Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/18978 E. 2023/10006 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18978
KARAR NO : 2023/10006
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

T U T U K L U

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Esastan ret
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Rize Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.07.2021 tarihli ve 2021/100 Esas, 2021/284 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.09.2021 tarihli ve 2021/1602 Esas, 2021/1242 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın atılı suçu işlediğine yönelik somut delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, 2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, 3. Tutanak tanıklarının dinlenilmemesi sebebiyle eksik inceleme yapıldığına, 4. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, 5. Suçun unsurlarının oluşmadığına, 6. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tüm dosya kapsamından, tanık Halil H.’nun 28.07.2019 tarihinde İstanbul’da ikamet eden sanığın hesabına Rize ilinde bulunan banka ATM’sinden uyuşturucu madde alımı için 700,00 TL para yatırdığı, sanığın bu para ile temin etmiş olduğu uyuşturucu maddeyi İstanbul Otogarından otobüse vererek gönderdiği, 29.07.2019 günü kolluk görevlilerince uygulama noktasında durdurulan otobüsün bagaj bölümünde yapılan arama neticesinde davaya konu kargo poşetinin tespit edildiği, kargo poşetinin uyuşturucu ihtiva ettiğinin anlaşılması üzerine paket yerine konularak kolluk görevlilerince de otobüse binildiği ve alıcısının tespitine çalışıldığı, bu kapsamda Rize Otogarında otobüsün durması üzerine tanık Halil’in otobüse gelerek kargoyu almak istemesi üzerine yakalandığı, paketin incelenmesinde suça konu uyuşturucu maddelerin tespit edilerek el konulduğu olayda, kargo gönderisi üzerinde gönderici olarak

sanığın adının yazması, paket içerisinden sanığın parmak izinin tespit edilmiş olması ve tanık Halil’in aşamalarda değişmeyen şekilde paketin sanık tarafından kendisine gönderildiğini beyan etmesi karşısında sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmemiş, uyuşturucu paketinin sanık tarafından tanık Halil’e gönderilmiş olduğunun sabit görüldüğü gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tutanak tanıklarının duruşmada dinlenilmesinin sonuca etkili olmayacağı, dosya kapsamındaki delillerin sanığın mahkûmiyetine yeterli olduğu, delillerin hukuka uygun şekilde ele geçirildiği ve hükme esas alınabileceği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık hakkında kurulan hükümde, adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra, “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği” belirtilmeyerek 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılmasının hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; söz konusu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.09.2021 tarihli ve 2021/1602 Esas, 2021/1242 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafından ” taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamen muaccel hale geleceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı), 7-Sanığa tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde

adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına, günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenmesine karar verilebileceği, hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilebileceğinin ihtaratına.(ihtarat yapıldı)…” ibaresinin çıkartılarak yerine “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Rize Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.