Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1808 E. 2023/10160 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1808
KARAR NO : 2023/10160
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanığın 18.05.2015 tarihli eylemi ile hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca 01.08.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
B. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymadığının bildirilmesi ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.12.2014 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/26 Esas nolu dava dosyasında yapılan yargılama sonrası 21.04.2015 tarihinde verilen kararla ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve tekrar Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmuştur.
D. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca 05.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
E. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymadığının bildirilmesi ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.10.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
F. Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarih ve 2015/927 Esas, 2016/70 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiştir.
G. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; üzerinde yakalanan esrarın kendisine ait olmadığına, yakalanan maddelerin içime yetecek kadar olmayıp eser miktarda olması sebebi ile beraat kararı verilmesi gerektiğine ve denetimli serbestlik tedbirine TCDD’de makinist olması sebebi ile uyamadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)
Olay günü önleyici kolluk görevini ifa eden görevlilerin kuşkulu tavır ve davranışlar sergileyen sanığın kimlik kontrolünü yaptıkları sırada sormaları nedeniyle rızasıyla teslim ettiği maddenin uyuşturucu olduğunu anlamaları üzerine soruşturma başlattıkları, sanığın mahkeme kararına istinaden Eskişehir OGÜ Tıp Fakültesinde yapılan idrar tahlilinde tüm testlerin negatif (sıfır) olarak tespit edildiği, sanıktan ele geçen maddelerin UR-144 ve 5F-PB-22 uyuşturucu etken maddeleri içerdiğinin Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığının raporuyla bildirildiği, sanık hakkında 6545 sayılı Yasa hükümleri gereğince Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2014 tarihli kararıyla 5 yıl süreyle kamu dava açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, bu kararın infazını takip eden Malatya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce sanığın tebligat adresine gerekli tebligatın yapıldığı, ancak sanığın belirtilen süre içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği, bu nedenle yükümlülüklerine uymadığı için hakkındaki erteleme kararının kaldırıldığı, sanık hakkında yürütülen 2014/18521 nolu soruşturma kapsamında Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesince 2015/26 Esas nolu dava dosyasında yapılan yargılama sonrası 21.04.2015 tarihinde verilen kararla ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve tekrar Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunduğu, bu kez soruşturma dosyası kapsamında aynı suçtan 05.06.2015 tarihinde dava açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, kararın infazının takibi için Malatya Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderildiği, sanığın tebligat adresine gerekli tebligatın yapıldığı, ayrıca telefonla aranarak bilgilendirildiği, ancak sanığın denetimli serbestlik müdürlüğüne müracat etmediği, denetimli serbestlik kararının infazına uymamakta ısrar ettiği, bu nedenle hakkındaki erteleme kararının tekrar kaldırıldığı, böylelikle sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla açılan kamu davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
A. UYAP sorgulamasında sanık hakkında 17.09.2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Eskişehir (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/177 Esas ve 2014/403 Karar sayılı ilamı ile verilen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 22.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla;
Suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasının
olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a. Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veren ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
b. Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibariyle 6545 sayılı
Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
B. Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı, 05.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklerine uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarih ve 2015/927 Esas, 2016/70 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, diğer yönleri incelenmeksizin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.11.2023 tarihinde karar verildi.