Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1874 E. 2023/9970 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1874
KARAR NO : 2023/9970
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2015/432 Esas, 2016/392 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin gerekçeli kararın sanığın MERNİS adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında çıkarılarak tebligatın muhtara teslim edildiği anlaşılmış olup; 7201 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile
adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21 inci maddesi ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi birinci ve sekizinci fıkrası ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar tebligatının usulsüz olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile birlikte verilen tedbir kararının kesinleşmediği ve bu karara bağlı Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2015/432 Esas, 2016/392 Karar sayılı mahkûmiyet kararının yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz dilekçesinin, Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2014 tarihli ve 2014/342 Esas, 2014/517 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararına yönelik itiraz dilekçesi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası ve sekizinci fıkraları uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu, temyizinin mümkün olmadığı ve aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmakla, dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
Dava dosyasının, mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.