli celsede üzerinden ele geçirilen 1.000 ABD dolarını uyuşturucu maddeyi taşıması karşılığı aldığını beyan etmesine göre paranın müsaderesi yerine sanığa iadesine karar verilmesi aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından eleştirilip, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca uygulama yapılırken, 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca en ağır hapis cezasına ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesine ilişkin hukuka aykırılıklar düzeltilerek, İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin somut olaya uygun şekilde uygulanmasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olmasına ve cezanın kanuni bağlamda uygulanmasına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 30.09.2021 tarihli ve 2021/942 Esas, 2021/1456 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.11.2023 tarihinde karar verildi.