YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18622
KARAR NO : 2022/2853
KARAR TARİHİ : 09.03.2022
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki Denizli 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2011/80 esas, 2013/114 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 10/09/2021 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık … hakkında, 04/07/2011 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 19/07/2011 tarihli ve 2011/16259 soruşturma,2011/6573 esas, 2011/3311 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 53 ve 58.maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Denizli 7.Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce Denizli Çocuk Mahkemesinin 2010/491 sayılı ilamıyla denetimli serbestlik tedbirinin uygulandığı,denetim süresi içerisinde 04/07/2011 tarihinde alınan raporunda uyuşturucu madde kullandığının tespit edildiği hususunun belirtildiği,
2-Denizli 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ve 2011/480 esas,2013/160 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 17/09/2013 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-Sanığın cezaevinden gönderdiği 25/11/2013 tarihli dilekçesi ile kararı temyiz etmesi üzerine 28/11/2013 tarihli ek karar ile temyizin süresinden sonra olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verildiği, ek kararın temyiz edilmesi üzerine de Dairemizin 24/01/2019 tarihli ve 2015/3784 esas,2019/558 karar sayılı ilamı ile, bir haftalık yasal süresinden sonra temyiz edildiğinden ret kararının onanmasına karar verilerek 10 ay hapis cezasının kesinleştiği ve infaza gönderildiği,
4-Uyarlama talebi üzerine, Denizli 12.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 19/07/2019 tarihli ve 2011/80 esas,2013/114 sayılı ek kararı ile, “04/07/2011 tarihli suçun, Denizli Çocuk Mahkemesinin 2009/157 esas sayılı dosyasında verilen denetimli serbestlik kararının infazı sırasında işlenmesi nedeniyle TCK’nın 191/5 ve CMK’nın 223/8.maddeleri gereğince davanın düşmesine” karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Dosya arasında bulunan Denizli Çocuk Mahkemesinin 03/11/2010 tarihli ve 2009/157 esas,2010/491 sayılı kararı incelendiğinde;
Sanığın 11/03/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 23/12/2010 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,tedbirin infazı sırasında 04/07/2011 tarihinde yapılan tahlillerde sanığın uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 11/07/2011 tarihinde Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulduğu,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ve 2011/480 esas, 2013/160 sayılı kararının 17/09/2013 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi uyarınca uyarlama talebinde bulunulması üzerine, adı geçen sanığın 04/07/2011 tarihli uyuşturucu madde kullanma şeklinde gerçekleşen eyleminin tedavi ve denetim serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine dair Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2011/80 esas, 2013/114 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli kararının, Denizli 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ilk kararının kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında verilmiş uyarlama kararı niteliğinde olduğundan kazanılmış haktan söz edilemeyeceği ve Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli kararını müteakip verilen kararların hukuki değerden yoksun olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, anılan mahkemesince 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi gereğince kovuşturma şartının ortadan kalkması gerekçesiyle adı geçen sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, 6545 sayılı Kanun ile düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesine göre aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kişi hakkında deneme süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçundan yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunması gerektiği, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/3. maddesinin ” Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olupta bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” şeklinde düzenlemesi karşısında, somut olayda sanık hakkında Denizli Çocuk Mahkemesinin 03/11/2010 tarihli ve 2009/157 esas, 2010/491 sayılı kararı ile aynı suçtan verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararı akabinde 04/07/2011 tarihinde sanık tarafından aynı suçun işlenmesi nedeniyle Denizli 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ve 2011/480 esas, 2013/160 sayılı kararının verildiği anlaşılmakla, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olması nedeniyle uyarlama talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.”denilerek, Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2011/80 esas, 2013/114 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık … hakkında, 04/07/2011 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Denizli 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ve 2011/480 esas, 2013/160 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 17/09/2013 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmesini takiben , Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi uyarınca uyarlama talebinde bulunulması üzerine, Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2011/80 esas, 2013/114 sayılı ek kararı ile, sanığın 04/07/2011 tarihli eyleminin daha önce verilen tedavi ve denetim serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Dosya arasında bulunan Denizli Çocuk Mahkemesinin 03/11/2010 tarihli ve 2009/157 esas,2010/491 sayılı kararı incelendiğinde;
Sanığın 11/03/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 23/12/2010 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği, tedbirin infazı sırasında 04/07/2011 tarihinde yapılan tahlillerde sanığın uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 11/07/2011 tarihinde Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulduğu, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 19/07/2011 tarihli iddianamesi ile Denizli 7.Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, anlaşılmaktadır.
28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma incelemesine konu 04/07/2011 tarihli suçun, Denizli Çocuk Mahkemesinin 03/11/2010 tarihli ve 2009/157 esas,2010/491 sayılı kararı ile verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlendiği, TCK’nın 191/5.maddesi gereğince ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından ; mahkemenin düşme kararı kanuna uygun olup kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle; Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2011/80 esas, 2013/114 sayılı ek kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.