Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/18400 E. 2023/3744 K. 27.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18400
KARAR NO : 2023/3744
KARAR TARİHİ : 27.04.2023

TUTUKLU

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1564 E., 2021/1918 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ithal etme
HÜKÜMLER : 1. İstinaf başvurusunun esastan reddi (sanık … hakkında)
2. İlk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden
mahkûmiyet hükmü kurulması (sanık … hakkında)
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar ve müdafileri

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2020 tarihli ve 2020/89 Esas, 2020/120 Karar sayılı kararı ile … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/437 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/437 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.

A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.02.2021 tarihli ve 2019/437 Esas, 2021/52 Karar sayılı kararı ile;

1. Sanık …’un uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 21 yıl 8 ay hapis ve 166.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına;

2. Sanık …’in uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 10 yıl 10 ay hapis ve 83.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına;

Karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 16.09.2021 tarihli ve 2021/1564 Esas, 2021/1918 Karar sayılı kararı ile;

1. Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının (aleyhe) istinaf başvurularının duruşmalı yapılan incelemesinde 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca esastan reddine,

2. Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının (aleyhe) istinaf başvurularına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 21 yıl 8 ay hapis ve 166.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

A. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,

2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

3. Temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine ve buna yönelik ilk derece mahkemesince gerekçe gösterilmediğine,

4. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

5. Eksik inceleme yapıldığına,

6. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

04.06.2019 tarihinde saat 1:25 sıralarında Türkiye’ye giriş yapmak üzere…Gümrük Müdürlüğü Sahasına gelen sanık …’in sürücülüğünü yaptığı, …Hizmetleri.. Ltd. Şti. adına tescilli olan… plakalı tırın pasaport işlemlerine müteakip görevlilerce gerçekleştirilen kabin dolap kontrollerinde, çekici kabininde bulunan 4 adet çanta içerisinde daralı ağırlığı 59.846 gram gelen MDMA etken maddesini içeren uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği; 04.06.2019 tarihinde saat 03.00 sularında…Gümrük Müdürlüğü personelince mazot kontrol noktasında, setur binasının önünde …Hizmetleri …Ltd. Şti. adına taşımacılık yapan… plakalı bir aracın uzun süredir park halinde olduğu, araç sürücüsünün aracın yanında olmadığının anlaşılması üzerine yapılan araştırmada bahse konu aracın 04.06.2019 günü saat 01.30’da Türkiye’ye giriş yapmak üzere,…Gümrük Müdürlüğü Sahasına gelen …Hizmetleri.. Ltd. Şti. adına taşımacılık yapan sanık …’un sürücülüğünü yaptığı araç olduğunun tespit edildiği, aracın sürücüsü olan sanık …’a ise ulaşılamadığı, sanık … ile yapılan görüşmede kendi aracında yakalanan uyuşturucu maddeleri kardeşi olan sanık …’un verdiğini söylemesi üzerine, sanık …’un sürücülüğünü yaptığı … plakalı araçta da uyuşturucu madde olabileceği değerlendirilerek yapılan aramada, çekici kabininde 61.726 gr gelen MDMA etken maddesini içeren uyuşturucu madde ile 484 gr gelen esrar maddesinin ele geçirildiği olaylarda; sanık… uyuşturucu maddelerin tespitinden sonra, Bulgaristan’a kaçan sanık …’a Türkiye’ye dönmesi için mesajlar gönderdiği ve sanık …’un yakalandığı, sanık …’un cep telefonunda gelen-giden sesli aramaları kaydeden cep telefonu uygulamasının kaydettiği sesli arama kayıtları … haline getirtilip çözümlemesi yaptırılmış ve suç tarihi öncesi ve suç tarihindeki konuşmaların içeriklerinden, sanıkların her iki araçta ele geçirilen uyuşturucu maddelerden haberdar olduklarının anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların iştirak halinde uyuşturucu madde ithal etme suçunu işledikleri sabit görülerek üzerlerine atılı suçtan mahkûmiyetlerine; sanık …’in uyuşturucu maddelerin tespitinden sonra, Bulgaristan’a kaçan sanık …’a Türkiye’ye dönmesi için mesajlar gönderdiği, ayrıca aracında uyuşturucu madde bulunan çantaları kardeşi sanık …’un koyduğunu söyleyerek, kendi suçunun ortaya çıkmasına ve diğer suç ortağı olan sanık …’un yakalanmasına yardım ve hizmet ettiği anlaşıldığından, sanık … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına; sanık …’un ismini verdiği … ve … hakkında uyuşturucu madde ithal etme suçundan beraat kararı verildiğinden, sanık … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına; suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın niteliği ile ele
geçen uyuşturucu maddelerin miktarı ve fazlalığı gözönüne alınarak sanıkların teşdiden cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

1. Sanık … yönünden; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular, hukuki nitelendirme ve uygulama konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle Cumhuriyet savcısının (aleyhe) ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının esastan reddine,

2. Sanık … yönünden; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen dava konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi hükmünde sübut yönünden bir isabetsizlik görülmediği, ancak; etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, soruşturma ve kovuşturma aşamasında sanıklar yönünden delillerin eksiksiz şekilde toplandığı anlaşılmakla, sanıklar ve müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümlerde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 16.09.2021 tarihli ve 2021/1564 Esas, 2021/1918 Karar sayılı kararında sanıklar ve müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık … hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.04.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

04.06.2019 tarihli Arama ve Olay Tespit Tutanağına göre; aynı gün saat 01:25’de Türkiye’ye giriş yapmak üzere,…Gümrük Sahasına gelen sanık …’un sürücülüğünü yaptığı …Hizmetleri Ltd. Şti. adına tescilli… plakalı tır aracının polis pasaport işlemlerini müteakip gümrük görevlilerince gerçekleştirilen kabin dolap kontrollerinde çekici kabinindeki çantalar içerisinde çok sayıda hap ve hayvansal ilaç olduğunun görülmesi ve aracın çekici kabininde bulunan 4 adet çantaya narkotik dedektör köpeklerinin tepki vermesi üzerine yapılan aramada, çantaların içerisinde daralı ağırlığı 59.846 gram gelen MDMA etken maddesini içeren uyuşturucu madde ele geçirilmiş, sonrasında Cumhuriyet savcısına bilgi verilerek sanık gözaltına alınmıştır.

04.06.2019 tarihli ikinci Arama ve Olay Tespit Tutanağına göre; aynı gün saat 03:00 sularında…Gümrük Müdürlüğü personelince mazot kontrol noktasında, Setur binasının önünde …Hizmetleri Ltd. Şti. adına taşımacılık yapan… plakalı bir aracın uzun süredir park halinde olduğunun ve araç sürücüsünün aracın yanında olmadığının belirlenmesi üzerine, görevlilerce yanına gidildiğinde aracın kapılarının kapalı olduğu, araç plakası üzerinden yapılan sorgulamada bahse konu aracın 04.06.2019 günü saat 01.30’da Türkiye’ye giriş yapmak üzere,…Gümrük Müdürlüğü Sahasına gelen …Hizmetleri Ltd. Şti. adına taşımacılık yapan, sanık …’un sürücülüğünü yaptığı araç olduğu tespit edilmiş; sanık …’a yapılan araştırmalarda ulaşılamamış, sanık … ile sanık …’in kardeş oldukları, sanık …’in beyanında aracında yakalanan uyuşturucu maddenin abisi …’a ait olduğunu söylemesi üzerine sanık …’un sürücülüğünü yaptığı tır aracında da uyuşturucu madde olabileceği değerlendirilerek…plakalı çekicide yapılan aramada, çekicinin kabininde 4 adet çantanın içinde bulunan şeffaf naylon poşetlerde daralı ağırlığı 61.726 gram gelen MDMA etken maddesini içeren uyuşturucu madde ile bahse konu aracın mini dolabında sonradan yapılan kontrollerde daralı 488 gram esrar ele geçirilmiş; Bulgaristan’a
kaçtığı anlaşılan sanık …, yapılan çalışmalar sonucunda 06.06.2019 tarihinde yakalanmış ve gözaltına alınmıştır.

Yürütülen soruşturma sonucunda sanıklar hakkında açılan kamu davalarına istinaden yapılan yargılama sonucunda, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.02.2021 tarihli kararıyla, sanık …’un uyuşturucu madde ithal etme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası ile 62 nci maddesi uyarınca, sanık …’in uyuşturucu madde ithal etme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca cezalandırılmasına hükmolunmuş; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 16.09.2021 tarihli kararıyla sanık … yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, sanık … yönünden ilk derece mahkemesi hükmünde sübut yönünden bir isabetsizlik görülmediği, ancak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

Olay tutanakları ile diğer belgeler incelendiğinde, sanıkların Türkiye’ye giriş yaparken gümrük işlemleri sırasında sürücülüğünü yaptıkları tırların çekici kabinlerinde yapılan arama sonucunda uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, görevlilerin müdahalesi nedeniyle sanıkların gümrükten geçiş yapamadıkları ve araçlarındaki uyuşturucu maddeleri ülkeye sokamadıkları, dolayısıyla sanıkların işledikleri uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçunun tamamlanmadığı ve teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmaktadır.

İthal, “uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin maddeten, Türkiye’nin siyasi sınırlarının her hangi bir yerinden sokulması” (Erman/Özek’ten aktaran: Birsen Elmas, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçları, … Yayınevi, … 2020, s. 63) olarak tanımlanmakla birlikte; gümrük (sınır) kapılarının bulunduğu yerlerde uyuşturucu maddenin Türkiye’ye sokulmuş sayılması için gümrük kontrol noktasından herhangi bir şekilde geçirilmiş olması gereklidir. Gümrük kontrolünün amaçlarından biri kaçak veya yasak eşyanın ülkeye girişinin önlenmesi olup, gümrük işlemleri sırasında uyuşturucu veya uyarıcı maddenin polis ya da gümrük görevlisi gibi yetkililer tarafından yakalanması halinde, maddenin ülkeye sokulmasına engel olunduğundan, ithal suçunun tamamlandığından söz edilemez. Zira uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek, esas itibariyle ülkeye sokulan maddenin satılması, satışa arz edilmesi ya da başkalarına verilmesi gibi kullanmak amacı dışındaki eylemlerin icrasına yönelik olarak işlenen bir suç olup, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin gümrük işlemleri sırasında yakalanması halinde, elverişli hareketlerle doğrudan doğruya ithal suçunun icrasına başlayan failin elinde olmayan nedenlerle, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ülkeye sokulmasına engel olunarak ithal suçunun

tamamlanması ve aynı zamanda maddenin ülke içinde satışı, satışa arz edilmesi ve başkalarına verilmesi gibi tasarruflarda bulunulması önlenmektedir.

Doktrinde de yukarıda açıklanan görüşü destekleyen yazarlar bulunmaktadır. Örneğin İltaş, “Gümrük kapısı olan yerler bakımından suça konu olan ve saklanan/bildirilmeyen maddenin gümrük işlemleri sırasında yetkililer tarafından yakalanması halinde failin tamamlanmış ithal suçundan dolayı değil de ithal suçuna teşebbüsten dolayı cezalandırılması gerektiği” görüşündedir (Yiğit İltaş, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu, … Yayınevi, …, 2020, s. 192). Savaş/Mollamahmutoğlu’na göre de, “İthal suçu: maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yabancı ülkeden yurda gümrükte saklanarak veya beyan edilmiyerek sokulması ile tamamlanır. Fail gümrükte işlemler sırasında yakalanmış ise suç tamamlanmamıştır. Eylem …teşebbüs derecesinde kalmıştır.” (Vural Savaş-Sadık Mollamahmutoğlu, Türk Ceza Kanununun Yorumu, 3. Cilt, Seçkin Yayınevi, … 1999, s. 3609-3610).

Somut olayda, Türkiye’ye giriş yapmak üzere gelen sanıkların araçlarında taşıdıkları uyuşturucu madde gümrük işlemleri sırasında görevliler tarafından yapılan aramada ele geçirilmiş olup, sanıkların uyuşturucu maddeyi gümrükten geçirmesine ve ülkeye sokmasına engel olunduğundan dolayı, sanıkların elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icrasına başladığı uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ithal etme suçu, ellerinde olmayan nedenlerle tamamlanamamış ve teşebbüs aşamasında kalmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tayin edilen cezalardan 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken, sanıkların eylemleri tamamlanmış suç olarak kabul edilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğu kanaatini taşıdığımdan, sanık … hakkında ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, sanık … hakkında ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün kaldırılarak yeniden mahkûmiyet hükmünün kurulmasına dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 16.09.2021 tarih ve 2021/1918 K. sayılı kararının bozulması yerine, temyiz isteminin esastan reddi yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 27.04.2023