Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1804 E. 2023/10152 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1804
KARAR NO : 2023/10152
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/444 E., 2016/870 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği

temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 01.11.2012 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 11.03.2013 tarihli ve 2012/870 Esas, 2013/155 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Kararın 23.04.2013 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir.
C. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 31.01.2014 tarihli ve 2013/806 Esas, 2014/112 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci fıkrası uyarınca hükmedilen 10 ay hapis cezasının, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci ve sekizinci fıkraları uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 11.02.2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
D. Sanığın denetim süresi içinde 21.06.2015 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.09.2015 tarihli ve 2015/205 Esas, 2015/251 Karar sayılı kararının ihbar olunması üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.06.2016 tarihli ve 2016/444 Esas, 2016/870 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hüküm açıklanarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz sebepleri; Sanığın savunması aksine mahkûmiyetine yeterli yasal delil
bulunmadığı halde; yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin suçun sübutuna karar verilmesi, davaya konu olayın gerçekleştiği aracın sanığa ait olmadığı ve sanığın beraatına karar verilmesi gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)
Olay günü sanığın da içerisinde bulunduğu 20 PA 092 plakalı araçta kolluk birimlerince şüphe üzerine yapılan aramada el freni civarında zıvana tabir edilen esrarın olduğu değerlendirilen sigaranın ele geçirildiği, kriminal rapora göre söz konusu maddenin esrar elde etmeye elverişli hint keneviri kırıntıları olduğunun belirlendiği, sanık duruşma aşamasında suçlamaları reddederek uyuşturucunun Doğuş G’e ait olduğunu belirttiği ancak sanık … ile hakkında hüküm kesinleşen Mustafa’nın müdafii huzuruyla soruşturma aşamasında verdikleri ifadelerinde araç içerisinde birlikte yakalandığı arkadaşlarıyla Doğuş’un getirdiği esrarlı sigarayı içtiklerini ikrar ettikleri buna göre sanığın aşama savunmalarının kendisini suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik olduğu değerlendirilerek eylemi sabit görülmüştür. Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu sabit görülerek açılan kamu davasında sanık hakkında öncelikle tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, sanığın yükümlülüklerine uymaması ile yapılan yargılamada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın 21.06.2015 tarihli eyleminin ihbarı ile hüküm açıklanarak mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
Dosya kapsamına göre; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmeyen, uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanmayan sanığın, temyiz dışı sanıklar Mustafa Ö. ve Doğuş G’in müdafii huzurunda alınan savcılık ifadesi dışında atılı suçu işlediğine ilişkin kuşkuyu aşan yeterli delil olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.06.2016 tarihli ve 2016/444 Esas, 2016/870 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.11.2023 tarihinde karar verildi.