Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/17929 E. 2023/4649 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17929
KARAR NO : 2023/4649
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/759 E., 2021/911 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 10.02.2020, 14.02.2020 (sanık … yönünden)
14.02.2020 (sanık … yönünden)
HÜKÜMLER : Hükümlerin eleştirilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri ile sanık …

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.01.2021 tarihli ve 2020/191 Esas, 2021/7 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hak yoksunluklarının uygulanmasına,
2. Sanık …’ün uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hak yoksunluklarının uygulanmasına,
Karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 07.04.2021 tarihli ve 2021/759 Esas, 2021/911 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve sanık … yönünden re’sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Somut delil olmadığına,
2. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmasının hatalı olduğuna,

3. Sanığın suç işlemesine fırsat verildiğine ve hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına,
4. Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen…’e yaptırılan teşhis’in hukuka aykırı olduğuna,
5. 3 numaralı olaya ilişkin suçun unsurlarının oluşmadığına,
6. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle ;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Yeterli, kesin ve şüpheye yer vermeyecek somut delil bulunmadığına,
3. Yapılan dinlemelerin hukuka aykırı olduğuna
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık … yönünden;
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığı yönündeki ihbarların akabinde hakkında iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararı alındığı, bu kapsamda 10.02.2020 tarihinde, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen … isimli şahısla irtibata geçtiği, akabinde yapılan fiziki takipte sanığın tanık…’in aracına bindikten sonra indiği ve tanık…’in kollukça durdurulduğu ve üzerinde ele geçen uyuşturucu maddeyi rızaen teslim ettiği olayda; tanık…’in soruşturma aşamasındaki beyan ve teşhisi, fiziki takip tutanakları ve dinleme kayıtlarına göre sanığın tanık…’a uyuşturucu madde sattığı kabul edilmiş; 14.02.2020 tarihinde ise Mehmet Ali isimli şahsın sanıkla uyuşturucu madde almak için irtibata geçtiği,
sanık …’in ise …ye uyuşturucu madde temin etmek için sanık … ile irtibata geçtiği ve akabinde fiziki takibin yapıldığı, sanıkların ve hakkında beraat kararı verilen …’ın park içinde buluştukları, sanıklar … ve…ün birlikte cami tuvaletine girip çıkmalarından sonra kolluk kuvvetlerince yanlarına gidildiği, sanık …’in içinde uyuşturucu madde bulunan kağıt parçasını yere attığı ve sanık …’ün ise üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi rızaen teslim ettiği olayda; sanık beyanları, ele geçen uyuşturucu maddeler, fiziki takip ve dinleme kayıtlarına göre atılı suçu işlediği sabit görülmüş, 10.02.2020 ve 14.02.2020 tarihli eylemler nedeniyle hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmış ve 14.02.2020 tarihli eylemin camiye 12,15 metre mesafe gerçekleşmiş olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanarak hüküm tesis edilmiştir.
2. Sanık … yönünden
14.02.2020 tarihinde Mehmet Ali isimli şahsın uyuşturucu madde almak için sanık … ile irtibata geçtiği, sanık …’in ise …ye uyuşturucu madde temin etmek için sanık … ile irtibata geçtiği ve akabinde fiziki takibin yapıldığı, sanıkların ve hakkında beraat kararı verilen …’ın park içinde buluştukları, sanıklar … ve…ün birlikte cami tuvaletine girip çıkmalarından sonra kolluk kuvvetlerince yanlarına gidildiği, sanık …’in içinde uyuşturucu madde bulunan kağıt parçasını yere attığı ve sanık …’ün ise üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi rızaen teslim ettiği olayda; sanık beyanları, ele geçen uyuşturucu maddeler, fiziki takip ve dinleme kayıtlarına göre atılı suçu işlediği sabit görülmüş, eylemin camiye 12,15 metre mesafe gerçekleşmiş olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanarak hüküm tesis edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık … hakkında
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, gözaltı tarihinin hükümde belirtilmemesi ve sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilam hakkında koşulları oluştuğu halde ilgili mahkemeye ihbarda bulunulmaması hususlarında yapılan eleştiriler dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. Sanık … hakkında
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, gözaltı
tarihinin hükümde belirtilmemesi hususunda yapılan eleştiri dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmasına, sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanıkların ismini verdiği Özcan isimli şahıs hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğinden sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasının yerinde olduğu, 14.02.2020 tarihli olayda yapılan fiziki takip ve sanık …’in beyanları dikkate alındığında sanık …’ün eylemin dinleme kararı olmasa dahi sabit olduğu anlaşılmakla, sanıklar müdafileri ile sanık …’in temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Adli para cezasının ödenmemesi halinde infazı kısıtlar şekilde “taksitlerden birinin ödenmemesi halinde tamamının tahsiline, ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine, hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde ödenmeyen kısmının tamamen muaccel hale geleceği ve ödenmeyen adli parası cezasının miktarının kısmen veya tamamen hapse çevrilerek 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince infaz edileceği hususunun sanığa ihtaratına” karar verilmesi, 
C. 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması,
Hususlarının hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; her iki hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) ve (C) başlıklı bentlerinde açıklanan nedenlerle sanık … ile sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 07.04.2021 tarihli ve 2021/759 Esas, 2021/911 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin,

A. Sanıklara ilişkin hüküm fıkralarında yer alan adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragraflarında “taksitlerden birinin ödenmemesi halinde tamamının tahsiline, ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine, hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde ödenmeyen kısmının tamamen muaccel hale geleceği ve ödenmeyen adli parası cezasının miktarının kısmen veya tamamen hapse çevrilerek 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince infaz edileceği hususunun sanığa ihtaratına” ibaresinin çıkartılarak yerine “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi,
B. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünün çıkarılması ve yerine; “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”, ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükümlerindeki hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 15. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.05.2023 tarihinde karar verildi.

B. E.