Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1787 E. 2023/9420 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1787
KARAR NO : 2023/9420
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanığın 26.10.2014 tarihli eylemi ile hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca 15.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı 25.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
B. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymadığının bildirilmesi ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığının, 01.04.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. Adana 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.12.2015 tarihli ve … Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazında gönderilen çağrı yazısının gelmediği, gereğinin yapılması talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde, güvenlik güçlerince sanığın da içerisinde bulunduğu otobüste yapılan aramada, sanıktan uzmanlık raporuna göre esrar elde edilmesine elverişli kenevir bitkisinin elde edildiği, bu haliyle miktarı da göz önüne alınarak, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu kanaatine varılmış olup, sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, bu karar ile birlikte sanığın denetimli serbestliğe tabi tutulduğu, ancak sanığın usulüne uygun yapılan tebligata rağmen yasal süre içerisinde denetimli serbestlik tedbirinin infazı için müracaat etmediği, bu nedenle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce dosyasının kapatılarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla mahkememize gönderilerek dava açıldığı, sanığın savunmasında suçlamayı kabul ettiği, 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde kendisinin yararına olacak şekilde tedavi ve denetimli serbestlik hükümlerini yerine getirmeyerek ihlal ettiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmış, sanığın atılı suçtan cezalandırılması istemiyle açılan davada sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve mercinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı, 15.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklerine uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.12.2015 tarihli ve …Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, diğer yönleri incelenmeksizin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.11.2023 tarihinde karar verildi.