Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/18822 E. 2023/4181 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18822
KARAR NO : 2023/4181
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2293 E., 2021/1789 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri ve sanık …

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.04.2021 tarihli ve 2020/356 Esas, 2021/191 Karar sayılı kararı ile sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 24 yıl hapis ve 90.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına; sanık …’nin uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 20 yıl hapis ve 75.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 23.09.2021 tarihli ve 2021/2293 Esas, 2021/1789 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlerdeki hukuka aykırılık düzeltilerek, hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … ve müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Hükmedilen ceza miktarının hakkaniyete aykırı olduğuna,
2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
3. Sanığın kastının bulunmadığına,
4. Her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

5. Aramanın ve arama sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğuna,
6. Ev araması sırasında hazır bulunan kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmeleri gerektiğine,
B. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Her türlü şüpheden uzak, somut ve yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. Aramanın en başında hazır bulunmayan kişilere hukuka aykırı olacak şekilde imza attırıldığına, bu nedenle bahse konu kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmeleri gerektiğine, arama sonucu ele geçen delilin hukuka aykırı nitelikte olduğuna,
4. Sanıklar arasında iştirak iradesi bulunmadığına,
5. Sanığın sabıkasız olduğunun belirtilmesine karşın hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle hükümde çelişki yaratıldığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık … hakkındaki ihbar üzerine yapılan istihbari çalışma sonucu sanık …’in …’ya yüklü miktarda uyuşturucu madde getirdiğinin ve sanık …’in ikametinde sakladığının öğrenilmesi üzerine, sanık … ile imam nikahlı olduğu anlaşılan eşi diğer sanık …’in birlikte olduğu sırada, sanık …’e ait ikamette yazılı arama emrine istinaden yapılan aramada 3540 gram sentetik kannabinoid ile terazi ele geçen olayda;
Olay öncesinde her iki sanık hakkında ihbar bulunması, sanık …’in arama öncesinde evin önünde şüpheli hareketlerde bulunması, uyuşturucu madde miktarının aynı evde ikamet eden sanıklar tarafından fark edilmemesi mümkün olamayacak kadar çok olması, uyuşturucu maddenin sahipliği konusunda sanıkların aşamalarda değişen çelişkili beyanda bulunmaları, sanıklardan en azından birini suçtan kurtarmaya yönelik suçu tek başlarına üstlenmeye çalıştıkları, ancak sanık …’in aynı suçtan şartlı
tahliyesi bulunduğundan son aşamada suçu sanık …’in üstlendiğinin değerlendirildiği, suça konu madde miktarının kişisel kullanım miktarının çok üzerinde olması, terazinin bulunması ve ihbarlar bir arada değerledirildiğinde sanıkların birlikte suç işleme iradesiyle kullanım amacı dışında uyuşturucu madde bulundurarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri gerekçesiyle mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar hakkındaki hükümlerin müsadereye ilişkin bölümünde emanet numarasının yanlış yazılması hususu eleştirilip, 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesindeki orantılılık ilkesi ve 61 inci maddesindeki ölçütlere göre hapis cezasının alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi nedeniyle hukuka aykırılık düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanıklar arasında iştirak iradesi olduğuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ikamet aramasının Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrine istinaden usulüne uygun olarak yapıldığı, olay tutanağı içeriğine göre bina sahibi olan Faruk ve eşi Ayşegül’ün hazirun olarak belirlendikleri ve birlikte ikamete gidildiği, hazirunun tanık olarak dinlenmelerinin somut olayın, sanıklara isnat edilen eylemlerin ve suçun sübutunun değerlendirilmesinde sonuca etkili olmadığı, arama sonucu elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu, sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin ve sanık …’in temyiz sebepleri yerinde görülmemiş; hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 23.09.2021 tarihli ve 2021/2293 Esas, 2021/1789 Karar sayılı kararında sanıklar müdafileri ve sanık … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.05.2023 tarihinde karar verildi.