Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1841 E. 2023/9570 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1841
KARAR NO : 2023/9570
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 25.01.2010 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.06.2010 tarihli ve 2010/33 Esas, 2010/110 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Kararın 16.06.2010 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir.
3. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.02.2011 tarihli ve 2010/224 Esas, 2011/32 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca hükmedilen 10 ay hapis cezasının, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci ve sekizinci fıkrası uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın beş yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 14.02.2011 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
4. Sanığın denetim süresi içinde 04.06.2011 tarihinde işlediği tehdit suçundan Alanya (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 21.12.2011 tarihli ve 2011/1344 Esas, 2011/690 Karar sayılı mahkûmiyet kararının 06.04.2016 tarihinde kesinleştiğinin ihbar olunması üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.07.2016 tarihli ve 2016/160 Esas, 2016/225 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hüküm açıklanarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasına hükmedilmiştir.
5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği özetle; cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. Suç tarihinden itibaren, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin kesinleştiği 16.06.2010 tarihi ile tedbirin gereklerine uymama nedeniyle mahkemenin tensip tarihi olan 22.12.2010 tarihi arasındaki süre ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 14.02.2011 tarihi ile ihlal niteliğindeki eylemin gerçekleştiği tarih olan 04.06.2011 tarihi arasındaki duran süreler de eklendikten sonra temyiz incelemesi tarihine kadar, 12 yıl olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.07.2016 tarihli ve 2016/160 Esas, 2016/225 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.