YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18024
KARAR NO : 2023/8986
KARAR TARİHİ : 23.10.2023
T U T U K L U
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/898 E., 2021/1391 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2021 tarihli 2020/83 Esas, 2021/87 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 16 yıl 14 ay 7 gün hapis ve 34.360,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 16.09.2021 tarihli ve 2021/898 Esas, 2021/1391 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümdeki takdiri indirim sonucu sonuç cezanın 17 yıl 2 ay 7 gün hapis ve 1718 gün adli para cezası olarak hükmolunması gerekirken, sanık lehine 16 yıl 14 ay 7 gün hapis ve 1718 gün adli para cezası olarak tayini hususu aleyhe istinaf kanun yolu başvurusu bulunmadığından eleştirilip, ele geçirilen 370,00 TL’nin müsaderesine ilişkin hüküm fıkrasında uygulanan kanun maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesine ilişkin hukuka aykırılık düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. İstinaf mahkemesi kararının gerekçesiz, soyut ve hukuka aykırı olduğuna,
2. Sanık lehine olan hususların gerekçeli kararda hiç tartışılmadığına ve bu hususlara neden itibar edilmediğinin belirtilmediğine,
3. Olayda görevli polis memurları ile adı geçen şüpheli/tanıklar arasında herhangi bir iletişimin bulunup bulunmadığının incelenmesi, el konulan paralar üzerinde, adı geçen şüpheli/tanıkların parmak izlerinin bulunup bulunmadığının tespiti için inceleme yaptırılması, istihbari bilgi alınmasına ilişkin mevcut bilgi
ve belgeler ile varsa ihbar tutanağının Ankara İl Emniyet Müdürlüğünden istenerek incelenmesi gerektiğine,
4. Çelişkili tanık ifadelerinin hukuka uygun bir biçimde elde edilmemiş olması nedeniyle, hükme esas alınmaması gerektiğine,
5. Tutanak mümzilerinin ifadelerinin çelişkili ve olay ile örtüşmediğine,
6. Sanık …’nin, gerek araç içerisinde ve gerekse araç dışarısında bir uyuşturucu madde alışverişi yaptığını gören kimsenin olmadığına,
7. Uyuşturucu ambalajlarının hiçbirinde sanığın parmak izine rastlanmadığına,
8. Yakalama tutanağının yönlendirici olup gerçeği yansıtmadığına,
9. Olay sırasında ele geçirilen 3 ayrı parça uyuşturucunun; paketleme şekilleri, gramajları ve içerdikleri uyuşturucu oranı farklılık göstermekte olduğuna, ele geçirilen uyuşturucuların farklı zamanlarda ve farklı yerlerden/farklı kişilerden satın alınmış olabileceğine,
10. Kolluk tarafından düzenlenen 04.12.2019 tarihli tutanak içeriğinde, sanığın yere attığı iddia edilen 1 adet sigara jelatin kağıdına sarılı vaziyetteki eroin maddesinin, çok az miktarda (daralı tartımda 0,88 gram) olduğu, diğer yandan sanığın behçet hastalığı nedeniyle uyuşturucu madde kullanmakta olduğu dikkate alındığında, sanığın … ve …’a iddia ettikleri gibi uyuşturucu madde satmış olduğunun kabul edilemeyeceğine,
11. Hakkında iddia edilen hususlar kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikte ispatlanmadığı gibi sanığa isnat edilen suçun unsurlarını da somut olayda oluşmadığına,
12. İstinaf aşamasında sunulan uzman mütalaası raporunda özetle suçun unsurlarının somut olayda oluşmadığının belirtildiğine
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Adli Tıp Kurumu Ankara Kimya İhtisas Dairesi Başkanlığı uzman raporuna göre tanıklar ve sanıktan ele
geçirilen uyuşturucu maddelerin eroin içerdiği, tanık Erdoğan’ın müdafi huzurunda alınan 05.12.2019 tarihli kolluk ifadesinde üzerinden çıkan uyuşturucuyu sanık …’den 180,00 TL’ye aldığını beyan ettiği, ayrıca 05.12.2019 tarihli müdafi huzurundaki teşhis tutanağına göre uyuşturucu madde aldığı şahsı sanık … olarak kesin olarak teşhis ettiği, tanık Mehmet’in müdafi huzurunda alınan 05.12.2019 tarihli kolluk ifadesinde üzerinden çıkan uyuşturucuyu sanık …’den 190,00 TL’ye aldığını beyan ettiği, 05.12.2019 tarihli müdafi huzurundaki teşhis tutanağına göre uyuşturucu aldığı şahsı sanık … olarak kesin olarak teşhis ettiği, tutanak tanığı …’un alınan beyanında sanık …’in tanık Erdoğan ile aralarında bir şeyler alıp verdiklerini net olarak gördüğünü beyan ettiği, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanık …’in suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek sanığın aynı suç işleme icrası kapsamında iki ayrı tanığa eroin içeriği olan uyuşturucu maddeleri para karşılığı sattığı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümdeki takdiri indirim sonucu sonuç cezanın 17 yıl 2 ay 7 gün hapis ve 1718 gün adli para cezası olarak hükmolunması gerekirken, sanık lehine 16 yıl 14 ay 7 gün hapis ve 1718 gün adli para cezası olarak tayini hususu aleyhe istinaf kanun yolu başvurusu bulunmadığından eleştirilip, ele geçirilen 370,00 TL’nin müsaderesine ilişkin hüküm fıkrasında uygulanan kanun maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesine ilişkin hukuka aykırılık düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafilerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına, eylemlerin kanunda öngörülen suç tipine uymasına ve cezanın kanuni bağlamda uygulanmış olmasına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 16.09.2021 tarihli ve 2021/898 Esas, 2021/1391 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen
temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.10.2023 tarihinde karar verildi.